İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun cumartesi akşamı Bornova’da genellikle CHP’lilerin tercih ettiği Münip’in kahvesinde yarattığı kaos herkesin dilinde…
Sanırım Sayın Kocaoğlu, aşağıda soracağım sorulara yanıt vermeli ya da en azından biraz kendine çeki düzen vermeli.
1 – 3 milyonluk bir kentin belediye başkanı olarak kahve köşelerinde tavla oynamak size yakışıyor mu?
2 – Kahvede olmayı halkla bir arada yaşamak olarak tanımlıyorsanız, neden bu oyunu halktan biri yerine bir milletvekili ile oynamayı tercih ediyorsunuz?
3 – Neden sürekli CHP’lilerin gittiği kahveye gidiyorsunuz. Bornova’daki diğer kahveler size yabancı mı?
4 – Uluorta ağız dalaşına girmek size ne kazandırıyor? Bu tavrınızla köy muhtarlarından ne farkınız kalıyor?
5 – “Bu partiye İzmir’de aldığım oy ile ben kazandırdım. Partinin Türkiye oylarını bile ben artırdım” şeklinde Neriman Köksal tavrı ile konuşmak size gerçekten yakışıyor mu?
6 – “Kimse benim üzerimden milletvekilliği hesabı yapmasın” sözleriyle ne demek istediniz? Siz, genel seçim öncesi yapılacak liste yazımında İzmir’in mihenk taşı olacağınızı mı zannediyorsunuz?
7 – İzmir’i temsil ediyorsunuz. Gelen giden yabancı konuklarınızın haddi hesabı yok. Üstelik kenti, uluslararası arenada pazarlamak, ismini parlatmak istiyorsunuz. Yabancı konuklar geldiğinde çevirmeninizin ağzının içine bakacağınıza, gidip İngilizcenizi geliştirseniz daha iyi olmaz mı? Kahve köşelerinde zaman öldürmekten ne zevk alıyorsunuz?
8 – “Günde 20 saat çalışıyorum” diyen belediye başkanının Bornova’nın göbeğinde, kahvenin müdavimi bir milletvekili ile bu kadar zaman öldürmesi arasında bir çelişki görmüyor musunuz?
9 – Otururken pantolonunuzun paçalarını hala dizlerinize kadar çekiyor musunuz? Ayakkabı, çorap, kıl kümesi ve dizden başlayan pantolon dörtleminin yarattığı çevre kirliliğinden habersiz misiniz?
10 – Bürokratlarınızın da sizin gibi davranmalarını mı istiyorsunuz? Siz ve bürokratlarınızın ortaçağın feodal kentlerinden fırlamış görüntülerinizin, yaydığınız negatif enerjinin zaten eskiyen İzmir’i daha da eskittiğinin farkında mısınız?
11 – Siz kimsiniz Sayın Kocaoğlu? Hiç aynaya baktınız mı? Yoksa aynadaki aksinizden hoşlanmadığınız, ancak bunu tartışamadığınız için mi bu kadar gerginsiniz?
12 – Narsizm kavramını tanımlayabilir misiniz? Hiç Kant, hiç Hegel okudunuz mu? Yoksa “Ben çok iyi buzdolabı sattığım için, bu tür yazıları okumama gerek yoktur” diye mi düşünüyorsunuz?
Sanırım bu soruları ben sormadan önce 100 kere kendinize sormuşsunuzdur. Ancak bulduğunuz yanıtlar, yaşam döngünüze olumlu yansımamış maalesef. Kentin şehr-i emini olarak 5 yılınızı doldurdunuz. Geçen yılların size olduğu kadar kente de zararı dokunduğunu buradan not etmek istedim sadece…
Ne diyeyim. Daha doğrusu diyecek bir şey bulamıyorum. Size hayatta başarılar… Pişpirik, batak, okey gibi oyunlarınızı da geliştirin. Bir dönem sonra bol vaktiniz olacak bunları oynamaya.
NOT 1: Metro ve KİK konusundaki “üçüncü şahıs” tartışmalarından hiçbir şey anlamadım. Önümüzdeki günlerde biri birilerinden nemalanacak sanırım. Yakında çıkar ortaya kokusu…
NOT 2: Türkiye Değişim Hareketi’nin Bursa mitinginde İzmir’den gelen 14 kişi yankesicilere çarpılmış. Bakalım İzmir mitinginde kaç kişi çarpılacak? Demek ki yankesiciler de TDH üyelerinde iyi para olduğunu saptamışlar.
YENİGÜN 14 - 12 - 2009
14 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder