Verdiğim özel e-maillere gelen bilgi ve belgeler beni bile şaşırttı. Öncelikle okuyucularıma teşekkür etmem gerekiyor. Böyle bir yazar – okuyucu iletişimi sanırım, Türkiye’nin hiçbir yerinde yoktur. Digital çağın getirdiği interaktif iletişimin sır gibi saklanan bazı konuları çok daha kolay açığa çıkaracağından eminim…
Gelen e-mailler 3 ana konuda yoğunlaşıyor. Büyükşehrin yeniden yapılanması ve imar… Abdürrezzak Erten ve ekibinin son bombaları… Grand Plaza’da yaşananlar ile ESHOT…
Daha önce sizlerle paylaştığım ESHOT dosyasını bir eksiklik nedeniyle bir iki gün geciktireceğim. Ancak ESHOT binasının yeniden sıvanması gerekiyor bana göre… Zira çatlaklar o kadar büyük ki koca koca dosyalar bu çatlaklardan çıkabiliyor.
Camları patlayan otobüsler konusunda haber kaynağım aracılığı ile ESHOT üst düzey yöneticisinden bilgi geldi. BMC otobüslerinde cam kenarlarındaki 2 milimlik boşluk bırakıldığı, bu boşluğun silikon ile doldurulduğu, camın esneme payının artırılarak patlamasının engellendiği belirtildi. Fabrikanın bunu kendi üretim hatası olarak kabullendiği için para almadığı da ifade edildi.
Zaten yeni camlar da Bursa’dan, Dubleks’ten alınmış…
Bu arada ESHOT’ta bu yıl gerçekleştirilen alımların araştırmasının yapıldığı bilgisi ulaştı elime…
Araştırmada Bursa’dan alınan yedek parçalar da kaydediliyor, Bursa firmalarının bu ihalelerdeki payları kâğıda dökülüyormuş. Yalnız bu döküme Bursa firmalarından alınan camların payının ne kadar oldu da ayrıca yazılır ise Kocaoğlu daha memnun olacak.
Adam 40 tane soru sormasın sonra…
Onun yerine ben sizi uyarayım.
Son olarak görevde yükselme sınavında müdür yardımcılığını kazandığı halde bir türlü ataması yapılmayan, amansız bir hastalığın üçüncü safhasında olan Cebrail Koçhan’a geçmiş olsun der, rahatsızlığının bu üzüntüden kaynaklanmamış olmasını dilerim…
Rezzak Erten'in 'BOMBA'ları...
Karabağlar Özel Kalem Müdürü sekreteri Burcu Arıç Hanım’ı sakinleştirmekle meşgulmüş herkes…
Bence de yapılması gereken bir durum. Kız çok önemli bir şahsiyet. Rezzak Bey’in gerçek yeğeni… Umarım sakinleştirme işini özel kalem müdürü üstlenmiştir. Ne de olsa sakinleştirilmesi gereken kendi sekreteri. Özel kalem müdürümüzün aile bağlarını çok önce yazmıştım hatırladım kadarıyla…
Karabağlar’da ithalat işleri devam ediyor…
Öncü Ertaç'da Ankara’dan gelmiş ve Rezzak Beyi’in samimi aile dostunun oğlu olarak belediyede iş bulmuş. Yanında emekli annesini de getirmiş. Duble ithalat var ortada… Anne de çalışıyor mu yoksa?
Serap Özbeyen konusunda zorlandım. Bir özel kalemde, bir başkanın yanında… 4 sene Ankara’da yaşamış. Rezzak Bey bir şekilde dokunmuş kendisine… Hazreti Ali gibi bir durum anlaşılan… Kendileri Hacettepe Üniversitesi mezunu… Karabağlar Belediyesi’nin son Fransa gezisine bu bayan da katılmış. Ancak hangi sıfat ile Fransa’yı gezdiğini çözemedim.
Karabağlar Belediyesi Spor Kulüpleri Genel Kaptanı genç arkadaşımız da acaba kendini Abdürrezzak Erten’in nesi olarak tanıtıyor dersiniz? Belediyenin yolunu ayda bir kullanan bu arkadaşımız, partinin gençlik kanadında önemli bir görevini de iştigal ediyor.
Bu arada şifreleri bularak benim özel e-maillerimi kırmak, kurumdan çıkan mesajların kaynaklarını tespit etmek, gerekir ise Ege’nin Sesi aracılığı ile ip adreslerine ulaşma çabalarınızı esefle karşılıyorum…
Aslında buna bir nevi faşizm denir ya neyse…
Metro Hikayesi...
Yurtdışında hiç metroya bindiniz mi… “Rush hour” dediğimiz işe gidiş ve çıkış saatlerinde metro 2.5 dakikada bir istasyona gelir. Halbuki İzmir’de en kısa metro aralığı 4 dakika… Şartnameye baktığımızda firmanın İzmir’de de 2.5 dakika taahhüdü olduğunu görürsünüz. Ne oldu da bu şart yerine getirilmedi? Olay metrodaki sinyalizasyon sisteminden mi kaynaklanıyor?
Bu konuda bize bir açıklama yapılabilir mi?
Çok şey mi istiyoruz?
Bir şeyleri bilmek istememiz çok mu yanlış.
Bir de metro yolunun üzerine düşen otomobil hikayesi var. Hemen kapatılıp örtbas edilen… Bunu düşünmek bile istemiyorum. Metroda gidiyorsunuz, sizin üzerinizde bulunan otoyolda bir otomobil kaza yapıyor ve kafanıza düşüyor.
Bu durum olsa olsa İzmir’de olur…
Neyse ki, düşen otonun video kayıtları geldi. “Bu da nereden çıktı” sorusu sorulmasın…
NOT 1: Ballı Ailesi’nin yeni üyesi, Haydar Ballı’nın oğlunun sözlüsü de Büyükşehir Belediyesi’nin fırınında görevli…
NOT 2: Ahmet Küçükbay’ın dolayısıyla Orkide’nin son yıllarda büyükşehir ile bir imar problemi oldu mu? Oldu ise bu sorun nasıl aşıldı? Olmadıysa bilemiyoruz… Küçükbay’ın Kemalpaşa Belediyesi’ndeki sorunu nasıl çözüldü? Çözüldü mü? Olay, büyükşehre intikal etti mi?
NOT 3: Bilgin Erünal’ın çok tartışmalı Karabağlar arazisi askıya çıktı. Sanırım bu konuda itiraz dilekçesi verecekler olacak.
NOT 4: Kocaoğlu’nun şoförünün kaç para maaş aldığını bileniniz var mı? Bu parayı şu sıralar İzmir’de orta ölçekli firmaların genel müdürleri ancak alıyor.
NOT 5: Metro A. Ş.’nin şirket araçları haftanın her günü müdürlerde kalıyormuş. Bu araçları hafta sonları alışveriş merkezlerinde veya yazlık bölgelerinde görebilirmişsiniz. Geriye dönük benzin harcamaları ayrıca kontrol edilmeliymiş. Araçların içinden pedikür terlikleri bile çıkmaktaymış. Yok artık…
NOT 6: CHP Genel Sekreter Yardımcısı Abdürrezzak Erten bir röportaj vermiş. Röportajı nerede vermiş? Sıtkı Kürüm’ün Kordon’daki bürosunda. Demek ikilinin arası düzelmiş. Rezzak Bey’in kafası biraz karışık gibi geldi bana… Şimdi İzmirli mi olmuş? Yarın “Ben aslında Girit kökenliyim, ailem Girit’ten Mardin’e geçmiş” bile diyebilir…
Egenin Sesi 27 - 09 - 2010
27 Eylül 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder