Aziz Kocaoğlu bayram öncesi medyayı dolaşarak bayram sonrası yapacağı açıklama için zemin yokluyor. Hangi gazeteciler ve gazeteler kendisinin yanında, hangileri Kocaoğlu’nun karşısında...
Aslında medyanın Kocaoğlu’nun yanında ya da karşısında olmaları neyi ne kadar etkileyecek ki...
Bildiğim kadarıyla Deniz Baykal İzmir gazetelerinden birinde çalışmıyor ya da yazmıyor. Dolayısıyla İzmir medyasında yer alan hiç kimse Kocaoğlu’nun atanması ya da atanmaması konusunda aktif rol oynayamayacak.
Şimdi ortadaki kavram kargaşalığına bir son verip kavramların içini açalım biraz. Ana dilimiz Türkçe’yi de dikkatli kullanmak gerekiyor tabii ki...
1 - Aday adayı olmak: Bir makama seçilmek için üyesi olduğun partide bu makamı istediğine yönelik açıklama yapmak. Burada bu eylemi gerçekleştiren kişi aktiftir. Kararı kendi verir ve uygular. Fiilin kendisi de aktiftir.
2 - Aday olmak: Parti üst yönetiminin resmi seçim takvimi başladığı gün aldığı kararlar doğrultusunda listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na sunar. Kişi partinin aldığı karar doğrultusunda aktiftir. Ancak kararın alınmasında pasiftir.
3 - Adayı atamak: Parti üst yönetimi aday adayları arasından adayını belirler ve bunu Yüksek Seçim Kurulu’na bildirir. Dolayısıyla tüm süreçte aktif durumdadır.
Önümüzdeki yerel seçimde Baykal’ın İzmir’e özel önem verdiği bizzahiti Bush tarafından bile biliniyor. Türkiye’deki Ortak kanı kendi siyasi geleceğini de etkileyecek bir karar verecek olan Baykal’ın bu konuda hayli aktif olacağı ve kararı kendisinin vereceği yönünde...
Tüm bu tespitler ışığında bir kaç noktaya dikkat çekmek isterim.
1 - Kocaoğlu’nun bayram sonrası yapacağı açıklama sürecin pasif tarafı olduğu için bir aday adaylığı açıklamasından ileri gitmeyecektir. Açıklama metni "Ben şöyle başarılıyım, böyle iyiyim, bu kadar yatırım yaptım" tespitlerinden sonra, "Partimin üst düzey yöneticileri izin verirse, bir dönem daha görevime devam etmek istiyorum" şeklinde oluşacaktır.
2 - Aziz Kocaoğlu eğer bu açıklamayı Deniz Baykal ile yapar ve Baykal herkesin önünde "CHP önümüzdeki dönem Kocaoğlu ile seçime girecektir" derse o zaman aday adaylığı adaylık açıklamasına dönüşür. Baykal’ın İzmir’e gelmesine de gerek yoktur. Ankara’dan yapacağı "net" bir açıklama bizim için yeterlidir. Bu durumda net biçimde aktif olan Baykal’dır...
3 - Zaten Ankara’nın aktif olduğu pasif aday adaylarının "ikide bir Ankara’ya gidip parti üst yönetimini ziyaret etmelerinden" bellidir. Kocaoğlu aktif ise bugüne kadar Ankara’daki otel odalarında sürünmesinin bir anlamı da yoktur.
4 - Kocaoğlu madem kendini bu kadar aktif hissediyordu, neden bundan 6 ay önce "Ben adayım" demedi. Yoksa pasif olmaktan bunaldı, aktif olmaya mı karar verdi.
Önemli Not: Lütfen bu yazıyı Türkçe’nin elastikiyet sınırlarını çekiştirerek okumaya ve yorumlamaya çalışmayın. Hata yaparsınız. Ancak tabii ki hatasız kulun olmadığı herkes tarafından bilinmektedir.
YENİGÜN 29 - 09 - 2008
29 Eylül 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder