Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Aralık 2010 Cuma

CHP'de kurultaya doğru -3

Kılıçdaroğlu ile Sav arasındaki kriz, MYK toplantısında başladı. Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK'ya girecek isimler konusunda renk vermemesi üzerine yaşanan karşılıklı restleşmelerin ardından kriz daha da derinleşmişti. On üç genel başkan yardımcısı ve 1 genel sekreterden oluşan yeni MYK'da yer alacak isimler konusunda uzlaşma sağlamak için Sav, Kılıçdaroğlu ile akşam saatlerinde görüşmek istedi ancak Kılıçdaroğlu bu talebi reddetti. Sav da bunun üzerine Kılıçdaroğluna saat 20.30'da başkanlık divanının toplanacağını bildirdi ve toplantıya davet etti.
Genel başkan yardımcıları ile bir araya geleceğini düşünen Kılıçdaroğlu ise saat 20.30'da genel merkeze geldi ancak Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i göremedi. Kılıçdaroğlu, Tekin’in nerede olduğunu sordu, haber verilmediği yanıtını alınca görüşmeyi sona erdirdi.
Bunun üzerine Önder Sav’ın talimatı ile genel merkezden gece yarısı “Uzlaşma sağlandı. Kurultay yok, yeni MYK yarın PM’de belirlenecek” yönünde basına yazılı açıklama yapıldı. Açıklamanın Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dışında yapıldığı anlaşıldı.
Kılıçdaroğlu, partiden bilgisi dışında yapılan açıklamayı o sırada evinde bulunan Gürsel Tekin ile birlikte öğrendi. Saatler geceyarısı 01’e yaklaşırken Önder Sav, Kılıçdaroğlu’nun evine gitti. Bu görüşmede Önder Sav, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ile konuşmasında sert bir üslup kullandı. Kılıçdaroğlu, Sav'a Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini teklif etti. Örgütlenme ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nı isteyen ancak bu isteğini kabul ettiremeyen Sav ile Kılıçdaroğlu arasında ipler koptu.
Kılıçdaroğlu ile Sav arasındaki bu gerilim devam ederken PM’nin toplantı saati geldi. Kılıçdaroğlu PM toplantısını iptal ederek yeni MYK'yı PM toplantısı yapılmadan belirleyip açıklamaya karar verdi. Partinin 12. katındaki odasında kurmayları ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, yürürlükte bulunan tüzük gereği CHP’nin yeni yönetimini belirledi ve kamuoyuna açıklanması talimatını verdi. Yeni MYK listesi partinin resmi internet sitesi üzerinden açıklanırken, Kılıçdaroğlu bir basın toplantısı düzenleyeceği duyuruldu.
Kılıçdaroğlu’nun PM’yi iptal etmesinin ardından Önder Sav, ekibinde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ile yine kendi ekibinden bir grup PM üyesi ile toplantı yaptı. Sav başkanlığında yapılan gayri resmi toplantıya 80 kişilik PM’nin Sav ekibinden olan 60 üyesi katıldı. CHP tüzüğüne göre, PM’nin genel başkan başkanlığında ya da genel başkanın yazılı olarak görevlendireceği isim başkanlığında toplanması gerekirken, Sav ve 60 PM üyesi tüzüğe aykırı bir şekilde PM toplantısını gerçekleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ise Kılıçdaroğlu’nun 28 Ekim’de PM toplantısı çağrısı yaptığını, toplantıyı genel başkan yardımcısı sıfatı ile kendisinin başlattığını açıkladı.
Sav ve kendisine yakın 60 PM üyesi, tüzüğe aykırı yaptıkları PM toplantısında iki karar da aldı. Alınan kararları Hakkı Süha Okay basına açıkladı. Okay, dördüncü kattaki toplantı sonucunda gazetecilere PM'nin gündemindeki yeni MYK’nın belirlenmesi maddesinin iptal edildiğini, olağanüstü tüzük kurultayı kararı alındığını açıkladı. Okay, tüzük kurultayının 27-28 Kasım tarihinde Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapılacağını bildirdi. Okay’dan sonra söz alan Önder Sav, Kılıçdaroğlu’na karşı çok sert bir üslup kullanarak, Kılıçdaroğlu’nun disiplinsizlik suçu işlediğini ileri sürdü.
Okay ve Sav’ın açıklamalarını odasından izleyen Kılıçdaroğlu, kendisinin basın toplantısı yapacağı saatin gelmesini beklerken yeni MYK listesinde yer verdiği isimlerden Nihat Matkap, Gülsüm Bilgehan ve Gökhan Günaydın'in listeden çekildikleri bilgisi ulaştı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu ve ekibi çekilen isimlerin yerine yeni isimler belirledi. Nihat Maktap’ın yerine Süheyl Batum partinin yeni genel sekreteri oldu. Gülsüm Bilgehan yerine Didem Engin, Gökhan Günaydın’nın yerine de Mehmet Zeki Gündüz getirildi.
Sav ve Okay basın açıklamalarını bitirdikten sonra bir grup PM üyesi ile birlikte PM salonundan ayrılarak, gelişmeleri Savın odasından takip ettiler. Kılıçdaroğlu saatler 17.00 gösterdiğinde yeni MYK üyeleri ile basının karşısına geçti. Basın toplantısında sert mesajlar veren Kılıçdaroğlu, toplantının bitiminin ardından MYK üyeleri genel başkanın başkanlığında MYK salonundan ilk fotoğraflarını verdi.
Büyük gürültü ile partinin başına gelen Sav ve ekip darmadağın oldu. Abdürrezzak Erten’in bastırdığı kartvizitler elinde kalmış, ekibin diğer elemanları ise nereye kaçabiliriz derdine düşmüştü.
İzmir’in yeni yükselen yıldızı Kocaoğlu’nun da desteğini alan Yerel Yönetimler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’di.
17 Şubat 2005 günü Küba’da tatildeyken genel merkez tarafından gönderilen bir faks ile görevden alınan Yüksel, 5 yıl sonra daha büyük bir görev ile parti yönetimine döndü.
Aslında Yüksel’in bu yükselişi Kılıçdaroğlu’nun elindeki kartların yetersizliğinden kaynaklanıyordu. 80 Parti Meclisi’nin 60’ına Önder Sav hakim olunca Kılıçdaroğlu’na geri kalan 20 kişi ile yönetim yapma zorunluluğu doğmuştu.
Baykal’dan sonra parti yönetiminde Sav grubu da bertaraf olmuştu.
Ancak sırada başka tehlikeler vardı.
İzmir’de güçlenen Kocaoğlu, partiye hakim olan grubun siyasi deneyimsizliği, milletvekili seçimleri öncesi merkez yoklama sırasında Sav’a yakın Parti Meclisi’nin tavrı ve tüzüğün uygulanması sırasında yaşanan sorunlar nedeniyle hukukun devreye girebileceği tehlikesi… Bu tehlike öyle büyüktü ki, CHP’nin genel seçimlere girişini bile engelleyebilirdi.
Kılıçdaroğlu buradan yola çıkarak yeni bir kurultay yapılmasını istedi.
18 Aralık günü gerçekleştirilecek kurultay yukarıda saydığımız hataları ve eksiklikleri yerine oturmayı planlıyordu.
Baykal kurultay çağrısını çok önceden ortaya koymuştu. Sav ise elindeki Parti Meclisi gücünden olacağı için kurultaya karşıydı. Kılıçdaroğlu ise önceleri ortadaydı ancak sonra özellikle hukuki süreç doğrultusunda ikna edildi.
Kurultay yapılacak, genel başkan oylanmayacaktı ama parti meclisi olduğu gibi değişecekti.
Ortaya bir başka sorun çıktı.
Parti Meclisi’nin seçim tarzı…
Baykal ilk hamleyi yaptı ve PM’nin çarşaf liste ile belirlenmesini istedi. Yeni tüzüğün genel başkana avantaj sağladığını 15 genel başkan yardımcısını Bilim Kurulu’ndan getirecek genel başkanın eski tüzükte olduğu gibi Parti Meclisi’ne bağlı olmayacağını belirterek çarşafın daha demokratik olduğunu savundu. Baykal bu tarzını hala sürdürüyor ve giderek sertleşiyor.
Sav da ilk aşamada çarşaf listenin yanındaydı. Ancak sonra her zamanki gibi ortada durmaya başladı. Amacı Kılıçdaroğlu ile anlaşarak ekipten en az 15 kişiyi Parti Meclisi’ne sokmak…
Kılıçdaroğlu ise blok liste peşinde… Kendisinin çalışacağı isimleri belirlemesi fikrinden yürüyen Kılıçdaroğlu, listeyi nasıl yapacağını hala gizliyor.
İzmir’den Kocaoğlu ve Yüksel de “blok liste” diyor. Yüksel seçimin çarşaf olması halinde en fazla oy alacağının farkında…
Geldik bugüne…
Kılıçdaroğlu ile Baykal arka planda anlaştı mı? Önde oynanan oyunun arkasında farklı gelişmeler mi var? Baykal neden bu kadar sertleşiyor?
Sav önce çarşaf derken neden bugünlerde “Partiyi bölmeye gerek yok” açıklamaları yapıyor?
Yoksa başka bir siyasi manevraya mı hazırlanıyor?
Kılaçdaroğlu yapısı Gürsel Tekin ile nereye kadar gidecek?
Tekin aslında kendi koltuğuna talip olan Alaattin Yüksel tehlikesinin farkında mı?
İzmirliler’in kaçı Kocaoğlu’nun siyasette güçlenmesini istiyor?
Kocaoğlu divan başkanı olur ise o kurultay biter mi? İzmir’i yönettiği gibi kurultay yönetirse sonuçlarına katlanmak zorunda kalır CHP Genel Başkanı.
PM’ye İzmir’den girecek üç kişi hemen hemen belli. Selçuk Ayhan, M. Ali Susam ve Oğuz Oyan… Bu isimlere bir kişi daha eklenir ve İzmir’in rengi belli olur.
Bu isimlere bakacak olursanız, hemen hemen hepsi birbirlerini kesme noktasında hakim. Dolayısıyla bir güçler ayırımı söz konusu.
Tabii bunlara eklenecek diğer isimler bu dengeyi kimler için nereye kadar götürür?
Ve en önemli soru…
Kılıçdaroğlu babasının kılıcını eline alıp çevreyi olduğu gibi biçmeye çalışır ise karşısında ikinci bir blok liste göremez mi? Ve dahi kurultay aniden genel başkan seçimli bir kurultaya dönüşebilir mi?
Vallahi burası CHP… Son 6 ayda yaşananlara bakarsak her şey olabilir bu partide…

PAUSE HABER: 17 - 12 - 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder