Biz takılıp kaldık, İzmir Valisi Cahit Kıraç ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Gent’teki ırmak kıyısında göz göze bakıştıkları fotoğrafa... Belediyenin basın bürosunun geçtiği haberlerde de İzmir olarak Belçika’yı fethettiğimiz vurgulanmıştı. İzmirliler olarak çok gururlanmıştık. Ancak kazın ayağı hiç de öyle değilmiş.İyi şeyler olmamış değil. Yani, İzmir Belçika’da tanıtılmış. Belçika Başbakanı, Gent Fuarı’ndaki İzmir standını açmış. Belçikalılar “İzmir nerede, Birleşik Arap Emirlikleri’ne komşu mu” diye sormuyorlarmış artık.
Ancak Gent Valiliği konuya hiç de öyle bakmamış.
Gent Valiliği’nin Türk katılımcıları sınırladığı, sadece omzu kalabalıkları davet ettiği akşam yemeğinin ana mönüsü domuz olunca ortalık karışmış. Hem de Ramazan ayında. Hem de bu yemeğe katılan Türk delegasyonunun bir bölümünün oruçlu olduğunu düşündüğümüzde. Kocaoğlu’nun oruç tutup tutmadığını bilemem ancak vali ve eşi oruçluymuş.
İftarı domuz eti ile açma durumunda kalan Türk delegasyonu yemeği kısa süre içinde terk etmiş ve büyükşehir belediyesinin imkan ve katkılarıyla başka bir yerde yemeğe devam edilmiş.Gent Valiliği’nin bu tutumu önümüzdeki günlerde iktidar tarafından diplomatik olarak da protesto edilecekmiş.
Ne kentiz ama... Bizim gittiğimiz yerde mutlaka bir olay oluyor.
Organizasyonu yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi olunca olayın olmaması da kaçınılmaz.
Aslında kriz “geliyorum” demiş. 13 Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesinin de katıldığı Gent gezisinde her şey havaalanında pasaport kontrolünde başlamış. Belçikalılar yeşil pasaportu olan bundan dolayı vizesiz girme hakkı bulunun meclis üyesi Kadir Sinan ile İzmir Valisi’nin eşini, “Davet mektubunuz nerede. Yoksa sizi ülkeye almayız” diyerek bir saat bekletmişler.
Belçika’da gazetecilik açısından bu kadar iş oluyor da İzmir Büyükşehir Belediyesi basın bürosu neden bunları da kaleme almıyor, anlamakta zorlandım açıkçası.
Burada suçlu kim?
Hakkını verelim, Aziz Kocaoğlu’nun bizzat kendisi değil. Hatta birbiri ardına gelen krizler nedeniyle tur operatörlüğüne soyunup davetlileri eğlendirmeye çalıştığı için kendisine 10 puanı biz veriyoruz. Ancak Belçika’daki domuz krizi nedeniyle İzmir’e domuz gribi getirme riskini arttırdığı için kendisinden 20 puan kesiyoruz. Sonuçta bugünü yine -10 puan ile bitiriyor Sayın Kocaoğlu.
Ancak tabii ki bir suçlu var. Davet operasyonunu yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Avrupa Birliği Masası ve Dış İlişkiler Müdürlüğü...
Fuar’da sorun çıkmadığı için fuar organizasyonunu üstlenen İZFAŞ’ın bu konuda fazla suçlu olmadığı kesin. Ancak katılımcı davetliler İzmir’in onur konuğu olduğu fuarın da çok ahım şahım bir şey olmadığı görüşündeler. İnternetten yaptığım araştırmada maalesef ben de aynı sonuca vardım. Bu internet kötü bir şey... İyi bir araştırma yapıldığında her şeyi ortaya çıkarıyor. Güneş balçık ile sıvanmıyor.
Kocaoğlu Avrupa’ya açılınca Türkiye – Avrupa Birliği konusunda da bazı tespitler yapmaya başladı. Bunlardan biri iktidarın açılım konusu üzerineydi. Kocaoğlu bu açılıma olumlu bakıyor gibi. Siyasi açıdan bir gazeteci olarak benim görüşlerim kendimedir. Ancak CHP’yi temsil eden bir belediye başkanının genel başkanın konuşmayı bile reddettiği bir konuda iktidara yakın durması siyasi adap ile pek örtüşmüyor gibi.
NOT : Jeotermal A.Ş. Genel Müdürü Ali İçhedef’in bir süredir üzerinde durduğum Vali ile Büyükşehir Belediye Başkanı arasındaki soğukluğun nedeni olan teyp kaydı toplam 17 saat. Yani dinle dinleyebildiğin kadar.
YENİGÜN 18 - 09 - 2009
18 Eylül 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder