Konak’ta yapılacak gökdelenin önümüzdeki süreçte önemli bir tartışma noktası olduğunu bir önceki yazımda vurgulamıştım. Gelişmeler gökdelen sorununun daha da büyüyeceğini işaret ediyor.
Peki bundan sonra ne olacak?
Konak Meclisi’nin aldığı karar büyükşehir meclisinde oylanacak. Zaten gökdelenin bu şekilde geçmesini bizzat Kocaoğlu istediği için bir sorun çıkmayacak.
Ardından alınan karar SİT Kurulu’na danışılacak.
Burada SİT’in nasıl bir tavır alabileceğini kestirmek zor. Olumsuz karar verirse her şey sil baştan. Olumlu karar verir ise gökdelenin yapımına ait karar askıya çıkılacak ve itiraz süreci başlayacak.Mutlaka itirazlar olacaktır. Ancak bunların tamamı belediye tarafından reddedilecek.Gökdelenin bu şekilde yapılmasına karşı çıkanların o aşamadaki tek çareleri yasal sürece başvurmak olacak.
Daha bugünden üç meslek odası ve birkaç avukat bu konuda şimdiden hazırlığa başladılar bile.
Önümüzdeki aylarda biz bu konuyu daha çok tartışacağız.
Karabağlar’daki arazi ise daha meclise gelmedi. Ancak geldiğinde büyük gürültü koparacak gibi. Herkesin gözünün bu arazi üzerinde olduğunu buradan belirtmeden geçemeyeceğim. Gelen e-mailleri ve telefonları dikkate aldığımda, birçok insanın bu konuda bilgi sahibi olduğunu, ancak konu gündeme gelmeden düğmeye basmayacakları düşüncesi öne çıkıyor.Karabağlar’da Eskiizmir’deki arazinin kamuoyunda tartışılmaya başlaması halinde birçok isme sıkıntı vereceği de açık.
Onlar tartışacak, biz de kaleme alacağız.
NOT 1: Cumartesi günü yerel eklerden birinde bir köşe yazarının yazısını okudum. Bir gazeteci ile konuşmuş ve ondan aldığı bilgileri köşesinde kullanmış. Köşe yazarının gazeteci ile karşılıklı sohbetini merak ettim ve okumaya başladım. Ama aniden durdum. “Allah Allah” dedim kendi kendime. “Ben bu cümleleri hatırlıyorum.” Emin olmak için köşe yazarına bilgileri veren gazetecinin www.kentyasam.com adlı internet sitesindeki yazısına baktım bir kez daha. O da ne. Köşe yazarının yazısı ile gazetecinin yazısı noktasına virgülüne kadar aynı. Buna İngilizce’de complete plagiarism, Osmanlıca’da “intihal” denir. Bari köşe yazarı olarak “Gazetecinin şu tarihte, şu internet sitesindeki iki önemli yazısı İzmir siyaseti, özellikle AKP kanadı için çok bilgilendirici, aynen aktarıyorum” de, bari durumu kurtar.
NOT 2: İzmir Ankara yolunun haziran ayın sonunda kapanması gündemde. Bornova – EVKA 3 arasındaki tünelin bitirilmesi için Ankara yolunun kazılıp tünelin yapılması gerekiyor. Kocaoğlu metro konusunda sürekli açıklama yapıyor, Bozoğlu’nu suçluyor. Ancak bir taraftan iş devam ediyor.
NOT 3: Bayraklı sosyetesinden Hasan Tahsin’in (Bayraklı ilçesine Bornova’dan bağlanan Manavkuyu bölgesine sosyete mahallesi denilmeye başlanmış) son bir iki gündür yazılarını göremiyorum.
YENİGÜN 08 - 06 - 2009
8 Haziran 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder