Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Aralık 2009 Çarşamba

Kongre okumak ve bilgiye ulaşmak

Milliyet Ege köşe yazarı Feyzi Hepşenkal benim “Birinci grup Önder Sav, Aziz Kocaoğlu ve Rıfat Nalbantoğlu’nun kurduğu ittifak, ikinci grup ise bu ittifakın dışında kalanlar ve Deniz Baykal’a yakın olanlar...” tespitimdenhareketleşöyle diyor dünkü yazısında:
Karşıyaka’da “birinci grup” yerle yeksan olunca, bunun İl Kongresi’ne yansımaları üzerine hesap yapılmaya başlandı hemen. Ama asıl hesap şu olmalı... Ve işin sonu şuraya kadar varmalı: CHP, Baykal’dan kurtulamıyorsa... Baykal, Önder Sav’dan kurtulmalı!”
Bazı duyumları net biçimde kaleme alamıyoruz Sayın Hepşenkal. Aslında bu konuda, yeniden ilçe başkanı olmak için Deniz Baykal’ın kapısını çalan kişiye, CHP Genel Başkanı’nın yaptığı bir tespit var ki, sizin son tespitiniz ile örtüşüyor. Bu tespiti neden yazamam? Birincisi bu bir duyum, kaynağından kontrol etme şansım da düşük. İkincisi köşe yazım, muzır neşriyat çerçevesinde poşete girebilir.

***

Bir poşete girme hikayesi de İzmir’den… Eski Konak Belediye Başkanı ve Habertürk köşe yazarı Erdal İzgi ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında gelişen fermuar polemiğini tabii ki izliyorum. Ancak Erdal İzgi’den bir ricam olacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ile yaptığınız telefon görüşmesini mutlaka kaleme almalısınız. Tabii ki Kocaoğlu’nun, Piriştina üzerine yaptığı ve poşete girme olasılığı yüksek tespitlerini de kaleminizin kıvraklığı ile köşenize taşıyacağınızı umuyorum. Öyle bir iki cümle ile geçiştirmeyin lütfen. Olanı biteni öğrenmek bizim de hakkımız. Biz de bu kentin okuyucusuyuz. Efsane başkan konusu gündeme gelince ne söylendi, ortada bir nekrofili durumu var mı? Sizinle görüşen Aziz Bey’in sinir katsayısı kaçtı? Bu görüşmeyi özel kalemdeki telefondan mı yapmıştı? “Pantolon fermuarının dişleri gibidir. Biri gitti mi, uçkur hep ortadadır” tespitiniz, “İzmir’de uçkursuz dolaşanlar var” şeklinde mi algılanmalıdır? Uçkursuzlar var ise bunlar kimlerdir? Lütfen biraz daha net olalım, halkı bilgilendirelim.

***

CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, bir zamanlar Kordon’da benim de aralarında olduğum 4 kişiye bir açıklama yapmış daha sonra böyle bir açıklama yapmadığını iddia etmişti. Nalbantoğlu o gece şu tespiti de yapmıştı: “İlçe kongrelerinde bir sorun yok. İlçe başkanı tüm arkadaşlarla birlikte devam edeceğiz. Bornova hariç. Orasını değiştireceğiz.” Aradan 4 ay geçti. Kongreler başladı. Şimdiye kadar sadece 5 ilçenin kongresi tamamlandı. Üç küçük ilçede tek listeyle gidildi ve tabii ki bir değişiklik olmadı. Ancak İzmir’in yapısını belirleyecek iki büyük ilçede yapılan kongrelerde ilçe başkanları değişti. Üstelik Nalbantoğlu’nun desteklediği adaylar kaybetti. Daha değişecek hayli ilçe başkanları var tabii ki. Bu bir siyaset öngörüsüzlüğü mü, yoksa CHP’yi tanımamak mı? Yıllardır farklı partilerde siyaset yapan Nalbantoğlu’na siyasi öngörüsüzlüğü yakıştıramam. İl başkanı maalesef CHP’yi tanımıyor. CHP delegesinin ne yapacağını anlamak için karanlık köşeleri, kuytu dehlizleri iyi bilmeniz gerekiyor

NOT: Birinci kılıç sallandı, Bornova ve Konak’ta. Bayraklı’yı da unutmamak gerekli. Şimdi ikinci bir kılıç darbesinin geleceğine yönelik bazı işaretler var. Kılıç inince nedenlerini açıklarım.

YENİGÜN 30 - 12 - 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder