Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Şubat 2002 Perşembe

AB karşıtı lobi

Karen Fogg'a yönelik karalama kampanyası, büyükelçinin erken gönderilmesi tartışmalarına dönüştü. Sanki bu olayın suçlusu Karen Fogg'muş gibi gösteriliyor. Kadını PKK yanlısı yaptılar, Türkiye'yi parçalamak için özel olarak gönderildiğini ileri sürdüler... AB karşıtı lobi devrede. Sistemin değişmemesi, kendi güçlerinin devamını sağlamak için özel bir çalışma yürütüyorlar.
Birbirlerinden kopuklar. Sorunlara bakış açıları da farklı. Ancak tek amaçları var: Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişini engellemek.
Kim var bu lobi içinde?
Sosyalistler ve komünistler: Bir yandan "halkların bağımsızlığı ve dünya devleti" diyorlar, ama iş sınırların kaldırılmasına gelince ulusal politikaları devreye sokuyorlar. Globalleşme karşıtlığı nedeniyle global olan herşeye karşılar.
Aşırı sağ: Ülke yönetiminin uluslararası bir sisteme havale edilmesinden rahatsızlar. "Türkiye'yi Türkler yönetir" mantığını sürmek istiyorlar.
Kemalistler: Dünyaya 1930'ların mantığı ile baktıkları için AB üyesi ülkeleri emperyalist devletler olarak değerlendiriyor, bağımsızlığın ellerinden gittiği kaygısını güdüyorlar.
Birbirinden farklı düşünceler AB karşıtlığı nedeniyle aynı zemine oturuyorlar.
Hepsi Karen Fogg'a karşı. Sanki Fogg'un yerine bir başkası geldiğinde farklı şeyler mi söyleyecek; "Kürtçe eğitime gerek yok, Kürtçe yayına yasak devam etsin, İdam cezasını kaldırmayın" mı diyecek?
Hayır. Çünkü bunlar Karen Fogg'a özgü düşünceler değil, Avrupa Birliği'nin normları.
Fogg üzerine söylenecek tek olumsuz tesbit fazla ciddi ve sert olduğudur. Türkler kendilerine emir kipiyle konuşanlardan hoşlanmazlar, hele bu bir kadın olursa.
Cotarelli tarzı bürokratları, televoleci politikacıları daha çok severler.
Ancak Fogg'un ciddiyeti ve sertliği değil tartışılması gereken... Asıl sorun ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın dün canlı yayında ortaya koyduğu gibi Türkiye'nin Mart ayında AB ile yapacağı toplantı. Müzakerelere geçilmesi yönünde kararların alınacağı Mart ayı, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek. 2002 yılının sonunda ya Avrupa Birliği trenine bineceğiz ya da Saddam ve Taliban ile geleceğimizi belirleyeceğiz.
Fogg'un özel e-maillerinin bu dönemde basın yoluyla sızdırılması da AB karşıtı lobinin Mart ayının önemini bildiğini ve her tür engellemeye gideceğini gösteriyor.

HABER EKSPRES 21 - 02 - 2002

9 Şubat 2002 Cumartesi

Ekrem Demirtaş CHP'den reddedildi

DSP eski Afyon Milletvekili fırıldak Kubilay’ı herkes tanır. Geçtiğimiz dönem parlamentoda değiştirmediği parti kalmamıştı. Böyle "renkli" bir politik kişilik, bu kez İzmir'de ortaya çıktı: İTO Başkanı Ekrem Demirtaş. Demirtaş'ın bundan önce ANAP, DYP ve DSP ile dirsek teması, politikaya yakın insanlar arasında biliniyordu. YTP'nin ilk ortaya çıkışında estirdiği havadan çok etkilenen Demirtaş, Cem ile yakın ilişkisine de güvenerek kendini parlamentoda görmeye başladı. Partinin İzmir'de örgütlenmesi için gerekli kaynağı bulmak için büyük çaba sarfetti.
Derviş'in ayrılmasıyla birlikte YTP'deki hızlı düşüş, Demirtaş'ı başka arayışlara sevketti. Yükselen parti hangisi? Tabii ki CHP...
CHP'nin yükselen yıldız olduğunu gören Ekrem Demirtaş, Ticaret Odası'ndan üç kişilik bir ekibi CHP İl Örgütü'ne gönderdi. Ticaret Odası Meclis Üyesi CHP'li Turan Şen, Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Suat Özdaş ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi CHP'li Ali Osman Öymen...
3 kişilik öncü ekip, 26 Ağustos 2002 Pazartesi günü saat 14.15'te CHP İl Binası'na gelerek İl Başkanı Alaattin Yüksel ile İl Başkan Yardımcısı Kadir Sinan ile görüştüler.
Öncü grup Ekrem Demirtaş'ın birikimli ve deneyimli olduğunu, CHP'nin bu deneyimden faydalanması gerektiğinin altını çizerek, iyi bir sıradan gösterilmesi halinde Ekrem Demirtaş'ın partiye gelmek istediğini söylediler.
Son güne kadar YTP'den aday gösterileceği ileri sürülen Demirtaş'ın CHP'ye gelmek istemesi il yönetiminde de şok etkisi yarattı. İl yönetimi öncü gruba şu iki soruyu sordu:
1 - Ekrem Demirtaş, Derviş'e karşı biri. Kemal Derviş partinin önemli bir yerinde olmasına karşılık İTO Başkanı neden CHP'ye gelmek istiyor?
2 - Demirtaş, YTP ile çok sıkı fıkı... Üstelik İTO Sağlık Vakfı yetkilisini YTP il yönetimine verdi. Dervişli CHP iktidarının ekonomik programını nasıl kabul edecek?
Sonuçta CHP'liler, Demirtaş'ın İzmir Ticaret Odası'ndaki yönetimini beğenmedikleri için partide olmasının kendilerine zarar getireceğini belirttiler ve bu öneriyi reddettiler.
Ancak herşey bitmedi. Demirtaş bu işe asılacak görünüyor. Şimdi Ankara'dan TOBB kanalıyla Deniz Baykal'ı hedef seçecek, Ankara kontenjanı ile İzmir'den milletvekili olmak isteyecektir.
İzmir listesini hazırlayanları bu konuda dikkatli olmaya davet ediyorum.

HABER EKSPRES 09 - 02 - 2002