Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Eylül 2010 Çarşamba

Bana mı Vercen, Rezzak’a mı Vercen?

Kurultay tartışmaları ayyuka çıktı. Şu aşamada kimin ne yapacağı, ne adım atacağı belli değil. Ancak ortada bir gerçek var. CHP’de kurultaylar bitmez…
Konunun nereye doğru gideceği 3 ismin bundan sonra yapacağı açıklamalara bağlı. Bu tartışmaya dördüncü bir isim de katılabilir. Ve ben 4. ismi çok önemsiyorum mesaj verme açısından.
Diyelim ki tüzük kurultayı için imza toplamaya başlandı.
Kurultay imzası toplamak için delegelerin kapısını çalacak arkadaşa bir önerim var. Bu arkadaşın İzmir’de toparlayıcı, bütünleştirici, birleştirici ve tabii ki kurultay delegesi olması gerekiyor.
Gidecek delegeye, elinde Abdürrezzak Erten’in büyük boy fotoğrafı ile… Kendini tanıtacak…
Fotoğrafı kaldırarak, o ünlü soruyu soracak…
“Bana mı vercen, Rezzak’a mı vercen?”
İzmir’de böyle bir durumda eli hemen imza listesine gidecek çok sayıda delege var.
48 delegenin 40’ı fotoğrafı gördükten sonra imzayı anında atar. Ortam biraz karanlık, loş ise fotoğrafın etkisi daha fazla olur. Sayı 44’e kadar yükselebilir.

Forumcular da tartışıyor

Üçyol – Üçkuyular metrosunun iki yıl daha gecikme ihtimali üzerine yorumda bulunduklarını belirttiğim Wow Turkey İzmir metrosu adlı forumda Pazartesi günü 18.12’de Cevat takma isimle yayınlanan şu tespit dikkatimi çekti:
“Delinin biri biri metroya taş attı bakalım 40 forumdaş bunu çıkarabilecek miyiz? Hakan 351 öncelikle bu süper bilgiyi aldığın mühendis kim onu bize bir açıklarsan sevineceğiz… Mühendis sandığın kişi Üçkuyular’ın meşhur delisi Cemil olmasın. Şaka bir tarafa böyle kaynağı belli belirsiz bilgilere itimat etmeyelim. Ama olay yerel gazete ve internet sitelerine kadar düştüğüne göre durum vahim. Burada sözü edilen çakılması gerekli 200 kazığı anlayamadım. Çalışmalar tüm duraklarda son hız (günde 16-18 saat) devam ediyor. Ayrıca çalışmalarda herhangi bir duraklama ve yavaşlama olursa burada anında afişe ederim kimsenin şüphesi olmasın.”
Wowturkey forumu sanırım bilgi almamı engellemek için bilgisayar IP’mi siteye giriş çerçevesinde yasaklamış. Neyse ki, Vtunnel, Ktunnel gibi sansür yok edici siteler var. Onlar üzerinden çok rahat izliyorum neler tartışıldığını…

Sabun gibi eridi

İktidarda AKP var, ana muhalefette CHP ve MHP… Kürtler ayrı bir yerde…
Peki, AKP’ye alternatif olması düşünülen, merkezin oylarını toplamayı planlayan DP nerede?
Hani yeni yapılanma ile Türkiye’nin önünü açacağı iddia edilen, İzmir’de bir anlamda zenginler kulübüne dönüştürülen DP…
Çok ilgi alanımda olmadı hiçbir zaman. Ancak yine de politikadaki duruşları nedeniyle takip ediyordum.
Yeni il yönetimini oluşturduklarında mangalda kül bırakmamışlardı. Zengin arkadaşlar partinin borçlarını ödeyecekler, İzmir’de merkez sağ düşüncesini yeniden ateşleyeceklerdi.
Ortalık büyükşehir depremi ile sarsılınca, şaka yollu da olsa DP İzmir İl Başkanı Fatih Dalan’ın bu konuda görüşleri olup olmadığını sormuştum.
Gelen yanıt beni hayli şaşırttı.
Merak etmeyin arayan Fatih Dalan değildi, bir başkası…
Şunu ifade etti telefondaki şahıs… “Sayın Dalan size yanıt veremez. Çünkü il binasını tasfiye etti. Ofis malzemelerini de kendi fabrikasına taşıttırdı.”
Sanırım sabun fabrikasından muhalefetine devam edecek DP. Tıpkı sabun gibi eriyerek…
Oysa bu partiyi ayağa kaldıracak çok insan var.
Cindoruk baksın, nerede hata yaptığını görsün diyeceğim de…
Atı alan Tayyip Erdoğan, Pınarbaşı’nı geçti…
Para, zenginlik her konuda etkili olamıyor maalesef. Gazetelere, televizyonlara verilen ilanlar veya haber ilanlar da işe yaramıyor. Bazı işleri yapmak için öncelikle zeka, bilgi, deneyim, çalışma, liderlik vasfı ve toplumla iletişim gerekiyor.

NOT 1: Rıfat Nalbantoğlu tekrar göreve getirildiğinde törene katılmayan Karabağlar personeli, bizzat Sıtkı Kürüm’ün makamında uyarı cezası almışlar.
Neresi burası?
Hitler Almanyası mı?

NOT 2: ESHOT Genel Müdürü Gül Şener’in iki yardımcısı var. İzbeton Eski Genel Müdürü Tufan Eker ve İsmet Halim Gürsoy… Gürsoy’un encümenden encümene ESHOT’ta görüldüğü rivayet ediliyor. Tufan Eker ise çok sportif geldi bana. Güzel bir “jeep”i ve “çok alımlı bir motosikleti” var. Bu tutkusunu telafi etmek için günde iki saat motosikletiyle dolaşıyor Eker. Makam aracı da kendisini takip ediyor.
Hem bu konu hakkında hem de Abdürrezzak Erten’in yeğeninin ESHOT’da çalıştığına yönelik olarak ESHOT Genel Müdürü Gül Şener’i aradım. Kendileri bana dönmedi. Buradan da anlaşılacağı gibi yemek daveti için aramadım ki. Korkmasın o kadar… Tabii olaylar bu kadar değil. Yavaş yavaş girelim dedik. Siz de hepsini birden beklemeyin yahu…

NOT 3: Konak Belediyesi Meclis üyesi Ali Büyükkayıkçı’yı pek tanımam. Kendisi ile meclis üyesi olduktan sonra İZSU’da karşılaşmıştım. 6 kişinin önünde Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan konusunda yaptığı olumsuz tespitleri dinlemiş, dudağım uçuklamıştı. Neyse ki şahitlerim var. Bunun üzerine Kemal Karataş’tan da Büyükkayıkçı’nın nasıl meclis üyesi olduğunu öğrenmiştim. Bugünlerde kendisine bir haller olmuş. Hani nasıl derler, 180 derece dönüş yapmış. Acaba bu dönüşte kızlarının aniden iş bulmalarının bir nedeni var mı? Yoksa kendisinin yaptığı bir işten dolayı mı bu dönüş? Bir ulusal gazetenin köşe yazarını da manüpile ettiğini açıkça iddia ettiğine göre kendileri büyük adam sanırım. Dedim ya… Yakında çıkar ortaya bu yeteneğin sırları…

NOT 4: Karabağlar Belediyesi Özel Kalemi’nde görevli Ethem Bey. Bu genç evladımız Abdürrezzak Erten’in Ankara’da çok yakın aile dostlarının oğlu. O da tek başına ayakları üzerinde durmak istemiş ve İzmir’e yerleşmiş (yerleştirilmiş). İşi hazır nasıl olsa: Karabağlar Belediyesi… Neyse ki yalnızlığı sona eriyor Ethem Bey’in.
İzmirli bir kızla nişanlanmış yakında da evlenecek. Evi Karşıyaka’da… Ama önemli değil. Önemli olan Karabağlar Belediyesi’nde bir işinin olması… Yoksa nasıl kız vereceklerdi Ethem Bey’e… Böylece eş durumundan artık İzmirli oluyor.
Rezzak Bey’e bir önerim var. Siz bir ithalat ihracat firması kursanıza… Bu işleri hayli iyi başarıyorsunuz. Vallahi kıskandım.

NOT 5: Sayın okurlarımın bazıları üslubuma takılıyor. İnanın bazen ben de beğenmiyorum. Ancak yazarken o kadar keyif alıyorum ki, ne yapayım. Üstelik o makamlarda oturanları siz fazla kaale almayın. Makamda olmasalar sizden, bizden farkları yok. Kocaoğlu’nun buzdolabı sattığı dönemleri hatırlayın. Dükkânına girdiğinizde, büyük olasılıkla tavla oynuyordur, “Buyurun ne tarz bir beyaz eşya istiyorsunuz” diye soruyordu.
“Ne olacak bu İzmir’in hali” deseydiniz o zamanlar, alacağınız yanıt da açıktı:
“Bilmem, ilgilenmiyorum. Politikacılar işte… Son zamanlarda pahallılık nedeniyle satışlarım düştü. Ben daha çok onunla ilgileniyorum.”
Bakmayın siz bugün “İzmir’in kurtuluşu için şu gerekli, bu gerekli. Asarım, keserim, yerim” açıklamalarına…

NOT 6: Kaya Otel’in açılışında Abdürrezzak Erten’in kokteyli Hüseyin Aslan ile birlikte terk etmesi çok ilginç. Bakan ile birlikte olunduğu saat 17.00 sıralarında Alaattin Yüksel ile Kocaoğlu’nun bir dosya üzerine hararetli konuşmaları da… Bu bilgiyi verene fırça attım tabii ki; “Ya kardeşim biraz iyi dinlesene. Hangi dosyaymış bu. Bunu da mı biz öğreteceğiz” diye… Sahi hangi dosya bu Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı?

NOT 7: Bazı okurlarım bilgi vermek için özel iletişim kanalları kullanmak istiyor. Bazı yerlerden çekindikleri açık… Buradan kendi özel e-mail adreslerimi veriyorum. Emin olsunlar ki hiçbir zaman isim ve cisim kullanmam…
sgencel@yahoo.com ve sgencel2001@hotmail.com

NOT 8: Önceki gün yine balkondan Yeni Gazetemege’nin kokteylini izliyordum. Denizkent benim balkondan ayna gibi görünüyor da… Alalaattin Yüksel kokteyle en erken gelenlerdendi. Sonra Kocaoğlu… CHP’nin yeni lideri Rezzak, yardımcısı başbeyaz Nalbantoğlu ile Karabağlar Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı K. Sıtkı Kürüm hep birlikte geldiler. Maksat, “Aramızda bir sorun yok” mesajını vermek…
Konuların arasında son günlerde İzmir’e bomba gibi düşen tartışmalar da varmış. Yani kendim yoktum ama ruhum oradaydı.

NOT 9: İzmir Büyükşehir Belediyesi yeni eleman alacakmış. Açıköğretim dışındaki üniversite mezunları alıyormuş ama…
Buyurun size bir ayırımcılık daha. Açıköğretim mezunları üniversite mezunu sayılmıyor mu yoksa? Genel Sekreter Yardımcısı olması beklenen Erhan Bey bir açıköğretim mezunu olarak konuya eğilmiyor mu?

Egenin Sesi 22 - 09 - 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder