Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Aralık 2010 Pazartesi

Tehlikeli hafta

Kılıçdaroğlu - Sav ve Kılıçdaroğlu - Baykal görüşmelerinin arka planını okumak gerekiyor…

Baykal PM seçimi sırasında uygulanacak sistem konusunda çok net…
Aynı netliği Kılıçdaroğlu da gösteriyor.
Ancak Sav daha ortada durarak bu çatışmadan pay çıkarma niyetinde…
Sav’ın hesabı şu:
Kılıçdaroğlu ile Baykal ilişkileri gerilecek, CHP Genel Başkanı Baykal ile ipleri tamamen atacak. Sonra Sav grubu ile ortak bir blok liste oluşturacak.
Ancak kimse şu gerçeği görmüyor.
Kılıçdaroğlu ekibi partinin tamamına hâkim olur ise ne Baykal kalır ne de Sav…
Karşımıza yeni gruplar çıkacak.
Bunlardan biri Alaattin Yüksel Aziz Kocaoğlu grubu…
Yüksel böyle bir noktada güç elde etmek için harekete geçmiş durumda.
İzmir’in işadamlarını ziyaret ederek otobüs kiralanması konusunda kendilerinden destek istiyor… Yüksel’in amacı İzmir’den Ankara’ya götüreceği büyük bir grup ile Kılıçdaroğlu’na baskı yapmak ve listelerde etkili olmak.
Sadece listeler değil önemli olan. Yüksel son gelişmelerden sonra ele geçirdiği genel başkan yardımcılığı koltuğunu da kaptırmak istemiyor.
Üstelik daha da ileri gidiyor ve örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevinin kendisine bırakılmasını talep ediyor.
Diğer bir ifade ile eğer Kocaoğlu’nun desteği ile Yüksel parti meclisi seçimlerinde başarılı olur ise ne Sav grubu kalır ortada ne Baykal grubu…
Bu nedenle çarşaf liste konusunda adım atılmak zorunda.
İzmir’de yapılan toplantıda bir grubun yine taraf değiştirerek bu kez Kılıçdaroğlu bünyesine destek verdiği görülüyor.
Savunmaları da hazır…
Genel başkanın elini rahatlatmak.
İyi de yeni tüzüğe göre genel başkan Parti Meclisi’nde görmek istediği isimleri Bilim Kurulu’ndan atıyor. Üstelik tek bir sözü ile hepsini genel başkan yardımcılığı görevine getirmesi de mümkün.
Dolayısıyla genel başkanın eli zaten rahat.
Ancak arka planda başka bir düşünce var.
Amaç sadece partiyi yönetmek değil.
Amaç genel seçimler öncesi milletvekili listelerini istedikleri gibi oluşturmak.
Kocaoğlu bu planlamanın tam göbeğinde…
İzmir’de yaşadığı ve ileriki süreçte daha sertini yaşayacağı siyasi gerginliklerden sıyırmak, güvendiği parti üst yönetimi ile kendisine karşı oluşacak muhalefeti engellemek.
Kılıçdaroğlu yapısı içerisinde olan bazı milletvekillerinin bu gelişmeleri iyi izlemeleri gerekiyor.
Aksi taktirde gün gelir ellerindeki güç bir anda kayabilir.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir şey bu…
Gürsel Tekin’in de İzmir’deki plandan bilgi sahibi olması şart. Çünkü gerek Kılıçdaroğlu gerekse Tekin İzmir’deki yapılanmadan çok haberdar değil.
Eğer İzmir’i Kocaoğlu-Yüksel ikilisine bırakırlar ise bu seçimde CHP’nin bölgedeki oylarının nereye kadar düşebileceğini kimse tahmin edemez.

NOT: Ege’deki enerji ihalelerine dikkatli bakmak gerekiyor. Çok tartışmalı bir süreç bizleri bekliyor. Benden söylemesi…

PAUSE HABER: 13 - 12 - 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder