Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Haziran 2010 Çarşamba

Yanıtlar, notlar, tespitler vs…

NOT 1: Kaleci, teknik direktör Abdürrezzak Erten’in oluşturduğu CHP İzmir takımı, okuyucunun beğenisini kazandı. Ancak eleştiriyi seven CHP’lilerin bu kadar keyifle kaleme aldığım yazıya yönelik eleştirileri de var tabii ki… Önerilerden yola çıkarak bir PAF takımı hazırlamak zorunda kaldım. Bu takımda yer alanlar her an asıl takımda görev alabilirler. Ancak sıkı antrenman yapmak zorundalar. Özellikle dil antrenmanlarına ağırlık vermeliler.
İşte PAF takımı: Uğur Yelekli, Birol Ağırbaş, Ednan Aslan, Murat Bakan, Kadir Sinan, Semra Tanülkü, Mahmut Esat Aslan, Sema Tunç, Özlem San Oğuzhan, Remzi Palabıyık, Mahmut Özçift…
Ekip o kadar büyük ve istekler o kadar yoğun ki, ikinci bir PAF takımı bile kurabiliriz.
Buca, Karşıyaka ve Altay yeni sezona takım yeniliyorlardı. Niye sağdan soldan isim arıyorsunuz ki, buyurun size bomba gibi ekip… Ancak dikkatli olun ekibin pimi çekilmiştir.

NOT 2: Anayasa Profesörü ve MYK üyesi Süheyl Batum, İzmir ziyaretinde PM üyesi Mehmet Süne, YDK üyesi Murat Haluk Öncel ve İl Başkan adayı (tek tutarım) Nuri Batıhan ile yemek yemiş. Masadaki sohbet Türkiye’deki Anayasa tartışmaları ve Anayasa Mahkemesi’nin işlevselliği üzerineymiş. Bu üçlüden birinin, ünlü Anayasa profesörünün anayasal süreç için düşündüklerini, karşılaştırmalı anayasa teorilerini bizlerle de paylaşmaları gerekmiyor mu? En azından biri, kapsamlı bir makale kaleme alıp Batum’un görüşlerini bize de anlatamaz mı? Vallahi cahil cühela kalacağız sizin yüzünüzden…

NOT 3: Düştü, düşüyor derken İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır’ın son bir haftada iki kez Aziz Kocaoğlu ile öğle yemeği yediği ortaya çıktı. Kocaoğlu her zaman olduğu gibi eleştirilen bürokratlarını kollarının arasında koruma altına mı aldı? Eğer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sadece ben eleştirdiğim için koruma ve kollama pozisyonu yaratıyor ise, belediyede yükselmek isteyenlerin dikkatine. Arayın beni… Bir iki eleştiri yazayım sizin hakkınızda da. Bakın sonra daire başkanı mı oluyorsunuz, genel sekreter yardımcısı mı, yoksa bir şirketin genel müdürü mü? Anlaşılan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yükselmek rejisör odasından değil, bu köşeden geçiyor.

NOT 4: Ortada bir metro varmış ve 8 ay İnönü Caddesi’nin bir bölümü trafiğe kapatılacakmış. Açıldığında hepimiz “Ne kadar güzel oldu. Tanrı başkanımıza zeval vermesin” diyecekmişiz. Tabii ki dünyanın en yavaş ilerleyen metrosunun bitişini düğün dernekle kutlayacağız. İnşaata başlanacağı gün benim yaşadığım apartmanın önünün özellikle kapatılacağına ve kapının önüne beton dökülüp giriş çıkışımın engelleneceğine yönelik bir duyum aldım. Biz ne badireler atlattık, Büyükşehrin betonları bizi engelleyemez…

NOT 5: Buca’daki Giraud arazisi üzerine başlayan soruşturma bitmiş mi? O dönemin tüm Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerine yargı yolu mu görünmüş? Kararın altına imza atmayanlar hariç tabii ki… Arazi konusunda hukuk mücadelesi başlatan dostlarımdan bir isteğim olacak. Haftada bir aynı yerden araziyi fotoğraflayıp, altına çekim gününü kaydetsinler. Duyduğum kadarıyla arazi içerisinde ağaç eksiltme operasyonu başlatılmış. Gerçi Büyükşehrin mahkemeye verdiği arazi fotoğrafına göre arazide bir tek ağaç vardı.

NOT 6: Karşıyaka Spor Kulübü’nün yeni başkanını gören oldu mu? Siyaset içindeki iken arada bir görüşebiliyorduk. Futbola bir daldı, kayıplara karıştı. Kendisine transferde önerilerim olacaktı. Basket takımı için Le Bron James boşta… Lisansı elinde kulüp arıyor. 50 milyon dolarcık yeterli olacak. Futbol için ise Messi kulüp arıyormuş. Real Madrit kendisiyle ilgilenmiyormuş. Bari Karşıyaka ilgilensin adamla…

YENİGÜN 16 - 06 - 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder