Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ekim 2008 Çarşamba

Baykal’ın tavrı

Televizyonun başına oturdum, Deniz Baykal’ın Grup toplantısını dinlemek için… Beklentim CHP Genel Başkanı’nın İzmir konusunda yapacağı önemli açıklamaydı.
Ne diyecekti Baykal?
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’nun 2.5 milyonluk İzmir’de dün açıkladığı gibi bir sonraki dönem adayımız yine Kocaoğlu’dur” diyecekti.
Bekledim, bekledim, bekledim… Deniz Baykal her konuda konuştu, konuştu, konuştu… Biraz daha uzatsaydı Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın geçen hafta düştükleri duruma bile değinecekti.
Ama ne çare…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hakkında tek bir söz söylemedi Baykal.
Bunu iki şekilde yorumlayabiliriz.
1 – Deniz Baykal önünde secdeye gelen Kocaoğlu’nu korumak, İzmir’de kendisini parçalamaya kararlı gazeteci güruhundan uzaklaştırmak için bu konuya değinmedi. Kendisini çok sevdiğini her toplantıda dile getiren Baykal’ın bu alicenap yaklaşımı son derece önemliydi.
2 – Deniz Baykal şaşkınmış. “Kim, adaylığını mı açıklamış, ne zaman, nerede, bizim niçin haberimiz yok. Nasıl yani. Atina’ya belediye başkanı mı oluyormuş. Papandreu ile görüşmüş mü?” şeklinde kısa ve mantıklı sorular sorduktan sonra devam etmiş: “Bu ülkede ve bu partide demokrasi var. Herkes istediği yere aday olma hakkına sahiptir. Tabii zamanı gelince yetkili kurullarımız aday adaylarını değerlendirecek, İzmir için en doğru isim ile devam etme kararı alacaktır.”
Kocaoğlu’nun yaptığı açıklamanın sarayı karıştırdığı açık. Bazı bürokratların ceplerinde istifa mektupları olduğu halde koridorlarda dolaştıkları gelen haberler arasında.
Neden mi?
Kaleme alınan açıklama ile basına internet ortamından aktarılan açıklama arasında farklılıklar bulunması. Kim ne zaman değiştirdi, kim neyi ekledi, kim neyi çıkardı? Sanırım Aziz Kocaoğlu bu bilgiden bizi mahrum bırakmayacaktır.
İl Başkanı Kemal Karataş’ın da bugün yaptığı açıklamaların ciddi değerlendirilmesi gerekiyor. Karataş’ın Deniz Baykal’ın İzmir’deki birinci temsilcisi olduğu unutulmamalı. Karataş bir şey diyor ise mutlaka genel merkezin bu deyişte bir parmağı vardır.
Bir not da Aziz Kocaoğlu’na… Gazetenin dünkü manşetinde Kocaoğlu aday adayı tanımlaması kullanılmış. Sabah saatlerinde gazeteyi arayan Kocaoğlu, “Benim basına geçtiğim metinde böyle bir tanımlama yok, tekrar bakın” demiş.
Ben tekrar baktım. Orada net biçimde aday adaylığı tanımlaması var. Ama tanımlama bu cümlelerle yapılmamış. Kocaoğlu kendi metninde yerden yere vurduğu isimleri de açıklamamış. Ama herkes bu isimlerin kimler olduğunu biliyor. Zaten metinde de bu zorlama söz konusu.
Biz bu metni Kocaoğlu’nun aday adaylığı şeklinde yorumladık.
Kocaoğlu bu metni “Ben adayım” şeklinde yorumluyorsa bu yorum sadece kendisine ve kendisi ile birlikte hareket eden medya mensuplarına aittir.
İkinci not da Kocaoğlu’na… Sağdan soldan eleştiri yazan gazetecilerin gazına kesinlikle gelmeyin. Bakın şimdi de sizi aday adayı konumuna düşürmeye çalışıyorlar. Bu abur cuburlara kesinlikle aldanmayın.
Gerekirse önümüzdeki hafta bir basın açıklaması daha yapın Ve aday adaylığınızı iyice netleştirin.

YENİGÜN 08 - 10 - 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder