Deniz Baykal’ın görüntüleri üzerine kriminal büronun yaptığı açıklamalar önemli. Bu konunun uzun süre tartışılacağı kanısındayım.
Ancak beni ilgilendiren asıl önemli nokta özellikle Doğan Grubu’nun Deniz Baykal’a karşı gerçekleştirdiği politika…
Medya, medya olmaktan çıktı, siyaset dizayn eden yapı durumuna geldi.
Neden bu kadar işin içinde Doğan Medyası?
Nedeni belli.
Baykal’ın önümüzdeki seçimlerde iktidar olamayacağını, Kılıçdaroğlu ile seçimlerin kazanılması halinde üzerlerindeki AKP baskısının kalkacağını bekliyor. Kolay değil faizleriyle birlikte 5 milyar lirayı bulan bir borçtan bahsediyoruz.
Bu borcun ödenmesi hiç de kolay değil.
Yoksa birileri tarafından gruba söz mü verildi? “Biz gelince bu işi toparlarız” diye.
Baykal’ın iki gün içerisinde hareket edeceğinden ve farklı adımlar atacağından eminim.
Tabii ki karşıdaki ismin Genel Sekreter Önder Sav olduğunu unutmamak gerekiyor.
Önümüzdeki iki gün taktik savaşı halinde geçecek. Adımlar atılacak, adımlar geri çekilecek.
Deniz Baykal’ın bu süreci bizzat kendisinin yürüttüğü de kesin.
Teşkilatların süreci yeniden değerlendirmeleri, ona göre tavır geliştirmeleri şart.
Tabii ki delegelerin vicdanları ile hesaplaşmaları da gerekiyor.
Bugünden itibaren Ankara’dayım.
Kurultayın tüm detaylarını sizlere aktarmaya, gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Çok ilginç ve hareketli bir kurultay olacağı kesin.
Ekip ne yapacak, Baykal hangi adımları atacak, Kılıçdaroğlu ne yöne dönecek, Gürsel Tekin “yangında ilk terk edilecek adam” olduğunun farkına varacak mı?
Tabii bizim için önemli olan diğer nokta da İzmir’in nasıl ve ne yöne doğru adım atacağı.
Ekibin şefi, ilk imzayı koyan isimlerden biri olarak, İzmir’de yeniden güçlenecek mi? Ekip bu noktada hangi isimlerle siyasi diyaloğa girecek? 180 derece dönerken fazla dönüp 360’ı bulunca yine aynı yere mi gelmiş olacaklar?
Sorular, sorular…
Çoğunun yanıtı pazartesi günü alınmış olacak.
NOT: Ankara’ya kurultaydan çok önce gidenler var. Mesela İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve eski il başkanı Alaattin Yüksel. Yoksa kurultay sonrası yeni il yapılanmasında eski il başkanımız görev mi talep ediyor? Bilemiyorum. Ancak Ankara’dan gelen telefonlar bu konuda Yüksel’in hayli beklenti içerisinde olduğunu gösteriyor. Zaten bir cenaze töreninde bir arkadaşına, “Ben ona imzalama dedim ama o imzalamış” diyerek sürecin ne kadar içerisinde olduğunu gösteriyor bize.
YENİGÜN 21 - 05 - 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder