Bugün yapacağımız tespit ilginç bir dedikoduya dayanmaktadır. Ama olay doğru ise durum gerçekten vahim… Siz yine de bu yazıyı, bir belgeye dayanmadığını dikkate alarak okuyun.
Buca’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yaptırdığı ancak yangın merdivenleri unutulduğu için ruhsat sıkıntısı yaşanan evlerin ne olacağı tartışılıyor.
Konu sadece unutulan yangın merdivenleri olsa, sorun değil.
Büyükşehir Belediyesi’nin 2007 yılında kamuoyuna yaptığı açıklamalara bakıyorum, “Buca ve Gürçeşme’de kentsel dönüşüm projeleri çerçevesinde toplam 818 konut üretilecek” deniyor. Gürçeşme’de inşa edilecek konut sayısı 280 olunca Buca’daki konut sayısı da haliyle 538 oluyor.
Aradan bir süre geçiyor ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca ve Gürçeşme’de üretilecek toplam konut sayısının 850 olacağını duyurmaya başlıyor. Gürçeşme’deki konut sayısı 280’de kalınca konut sayısındaki artışın Buca inşaatlarından kaynaklandığını anlamak için belediye başkanı olmaya gerek yok sanırım.
Yani Buca’daki 538 konut 570’e yükseliyor. Ne güzel, İzmir’e 32 yeni konut daha kazandırılıyor.
İyi de bu fark nereden çıktı?
Buca’da inşa edilen Büyükşehir konutları bölgesindeki kodların oynanmasından.
Yani varolan kod tıraşlanarak 32 yeni konut için yer açılıyor.
Buraya kadar bir sorun yok. Ancak iddia şu ki, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı proje değişikliğinden kimsenin haberi yok. Hatta Büyükşehir’in yaptığı konutlara ruhsat vermeyeceğini belirten dönemin eski başkanı Cemil Şeboy’un bile haberi yok. Şeboy’un belediye başkan yardımcısı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi arasındaki tartışmanın siyasi gelecekleri açısından daha fazla alevlenmemesi için bu bilgiyi Şeboy’a bile vermemiş.
Buca’nın yeni belediye başkanının bu gelişmeye karşı nasıl tavır vereceği merakla bekleniyor. Büyükşehir Belediyesi “Gerekir bu evleri ise biz ruhsatlandırırız” diyor. Ancak yasa Büyükşehir’e ruhsat verme yetkisi tanımıyor.
Eğer Buca konutlarında böyle bir süreç yaşanıyor ve önümüzdeki günlerde bu bilgiler kamuoyunda tartışmaya açılacak ise durum gerçekten vahim ötesi şekle bürünüyor.
NOT 1: Devletten gelen 100 binlik şehir planlarının 25 binlikleri Büyükşehir tarafından yapılıyor. Bunun için Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında yapılan toplantıda gürültü kopmuş durumda. Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Ali Rıza Gülerman tarafından 2 gün içinde alelacele hazırlanan planlarda ilçe belediyelerinin taleplerinin çoğunu unutulmuş. Aziz Kocaoğlu toplantıda her zamanki gibi “Ben bilirim, size ne” deyince kıyamet kopmuş. Seçim öncesi halka söz verdikleri projelerin olmadığını gören ilçeler bunun için yasal haklarını kullanacaklarını açık ve seçik beyan etmişler. İşin ilginci Büyükşehir zaten kendisi 100 binlik planlar için mahkemeye gidecek. Çünkü daha iki gün önce kamuoyuna Çamlı Barajı için açıklama yapan Kocaoğlu’nun önüne gelen planlarda baraj yeri yok. Devlet orasını maden arama bölgesi olarak işaretlemiş. 2 gün içinde hazırlanan planlarla İzmir’in önümüzdeki 50 yılını belirleyecek isek bavulları toplayıp insanca yaşanacak kent bulma zamanı geliyor sanırım.
NOT 2: Jeotermal A. Ş. Genel Müdürü Ali İçhedef konusu CIA araştırmasına dönüştü. Öyle önemli yerlerden telefon aldım ki, ben bile şaşırdım. Herkes bir dertli bir dertli ki sormayın. En son İçhedef üzerine yazılan 76 sayfalık içdenetçi raporunu okudum. Korkunç ötesi bir durum. Jeotermal A.Ş. Genel Müdürü konusunda iki yeni ses kaydı da bu hafta içerisinde elimde olacak.NOT 3 : İddia edildiği gibi “İzmir için elele” kampanyası sadece bazı İzmirlileri dizlerinin üzerine çöktürme projesi ise 80 kişilik danışma grubunun bu işi yeniden düşünmesi gerekiyor.
YENİGÜN 12 - 10 - 2009
12 Ekim 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder