İzmir CHP’nin önemli bir sırrı ortaya çıktı Bornova kongresinde… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanlarının atamalarının yapıldığı dönemde kendi istediği isimlerin listede olmadığını görünce MYK üyesi Mehmet Ali Susam’a istifa dilekçesini vermiş.
Eğer istifa mektubunu iki dakika önce çıktığı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a sunsa idi, “İstifanız kabul olmuştur, haydi güle güle” yanıtı ile karşılaşacağı, Baykal’ın odasını şaşkın ifadelerle terk edeceği açıktı. Baykal’ın en sinirlendiği tavırlardan birinin tehdit olduğunu ya biliyordu ya da korktuğu için gereğini yapamamıştı.
Bakanlık korumaları tarafından giriş kapısında bekletilen bir büyükşehir belediye başkanından farklı bir tavır beklemek şu aşamada yanlış olur.
Soluğu Susam’ın odasında alıp istifa mektubunu yazdı. Ama ne mektup…
“Gördüğüm lüzum üzerine belediye başkanlığından vaz…”
Toplam 2.5 satır. Sonu yok. Üstelik imza da yok.
Susam ise bu istifayı ciddiye almayarak siyasi hayatının en yanlış işlerinden birine imza attı. MYK üyesi olarak İzmir’e yaptığı en büyük kötülüklerden birini yeni öğrenmiş olduk.
Susam’ın neden böyle yaptığını kavramakta zorlandım.
Sonuçta Kocaoğlu ismi Baykal tarafından aday olarak yeniden deklare edilmeden önce “Kocaoğlu ile bu iş yürümez” diyenlerden biriydi Susam. Şimdi de öyle ya neyse…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ünlü Bornova kongresinde, genel merkezi tehdit edercesine istifa talebini yenilemesi, karşılığında Susam’ın bir önceki istifa sürecini kürsüden seslendirmesi hayli şenlikli olmuş.
Tabii sonra uyandı Kocaoğlu kış uykusundan… Bazı milletvekillerinin de uyarısı ile önceki gün bir kamuoyu açıklaması geldi..
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi Bornova İlçe Kongresi’ndeki konuşmasında dile getirdiği istifa söylemi bazı kesimlerce yanlış anlaşılmış ya da öyle algılanmıştır.”
Bu yanlış kesimler arasında sanırım ben de varım.
Ama olay ortada…
Karşımızda ikide bir “istifa ederim ha” diyen bir belediye başkanı var.
Kime kızarak?
Baykal’a…
Birincisinde Baykal’ın atadığı ilçe belediye başkanlarına kızıyor. İkincisinde de desteklediği adayın kazanması halinde genel merkez tarafından görevden alınacağı duyumlarına. Peki, seçilmiş Enver Dündar’ı kim alacak görevden? Erzene Mahallesi’ndeki ikinci seçimi iptal ettiren kişi. Yani Deniz Baykal.
Soru: Deniz Baykal’a kızıp sürekli büyükşehir belediye başkanlığını bırakacağım tehditleri savuran bir belediye başkanı, kesinlikle yapmayacağından emin olduğum bu eylemi gerçekleştirdiğinde nereden de istifa etmiş olacak?
Yanıt: CHP’den
Açıkçası ben de bu işe karşıyım. O giderse ekmek teknem elimden alınmış olacak. Ben ne yaparım Kocaoğlusuz.
Buna benzer bir deneyimim var. Bakın Alaattin Yüksel gitti, il başkanlığı üzerine yazı yazamaz oldum.
Talebim bu türlerin koruma altına alınmaları, iyi bakılmaları yönünde.
YENİGÜN 27 - 01 - 2010
27 Ocak 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder