Konak Belediyesi Meclis Üyesi Mesut Ak telefon ile aradı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır ile aralarında geçen küçük bir dialogu anlattı. Ersu Hızır’a göre ben, yani bizzat bu yazıyı kaleme alan köşe yazarı, Mesut Ak ile arkadaşlarına sinirlenmişim ve bunu son yazılarımda ifade etmişim.
Kime sinirlenmişim diye baktım, son 2 hafta içinde yazdığım yazılara. İki konu var öne çıkardığım.
Birincisi Karabağlar’daki metropolitan aktivite merkezi. Bu iş ile Konak Belediyesi Meclis üyesi Mesut Ak’ın bir ilişkisi olamaz. Kimler olduğunu biliyoruz üstelik.
İkincisi CHP İzmir il yönetimi içerisinde olan bazı hareketli isimlerin oynadıkları tiyatrolar. Mesut Ak’ın bu yapı ile de bir ilişkisi olamaz. Olması mümkün değil. Kemal Karataş’a yakın ve eski il yönetim kurulu üyesi olan Mesut Ak’ın, hâlihazırdaki CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ile yakın bir ilişkiye girmesi mümkün değil. Nalbantoğlu bulsa, Mesut Ak’ı bir kaşık suda halleder. (Halletme fiili bu cümlede özel anlamı içerisinde kullanılmıştır. Bu fiilin pratiğe uygulandığı süreçte, o çevrede olmamaya özen göstermek gerekir.)
O zaman Mesut Ak ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır’ın “sizinkiler” tanımlamasını bir araya getiren ne? Aslında çok açık.
Ersu Hızır, Mesut Ak’ı hala CHP İzmir il yönetiminde sanıyor. Bir kentin yönetiminin en tepe noktasındaki şehri-i eminin birinci adamının İzmir il yönetiminin bugünkü yapısından ve yönetim kurulu üyelerinden haberdar olmaması ciddi bir soru işareti.
Bunları, İzmir Seviye Belirleme Sınavı’na soksak, geçer not alacaklarından emin değilim. Hızır, 6. sınıflar sınavında başarılı olabilir. Kocaoğlu da belki 7. sınıf sınavında. Ama her ikisinin 8. sınıflar için düzenlenen sınavda çakacaklarından adım gibi eminim.
***
Kocaoğlu yarın Yunanistan’ın merkez bölgesinde bulunan Volos kentini ziyarete gidiyor. Maiyetindeki bir grup ile Yunanistan’a çıkarma yapacak olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun Volos’ta çok dikkatli olmasını tavsiye ederim.
Neden mi?
Sfina gazetesinden Spiros Karacaferis, Kathemerini Gazetesi’nden Nikos Xidakis, Eleftherotipia Gazetesi’nden Stratis Balaskas, Ethnos’tan Kostas Mardas, Ta Nea’dan Pavlos Chimas’ın da izleyeceği toplantıda neler olur, bilinmez. Belki, NTV’den Stelyo Berberakis Kocaoğlu’nu ortaya çıkacak olası bir soru kaosundan kurtarabilir. O da Stelyo’nun Atina’daki geniş sosyal ilişki ağlarını doğru ve zamanında oturtması ve dahi bu toplantıya yetişip yetişmemesine bağlı… Atina’dan kuzeye 270 kilometre, hayli uzun bir yol. Stelyo şöyle de düşünebilir: “İzmir Büyükşehir Belediyesi basın danışmanlığı zaten bu gezinin haberlerini anında ballandıra ballandıra tüm medya merkezlerine geçecektir. Gerekirse haberi oradan da alırız.”
Doğru bir düşünce olabilir… Zaten İzmir medyası da böyle yapmıyor mu?
NOT: CHP İzmir il yönetim kurulu üyelerinin dikkatine: Ben kimseye selam göndermiyorum. Benim adımı kullanarak “Süleyman size selam gönderdi” gibi triplere kanmayın. Yazdıklarım çerçevesinde il yönetim kurulu üyeleri içinde özellikle toplantılarda şahsıma karşı ses tellerini aşırı kullanan arkadaşları (zaten hepiniz biliyorsunuz) pek dikkate almayın. Zira onların son kullanım tarihleri üzerinden hayli zaman geçti. İl sekreteri Hüseyin Mutlu Akpınar’a yönelik tespitleri ise ciddiye bile almıyorum. Akpınar CHP İzmir İl yönetiminin bana yolladığı açıklamaya kurumun il sekreteri olarak imza attı. O kadar…
YENİGÜN 17 - 06 - 2009
17 Haziran 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder