Gaziemir’de bir apartmanın dışa taştığı gerekçesi ile balkonları yıkılmış.
Yıkan tabii ki Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol…
Peki, balkonları yıkılan apartmanın sahibi kim?
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm…
Anlaşılan ekipte balkon çatışması yaşanmış.
Öyle ünlenmiş ki bu balkonlar, Banu Alkan’ın balkonları, bunların yanında hiç kalır...
Biz de düşünüyorduk, “Gaziemir neden ekipten kopuyor?” diye…
Demek ki gerekçe balkonlarmış.
Ekip durur mu?
Gaziemir ilçe başkanını görevden almaya hazırlanıyor.
Zaten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’na yakınlığı ekipte büyük soruna neden oluyordu Demirsoy’un…
Sadece Demirsoy değil…
Halil İbrahim Şenol’un da son günlerde Kocaoğlu ile şarap içtiği biliniyor.
Şarap operasyonuna ekipten yeni kopan bir kişi daha katılmış. Kadir Sinan…
Kadir Sinan da her ekipten kopuyor. Şimdilerde sanırım Kocaoğlu yapısı ve eski arkadaşı Alaattin Yüksel’e dönmüş.
CHP’lilere bir hizmet olarak kaleme aldığım “Ekip tarihi” dizisini de okumamış. Orada 2004 yerel seçimlerinde kendisine Konak Belediye Başkanlığı sözü veren Yüksel’in bu konuda kılını kıpırdatmadığını şahsen görebilirdi Kadir Sinan.
Neyse şarap operasyonları iyidir. Hele bu operasyon Gaziemir sınırlarında oluyor ise…
Ben Premium Shiraz & Merlot 2006 veya Fume Blanc 2009’u tercih ediyorum. Başkanların ne içtiklerini bilemem…
Bu arada ekibin ve özellikle ekip içinden milletvekili adayı olmayı planlayanların dikkatine…
Sizi buradan uyarıyorum, sonra “Süleyman, keşke daha önce dikkatimizi çekseydin” demeyin.
Buca’daki MYK soruşturmasının ardında, ekibin şefi Abdürrezzak Erten ve PM üyesi Mehmet Süne’nin olduğu biliniyor.
Ancak bu işte bir kişi daha var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…
Kılıçdaroğlu, bazı sendikacıların isteği doğrultusunda başlatmış soruşturmayı…
Ama bu soruşturmanın zamanının doğru olmadığını düşünen biri var.
Ekibin asıl lideri CHP Genel Sekreteri Önder Sav…
Önder Sav, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’yı çok sevdiği için karşı değil tabii ki bu soruşturmaya…
Referandum öncesi böyle bir soruşturmaya gerek olmadığı, partiye zarar verdiği düşüncesinde Sav.
Hepsinden önemlisi, Kılıçdaroğlu’nun sendikacılara bu kadar teslim olmasının getireceği milletvekilliği adaylıkları sorunu Sav’ı asıl düşündüren.
Sav’ın merkez oylara açılmak için sendika yöneticilerinin ayağını partiden kesmek, milletvekili olmalarını engellemek için yıllarca Baykal ile birlikte az uğraşmadığını sağır sultan bile biliyor… Bilmeyenler de şimdi öğrenmiştir.
Ankara kulislerinde bu dönem 25-30 sendikacının seçilecek sıralardan aday yapılacağı konuşuluyor. Genel sekreter de bundan korkuyor ve konuyu yakın çalışma arkadaşlarıyla tartışıyor.
30 seçilebilecek sendikacı adayı demek, bunların 5’inin İzmir’den aday gösterilmesi demek.
Kani Beko uzun süredir bu koltuğun peşinde. Musa Çam da öyle… İzmir il yönetiminde olup milletvekilliği bekleyen Azat Fazla ve Mustafa Kundakçı var.
Bir tane de Ankara’dan gelir. Etti size 5 kişi…
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ölümüne aday…
Güldal Mumcu, Abdürrezzak Erten, Mehmet Süne zaten aday… Mahmut Duyan da Mardin’den geliyor… Çünkü orada seçilmesi zor…
10 koltuk kapandı. Bugünkü konjonktüre göre 7-7 gider ise, geriye kaldı 4 koltuk…
Bunun ikisi, İzmir’in önemli sayılacak, oy getirebilecek isimlerine bahşedilir. Hüseyin Aslan bu isimlerden biri… Ankara’ya gidip genel başkan ile görüştü, Önder Sav’a da şükranlarını sundu… İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da CHP Genel Merkezi’ni ziyaret edenler arasındaydı. Bu süreç içerisinde CHP genel merkezini aşındıracak başka isimler de öne çıkabilir. Özellikle şemsiye sorunu olanlar…
Geri kalan iki koltuk için mücadele büyük olacak o zaman…
Ekip dışında olan ve halen milletvekilliği yapanlar da var. Kemal Anadol sanırım hak eder yine bu kez... Az dolaşmadı İzmir’in taşrasını Sav’ın isteği ile Nalbantoğlu ile…
Bazı köşe yazarlarının Sav’a methiyeler düzmelerine karşılık, ekip dışındaki milletvekillerinden bir bölümünün halleri hala içler acısı…
CHP il Sekreteri Zikri Dursun ne yapacak o zaman?
Bak Ziko, durum vahim! İl sekreteri olarak öne çıkma çalışmalarına hemen başla... Yoksa yine taca atılacaksın… Bak “söylemedi” deme… Bir iki açıklama yap, bu sütundan yayınlayayım. Maksat sana destek olmak… Sıtkı’ya da destek olmuştum bir aralar…
NOT : İzmir Körfezi’nin biyolojik açıdan temizlenmesine katkı sağlayan İnciraltı Lagünü son iki yıldır yeniden kirlenmeye başladı. Kocaoğlu, İZSU yetkililerinden, güvenmiyor ise üniversiteden yeni bir araştırma yapılmasını istesin ve sonuçları kendisi görsün. Tabii ki sonuçlar üzerine oynanmasın. Yoksa yine kahverengi bir körfez ile karşı karşıya kalabiliriz.
Egenin Sesi 02 - 08 - 2010
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder