Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Eylül 2010 Çarşamba

Sadece Hızır mı Suçlu?

Yazılarıma gelen bazı yorumlar vardı. “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu dürüsttür. Bürokratları ona bağlı başarılı insanlardır. Lütfen kendi hesaplarınız için onları yıpratmayın” şeklindeydi bu yorumlar. Ne oldu da Kocaoğlu genel sekreterinin ipini çekti, yetkilerini aldı? Vallahi bana sormadan yaptı. Ne yaptıysa kendisi yaptı. Gidip ona sorun, “Neden genel sekreterinizi görevden aldınız?” diye… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kafasına taş düşse benden bileceksiniz yahu… Yalnız bu düşen taşlar ile İZBETON arasında bir ilişki yoktur. Yoksa var mıdır?
İş taş olunca İZBOTON’un olmaması mümkün değil.
Şimdi aynı arkadaşlardan bir özür yorumu bekliyorum. Elleri klavyeye gidebilirse tabii ki…
Bu arada bir genel sekreterin benimle yemek yediği için görevden alınması çok acı bir durum. Vallahi Sayın Kocaoğlu… Sizin yüzünüzden şimdi İzmir’de özellikle de Büyükşehir’de kimse benimle yemek yemeyecek. Beni yalnızlaştırıyor, evimin balkonuna hapsolmama neden oluyorsunuz. Gerçi evime gelenler bilirler ki, balkonumdan en az 1 milyon İzmirlinin ne yaptığını aynı anda izleyebilirim. Hatta sizi bile…
Bütün suç Ersu Hızır’ın benimle yemek yemesi mi?
Üstelik Ersu Hızır size gerçekten doğru söylemiş. Hızır benimle baş başa yemek yemedi.
Nasıl yemek yediğini bir yerlerden öğrenmişsinizdir siz. Ancak bunu “Süleyman ile baş başa nasıl yemek yersin” boyutuna getirmek doğru mu? Ne yani ben bir şeytan mıyım ki bir genel sekreterin bir gazeteci ile baş başa yemek yemesi bu kadar garip. Gazetecilerle sadece siz mi baş başa yemek yiyebilirsiniz.
Aslında belgeleri vermese de söyledikleri çok daha önemli Hızır’ın… Bu konu atlanıyor, arada kaynatılıyor gibi…
Mesela imar değişiklikleri…
Mesela benzin istasyon ruhsatları…
Mesela sürekli yurtdışına tatile giden üst-düzey bürokratlar…
Mesela Bilgin Erünal konusu… Bildiğim kadarıyla hala başdanışman değil mi? Azledilmesi konusunda bir adım atılacak mı?
Ersu Hızır bu konular üzerine konuştuğu için cezalandırılmadı mı? Bir anlamda “sizin dürüst başkan” imajınıza zarar verdiği için mi suçlu?
Üstelik suçlu mu?
Soruşturma açtığınızı söylüyorsunuz. Benimle baş başa yemek yediği için Hızır’ı soruşturacaksanız, benim de görüşüme başvurulması gerekmez mi?

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Gündoğdu Meydanı’na denizden getiren Lamia gemisi de ilginç bir konu. Geminin rıhtıma bağlı restoran olarak kullanılması konusunda Büyükşehir’e yaptığı ruhsat başvurusu reddedildi. Geminin sadece Turizm Bakanlığı’ndan aldığı ruhsat var. O ruhsat da ancak rıhtımdan ayrıldıktan sonra restoran olarak kullanılmasına izin veriyor. Ancak Lamia gemisi Büyükşehir’in tüm uyarılarına karşılık, bağlı bulunduğu rıhtımda restoran olarak faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla Büyükşehir ile olan sorunu sürüyor. Ve sorunlar sürerken siz yolsuzlukların üzerine gideceğini iddia ederek vatandaştan destek isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu tekneye bindirip, dolaştırıyorsunuz.
Adam nereden bilsin Lamia’nın CHP’li Büyükşehir’e göre kaçak çalıştığını…
Tabii bu yazıyı okuduktan sonra (bu yazının bir şekilde eline ulaştırılacağından adım gibi eminim) dönüp size soracaktır, bir genel başkanı ne hale düşürdüğünüzü…

***

Kılıçdaroğlu İzmir’e gelirken Cumhuriyet mitingleri gibi bir şey hayal etmişti.
CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, “350 bin kişi toplayacağız” diyordu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise 250 bin kişi…
Ancak CHP mitingine katılanların sayısı en fazla 60 bin kişi…
Siz de basketbol federasyonunun reklâmına mı takıldınız.
Televizyonlarda Türkler uçuyor, İzmir’de Aziz ile Rıfat uçuyor…”
Bari onlar gerçekten uçuyor. Hem Türkiye Paraşüt Milli Takımı uçuyor, hem de Türkiye Basketbol Milli Takımı…
Ama siz dikkat edin… Uçayım derken tepe üstü çakılmayasınız.

NOT 1: Yazıların altına yapılan yorumlar bir anda önemli bir tartışmanın başlamasına neden oldu. Büyükşehir değil mübarek Baran çiftliği, Şener çiftliği…

NOT 2: Bundan sonra baş başa yemek yiyerek Kocaoğlu’nun gözünden düşüreceklerimin listesi
A – Bilgin Erünal
B – Alaattin Yüksel
C – Gül Şener
D – Serpil Baran
E – Pervin Şenel Genç
F – Muharrem Derbentoğlu
G – Hülya Güven
H – Ali İçhedef

NOT 3: Yukarıdaki listede Rıfat Nalbantoğlu ismini görmediyseniz şaşırmayın. O zaten gözden düşmüş durumda.

NOT 4: Kocaoğlu’nun bu tavrı dolayısıyla sosyal çevrem daralıyor. Benimle yemek yemek için facebook’a yazı yazanlara teşekkür ederim. Los Angeles’ten bile davet var. Kocaoğlu benim Amerika’ya gidip tekrar dönmememi isteyeceklerin başında gelir.

NOT 5: “Büyükşehir ile yemekteyiz” başlıklı yazım ile başlayan İzmir depremi konusuna nihayet İzmir medyası da dâhil oldu. Olayın başlangıç noktasını da dikkate alarak… Benim yazım ile birlikte bu işe giren www.rthaber.com sitesine ve bu sitenin belalı genel yayın yönetmeni Hasan Tahsin’e de gerçekten teşekkürler.

NOT 6: Dün akşamüzeri Kılıçdaroğlu ile Deniz Baykal Antalya mitingi sonrası akşam yemeği yedi. İzmir depremini de öğrenen Baykal ve Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yeni dönem, İzmir siyaseti, İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine neler konuştuklarını merak ediyor musunuz? Dikkat edin o yemekte ben de bulunmuş olabilirim…

Son Dakika Yanıtı: Lamia yatının sahibi aradı. Büyükşehir ile sorunlarının sadece Büyükşehir’in işletme haklarının bulunduğu mekânlar için geçerli olduğunu, herhangi bir ruhsat sorununun olmadığını söyledi.

Egenin Sesi 08 - 09 -2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder