Yağmur yağıyor, seller akıyor Arap kızı camdan bakıyor…
Ne görüyor?
Çöken bentler, su baskını ve çamur deryası…
Türkiye’nin en modern kentinde 21. yüzyıl manzaraları…
Sorumlusu kim?
Vallahi ben değilim… Ama kim olduğunu biliyorum…
Yıl 2005…
Dönemin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, kendisine göre Türkiye’nin en başarılı belediye başkanının odasına gider ve “Aşırı yağışta yaptığımız bentler işe yaramayabilir. İzmir’in kuzey aksındaki sel baskınlarını önlemek için tek çare o bölgede küçük bir baraj yapmak” der…
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük belediye başkanı kendisine anlamsız bir şekilde bakar, “Hayır" yanıtını verir…
Vizyonu geniş belediye başkanımız durumun farkındadır da, bugün sel baskınlarına yönelik, “Ne yapalım, Allah böyle istedi” diyerek aradan sıyrılması da çok mümkün görünmüyor.
***
Karşıyaka Basketbol Takımı’nın Güney Kıbrıs’ta başına gelen olaylardan hemen sonra devreye benim girmem bazı çevreler tarafından hoş karşılanmamış…
Olabilir…
Benim de umurumda değil.
Ben Karşıyaka dışında İzmir’in başka takımı da aynı durumda kalsa idi anında müdahale ederdim.
Üstelik olaydan 10 dakika sonra Türkiye Dışişleri de dâhil olmak kaydı ile kim, Güney Kıbrıs Devlet Başkanı, Yunanistan Başbakanı ve Türkiye Başbakanı ile aynı anda bu konuyu konuşabilirdi ki…
Unutulmasın ki Güney Kıbrıs Türkiye tarafından tanınmıyor. Dışişleri’nin devreye girebilmesi için ya Kuzey Kıbrıs ile iletişim kuracak oradan Güney Kıbrıs’a ulaşacak ya da Amerika üzerinden Barış Gücü’nü devreye sokacaktı.
Bunlar zaman işi… Bu konuda kimse elime su dökemez. İstedikleri kadar ünvanlı olsunlar, işi çözen benim…
Parsayı onlar toplamak istiyorlar ise, beni ilgilendirmez…
Bilen biliyor.
Bu ülkenin başbakanı da biliyor, Güney Kıbrıs lideri de, Yunan başbakanı da
Bu üçlü ile 10 dakika içinde görüşebilecek Türkiye’de ikinci bir kişi var ise, lütfen bir adım öne çıksın…
Kendisini çok merak ediyorum da…
***
Metroda yeni bir özür var. Bu kez zemin kaymış, o nedenle verilen söz tutulamamış… Granite denk gelinmiş, o nedenle metro inşaatı gecikmiş…
Ben bu konuda anlama özürlüyüm. Pardon ama, bu metroda hiç mi zemin etüdü yapılmadı? “Haydi metro yapalım” denilerek kazma kürekle inşaata mı başlandı?
Ya Aziz Bey?
Haftanın üç günü İzmirliden özür dilediğinizin farkında mısınız?
İzmirlilerin sizin bu özürlerinizi dikkate aldıklarını mı zannediyorsunuz?
Bir susun lütfen… Siz önce yaptıklarınızı anlatın… Yapamadıklarınız için sürekli özür dilemekten vazgeçin…
Metro zemininin kayışı ile sizin siyasi zemininizin kayışı arasında bir ilişki var mıdır?
***
Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ne yapar?
CHP tüzüğüne göre, halkla ilişkilerden sorumlu olur.
Nedir halkla ilişkiler?
CHP Genel Merkezi’nde bulunan halkla ilişkiler birimidir.
Genel merkeze gelenleri karşılar ve uğurlar…
Boyunlarına kırmızı fular takarlar.
O zaman bizim yeni halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcımız da boynunda kırmızı fular ile mi dolaşacak?
Yakışır aslında…
Üstelik kendisini 8. kata atmışlar. Genel Başkanın odasından en uzak yere…
Genel başkanın hemen altında kimler var?
Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş… Üstelik Gürsel Tekin 12. katta kendisine üç oda ayırmış… İzmir’in ünlü temsilcisine ise 8. katta tek bir oda düşmüş… Bence zemin katta ya da bodrum katında bir oda kendilerine daha çok yakışırdı…
Bu arada halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak halkla ilişkiler konusunda destek ister ise kendilerine yardımcı oluruz. Sonuçta bizim yaptığımız da halkla ilişkiler. En azından karşımızdaki ile konuşurken “ha, hı” tanımlamaları kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuruz…
Bu arada Kocaoğlu yapısının Kılıçdaroğlu’ndan yediği goller bana 8-0’lık Türkiye-İngiltere maçındaki kaleci Yaşar’ı hatırlattı.
***
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Üçüncü İzmir Projesi’nin gecikmesinden dolayı Yüksel Çakmur’u suçlamış.
Kocaoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gücünün yanında olan kalemşörler de Çakmur’u topa tutmuş.
Arkadaşlar… Tamam, bu millet unutkandır. Ancak sizde mi unutkansınız?
Yoksa isteyerek mi unutuyorsunuz?
Bu proje Ahmet Piriştina’nın projesi idi…
O zamanlar Yüksel Çakmur bu projeye karşı hiçbir dava açmadı. Proje tamamlandı ve uygulamaya konulacağı zaman Piriştina vefat etti.
Yerine geçen Kocaoğlu ise nedense projeyi değiştirdi ve yeşil alan miktarını daralttı. Yatırımcıya önemli fayda sağladı…
Çakmur’un bu proje için açtığı davanın nedeni budur.
Dolayısıyla projenin gecikmesindeki sorumlu Yüksel Çakmur değil bizzat İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’dur.
Bu gerçeği neden saklama ihtiyacı hissediyorsunuz anlamıyorum.
Anlıyorum da, anlamamazlığa geliyorum.
***
Hızlı tren vakası da ayrı bir sorun.
Kocaoğlu açıklama yapıyor, “Sorunlar var bunlar giderilecek” diyor.
Ancak onun yaptığı açıklamalara Türkiye Mimarlar Mühendisler Odaları Genel Merkezi’nden yanıt geliyor. Koskoca oda Kocaoğlu’nun hatalı olduğunu söylüyor. Ama Kocaoğlu bildiğini okumayı sürdürüyor.
Umarım hızlı trenin bu aksaklıkları giderilene kadar başımıza ölümlü bir kaza gelmez.
Gelir ise tek sorumlusu Kocaoğlu’dur.
Kendisini yakmak dışında bağlı olduğu partiyi de çok güç durumda bırakacaktır.
***
AKP’nin yeni il başkanı belirlendi. Ömer Cihat Akay…
Bundan 1 hafta önce AKP Genel Merkezi’nden birileri beni aradı. Şu soruyu sordu: “Senin İzmir konusundaki bakış açına ve fikirlerini izliyoruz. Sana göre AKP’nin İzmir İl Başkanı nasıl olmalı?”
Yanıtım hazırdı: “İzmir’den alacağınız oy belli. Sadece İzmir’e şirin görünmek için Kocaoğlu ile dirsek temasında bulunan isimlerde vazgeçin. Oy oranınız çok katlanarak gitmeyeceğine göre en azından kendi görüşünüze uygun ama şaibesiz bir ismi seçin. Adam çalışsın, doğru muhalefet yapsın. Piyasadaki isimlerden biri atanır ise, daha sonra bu isimlerin yaratacağı kaosun altından kalkamaz, ezilirsiniz.”
Bence doğru tanımlama yaptı AKP ve kendine uygun birini getirdi…
Sırf locacılar hocacılar istediği için değil bizzat başbakan istediği için Akay il başkanı oldu.
Tabii kaybeden kim oldu?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül…
Başbakan Tayyip Erdoğan bu işi iyi biliyor…
PAUSE HABER: 28 - 12 - 2010
28 Aralık 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder