CHP Konak’ta Rıfat Nalbantoğlu’nun adayı Aytekin Tunus kazandı. Hem de farklı kazandı. Önder Sav ve Aziz Kocaoğlu’nun desteklediği Tunus, dün sabahtan itibaren öndeydi. Ancak bu kadar farkı kimse beklemiyordu. Tabi bu sonucu Deniz Baykal’a kim nasıl anlatacak, bilemem.Bu sonuçlara bakıp CHP delegasyonunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Balık bile pulları nedeniyle daha az kayar.
Söyleyecek çok şey yok. Aslında söylenecek başka bir şey var.
Hani bir söz vardır, “Sözüne mi gözüme mi” diye…
İki gündür İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aniden ortaya çıkan, “CHP’de ikilik yoktur, Baykal ile Sav arasında bir sorun yoktur” açıklamalarını okuyorum.Soruyu biraz değiştirerek tekrar ediyorum, “Sözünüze mi, gözüme mi?”
Ve şu sorulara yanıt arıyorum
1 – İl başkanı varken neden MYK üyesi Mehmet Ali Susam kongrenin organizasyonu ile görevlendirildi? Başarılı olup olmadığı ayrı tartışma noktası.
2 – İki yıl önce yapılan ve genel sekreterlik yetkilerini kısıtlayacak olan tüzüğün bu kurultay sonrası uygulanmasını bizzat Baykal neden istedi?
3 – Bursa ve Adana’da neden operasyon ihtiyacına gerek görüldü?
4 – Ankara kongresinde Sav Grubu etkili olunca Baykal tarafından kim ciddi biçimde yıkandı, paklandı?
5 – CHP lideri, bir ilçe başkanına açık açık ne dedi?
6 – Baykal İzmirliler ile gerek yüz yüze gerekse telefon görüşmelerinde ilçe kongreleri bilgisini alırken “biz” ve “onlar” tanımlamaları kullandı mı?
7 – Baykalcı olarak adlandırılan ilçe belediye başkanları genel başkanlarının isteği doğrultusunda kongre sürecini değerlendirmek için birkaç gün önce neden bir araya geldiler?
8 – MYK neden İzmir’de bazı mahallelere bile müdahale etti. Konu bazı MYK üyelerini rahatlamak olarak algılanmaya çalışılsa da böyle bir hareketin CHP liderinin kurumsal açıdan birinci adamı il başkanını rahatsız etmesi neden sorun edilmedi?
9 – DSP ve YTP dönemlerinde yakın siyaset yapmış Nalbantoğlu ile Tartan aynı zamanda iki iyi dost. Konak kongresine üç gün kala tarafsız olma eğiliminde olan Tartan neden bir anda tüm gövdesi ile Nalbantoğlu’nun adayının karşısında durdu?
Şekillenmekte olan il delegasyonun bundan sonra ne yapacağı belli mi?
Bugünden bir şey söylemek zor.
NOT 1: Balık Hali konusunda bir gelişme olmuyor. Belli ki bu konu Aziz Kocaoğlu tarafından sürece bırakıldı. Ancak en azından müfettiş raporlarının irdelenmesi gerekmiyor mu? Konunun üzerindeyim. Bana gelen özel e-maillerde herhangi bir çekingenliğimin olup olmadığı soruluyor. Kimseden çekinmem. Hele iktidarlardan hiç…
NOT 2: Kentin kültür simgesi Adnan Saygun haftada sadece bir kez kullanılıyor. Kirası ise oldukça komik… Koskoca otopark da bomboş duruyor. En son Acun kendi programı için Saygun’u kullanmak istemiş. Reddedilmiş.
NOT 3: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yeni 25 binlik planları askıya çıktı. Ve bugüne kadar yapılan itirazların sayısı 4800’e ulaştı. İlçe belediyeleri bile planlara itiraz ediyor. Bu kadar itiraz yapılan plana plan denilebilir mi?
NOT 4: Sarıgül’ün Bornova toplantısı beklentilerin ötesinde zayıftı. İstanbul hatta Trabzon’dan gelenleri de dikkate aldığımızda bindirilmiş kıtalarla İzmir’de tutunması kolay görünmüyor Sarıgül’ün…
YENİGÜN 19 - 01 - 2010
19 Ocak 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder