Şöyle diyor Fatih Çekirge...
“Önceki gece geç saatlerde Baykal’ın eviyle CHP genel merkezi arasında müthiş bir telefon trafiği gelişiyor... Deniz Bey, Önder Sav’ın bir basın toplantısı düzenleyerek kendisine yapılan suikast ihbarının açıklanmasını istiyor... Tabii burada Sarıgül’ün adı da karıştırılacak... Önder Sav buna karşı çıkıyor. Baykal bastırıyor. İpler geriliyor. Sav diretiyor... Öyle bir noktaya geliyor ki, 50 yıllık Baykal-Sav arkadaşlığı kopma noktasına geliyor. Ve sonunda Sav, ‘Zor durumdayken arkadaşını yalnız bıraktı demesinler’ diye açıklamayı yapıyor. Sav gibi bir hukukçu bir ihbar mektubunu bir devlet belgesiymiş gibi okumak zorunda kalınca, ciddi bir tepki alıyor. Ve tabii çok ters bir durumda kalıyor. Bu olay, Baykal’la Önder Sav arasındaki güven hattının ciddi şekilde hasar görmesine neden oluyor... Bu durum, kurultayda yeni CHP yönetiminin belirlenmesinde etkili olacak gibi...”
Bu yoruma şaşırmadım değil. Ben şimdilik baltaların toprağa gömüldüğünü, en azından bir süre kimsenin kimseye tavır göstermeyeceği kanısındaydım. Ama görülen o ki, yukarıdaki depremin şiddeti bizim bildiğimizden fazla.
Gerçi Önder Sav dün öğleden sonra yaptığı açıklamada böyle sert bir tartışmanın yaşanmadığını, “Partide herkes aynı tornadan çıkmamıştır. Genel başkan ile aynı fikirde olmadığımız konular vardır” diyerek tartışmanın yumuşak olduğunu belirtti.
Her il imzaları toplamaya başladı. Sanırım bugün bin 270 imza toplanmış olacak.
Ardından Baykal’ın evinin önünde nümayiş başlayacak. Kalabalığın 400 bine ulaşacağını iddia edenler bile var.
Önümüzdeki hafta sonu Cumartesi günü kurultay genel başkanı yeniden göreve getirecek.
Ama asıl iş Pazar günü yaşanacak.
Yukarıdaki köşe yazarının söyledikleri doğru ise, partide uzun süredir yaşanan çekişme dikkate alınırsa, CHP Türkiye’yi kucaklayacak yeni bir kadro ile halkın önüne çıkmayı istiyor ise ve Baykal bu kez başbakanlığı bekliyor ise iki hafta sonraki Pazar günü Türkiye’nin dönüm noktası olacak.
Deniz Baykal belki de en rahat dönemini yaşayacak.
Oturacak, düşünecek yeni kadrolarını geliştirecek ve sonra ayağa kalkarak seçmenin gönlünü çelecek kadroyu Türk toplumuna tanıtacak.
İzmir imzaları topladı. Gerçi dün bu tespiti yapmış herkesten bir adım öne geçmiştim.
O zaman bugün de herkesten iki adım öne geçelim ve yazıyı şöyle bitirelim.
“Kurultaya kadar muhalefet yapmaktan vazgeçiyorum. Kurultay sonrası kaldığımız yerden devam ederiz.”
Çok ilginç bir kurultay olacak. Herkesin Ankara’ya gelmesi ve yaşanan sürece destek vermesi de gerekiyor ayrıca.
YENİGÜN 12 - 05 - 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder