Hep yazıyorum, ocak ayında hareket olacak diye…
Nedenleri çok basit…
En önemlisi Ege’ye yeni bir yayın organı kazandırıyoruz. 16 sayfalık yepyeni bir gazete… Elinize aldığınızda, “Bugün kentte hangi gündemi yaratmışlar” diyebileceğiniz bir yayın organı olacak…
Dosyaların bir bölümünü orada açacağız. Bazılarını da mahkemelere saklıyorum. Hani Hızır ve Kocaoğlu benim için suç duyurusunda bulunmuşlar ya… İşte orada her ikisi için de söyleyeceklerim olacaktır tabii ki…
Savcı beni dinler mi?
Dinlemek ve gerekir ise bunları Türkiye medyası ile paylaşmak zorunda kalacaktır.
Öyle kolay değil…
Elinizde dosya var ise ve bu dosyalarda bazı kanıtlar yer alıyor ise en doğru iş bunları savcılığa teslim etmektir…
Şimdi bazıları gerilecektir, bunun elinde ne var diye…
Gerilmek iyidir, insanı diri tutar…
Neresinden baksak durum vahim…
Kentin ileri gelenleri ne yapıyor?
Gazetelerde İzmir’in duayenlerinin kentin geri kalışı konusunda yaptıkları açıklamalar var.
İyi de bu kentin yerel yönetiminin hiç mi hatası yok?
Kimse, “Kardeşim bu kentin önünü tıkayanlar var. Bu isimler durduğu sürece bu kent gelişmez” demiyor.
Kocaoğlu’nu eleştiren İTO Başkanı Ekrem Demirtaş bile farklı telden çalmaya başladı. Nerede eski “çarşı” tarzı?
O da düzene mi uydu, yoksa “Bir süre böyle davranalım. Seçimlerden sonra yeniden harekete geçeriz mi?” diye düşünüyor.
Ama Demirtaş’ın unutmaması gereken önemli bir konu var. Bazıları seçimleri bile görmeyebilir.
Ocak ayındaki en önemli gelişmelerden biri de CHP kurultayının yerele yansıması olacak.
Sav ekibinin PM’de kalabalık olmasından dolayı zorunlu olarak görev verilen birilerinin kurultaydan sonra aynı koltuklarda oturacaklarını mı zannediyorsunuz?
Biraz daha bekleyin ve gelişmeleri izleyin…
PAUSE HABER: 03 - 12 - 2010
3 Aralık 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder