Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Şubat 2009 Pazartesi

Bir seçimin ardından

Son dönemin en ciddi seçimini geçirdik cumartesi günü… İTO’da çok büyük gürültü kopmasına karşılık Ekrem Demirtaş yeniden başkan oldu. Topu tüfeği hatta tankı ile seçimlere giren Alaattin Yüksel ise kaybetti.
Bu sütunda son iki haftadır Demirtaş’ın kazanacağını gayet açık ve net yazıyordum. Objektif bir köşe yazarı olarak (her ne kadar bazıları beni sübjektif bulsa da) seçim sonucunu daha önceden tahmin etmenin sarhoşluğu içerisindeyim.
Seçim günü yaşananlar hayli ilginç.
1 – Odaya ve İzmir’e barış getireceğini iddia eden Alaattin Yüksel seçim sonuçlarından sonra rakibini tebrik etmeden odadan ayrıldı. Bu İTO tarihinde ilk kez yaşanan bir gelişme. Sanırım Yüksel İTO seçimlerini CHP delege seçimleriyle karıştırdı.
2 – Seçimlerde Demirtaş’ın listesine 104, Yüksel’in listesine ise 83 oy çıktı. Ancak Demirtaş 106 Yüksel ise 81 oy aldı. Neden? Çünkü Alaattin Yüksel’in listesine oy veren iki meclis üyesi Alaattin Yüksel ismini çizip yerine Ekrem Demirtaş yazmış. Bu iki meclis üyesini gerçekten merak ediyorum. Ciddi mesaj vermeye çalışmışlar Yüksel’e.
3 – Yüksel ekibinin oda çalışanlarına karşı negatif tavrı inanılmazdı. Belki de ilk kez oda personeli bile başkanlarının arkasında tek vücut oldu. Demirtaş’ın seçimi kazanmasından sonra oda personeli arasında ağlayanlar bile vardı.
4 – Bugün seçim yenilense Yüksel’in tavırlarından dolayı Demirtaş’ın oyu 160’a ulaşır. Zaten karşı listeye oy kullanan 83 meclis üyesinin yüzde 70’i yarından itibaren muhalif tavırlarından vazgeçer. Yüksel kendisine bağlı 15 kişi ile muhalefet yapmaya devam eder.
5 – Medyadaki Demirtaş karşıtlarının ya da Yüksel yandaşlarının neler söyleyeceklerini ve neler kaleme alacaklarını merakla bekliyorum. Demirtaş’ın da yaşanan süreci dikkate alarak “kimlerin doğru yerde olduğunu kimlerin esen rüzgâra göre yön değiştirdiğini not etmiştir” sanırım.
6 – CHP Genel Merkezi de İTO seçimlerini çok yakından izledi. Sanırım Deniz Baykal’da da soru işaretleri artmıştır. Şöyle bile demiş olabilir Baykal: “Bunlar İTO seçimlerini kaybedebiliyorlarsa, 29 Mart seçimini nasıl kazanacaklar.” Neyse daha iki gün var listelerin verilmesine…

***

Cumartesi akşamı ise Asansör’ün yeniden düzenlenmesi ve halka açılması nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir kokteyli vardı. Sevgililer Günü’nde böyle bir kokteylin yapılması düşündürücü. Sanırım İTO seçimlerinde Yüksel’in kazanması halinde kendisinin İTO başkanı olarak medya ile tanıştırılmasına yönelik bir organizasyondu bu. Seçim sonucu farklı olunca kokteylin pek anlamı da kalmadı açıkçası...
Şimdi de kokteylden notlar verelim.
1 – Büdüler yoktu kokteyl de edilerin büyük bölümü de… Yüksel kazanmış olsaydı hepsinin hazırolda Yüksel’i bekleyeceklerinden emindim.
2 – Kocaoğlu bir ara yanıma yanaştı ve “Yunanistan nasıl gidiyor” diye sordu. İlk anda anlamadım, “Pardon” dedim. O da “Seninle kesinlikle İzmir tartışmam” dedi. Ben de “Bugün Atina Ticaret Odası seçimleri vardı. Alaattinos Yükselos seçimi kaybetmiş” dedim. O anda beni asansörden aşağı atabilir mi diye de düşündüm açıkçası.
3 – Kocaoğlu’nu renksiz ve gergin gördüm. Medyanın bu kokteyle yeterince ilgi göstermemesini ise pek anlayamadım.
4 – Hasan Tahsin belediye bürokratlarının masasından uzun süre ayrılmadı. Dikkatimi çekmedi değil. Bir ara başkan danışmanı Kudret Güven ile masamıza teşrif ettiler. Kudret Güven Aziz Kocaoğlu için web sayfaları düzenlediklerini, başkanı sanal ortamda güçlendireceklerini söyledi. Ne yapalım sanal ortamda güçlenen bir başkanımız var. Ama gerçek hayatta kayba devam ediyor.
5 – Belediye bürokratları bana hep soğuk davranmıştır. Kokteylde de öyleydiler. Zaten hep bir arada duruyor, başkanın el hareketine göre hareket ediyorlar. Birbirlerinden ayrılmamaya çalışıyorlar. “Sürüden ayrılanı kurt kapar” misali…
6 – Kocaoğlu’na İTO seçimlerinin geride kaldığını beni bundan sonra Salı akşamı yaşanacak liste mücadelesinin ilgilendirdiğini söyledim. Ayrıca üç aday listesi çıkaran genel merkezin hepimizi şaşılaştırdığı tespitinde de bulundum.
7 – Kokteylde İzmir milletvekili Selçuk Ayhan da vardı. Alaattin Yüksel ile karşı karşıya gelişimizin bir nedeni de Selçuk Ayhan idi. 2003 CHP İzmir İl Kongresi’nde Yüksel’e karşı Selçuk’u desteklemiş, kaybedince gece yarısı Ünal Ersözlü’nün evine gidip sabaha kadar içmiştik. Yani bu mücadelenin içerisinde Selçuk Ayhan’ın da parmağı var. Şimdi öyle kenara çekilmesin lütfen.

***

CHP’de listeler savaşı hayli kızıştı. Kocaoğlu kokteyl sonrası İZFAŞ’ta belediye başkan adayları, ilçe başkanları, il başkanı ile bir araya gelerek ortak bir listenin yapılması konusunda görüştü. Çevre ilçelerde çok sorun yok. Ancak metropol ilçelerde bu ortak tavrın sergilenmesi hiç de kolay değil. Cumartesi gecesi saat 24.00’te metropol ilçelerin hiçbirinde sonuca ulaşılmamıştı. Sanırım bu süreç yarın saat 17.00’ye kadar devam edecek.
Kocaoğlu kendi isimleri için bastırıyor, ilçe adayları kendi isimleri için direniyor. Üstelik bu listeleri YSK’ya ulaştıracak isimler üzerinde de soru işaretleri var. Bakarsınız bu listeler ilçe başkanları tarafından YSK yolu üzerinde de değiştirilebilir. Burası CHP… Her şey olabilir bu partide.

YENİGÜN 16 - 02 - 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder