CHP Genel Başkanı Deniz Baykal parti örgütlerinin hantallığından yakınmış ve yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu belirtmiş.
Aynen katılıyorum. Ancak bunu muhalefetteki biri söyleseydi daha doğru olurdu. Uzun yıllar partinin liderliğini üstlenen ve hala parti liderliğini sürdüren bir isim tarafından yapılan bu açıklamaya sorulacak sorular hazır aslında:
1- Pardon, partinin kurultaylarını yapan sizler değil misiniz?
2 - Partinin üst yapıda bulunan isimlere, “Ergene Mahallesi’ni hallettiniz mi ya da o adam kesinlikle delege olmamalı” şeklinde talimatlar veren Blair mi yoksa Berlusconi mu?
3 - İlçe başkanlarıyla kurultay delege listeleri için tartışan Putin miydi yoksa?
Bu partinin yeni kadrolara ihtiyacı olduğu kesin. Ancak bu dönüşümün nasıl ve kimler tarafından sağlanacağı ise ayrı bir tartışma konusu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kimseye haber vermeden tatile çıkmış. Nedeni aşırı yorgunluk… Su krizinin büyüdüğü, başbakanın bile soruna karıştığı, İzmir milletvekillerinin televizyonlarda İzmir’i savunduğu bir dönemde aşırı yorgunluk nedeniyle yapılan kaçamak tatil çok ilginç geldi bana… Kocaoğlu bu tatil sırasında Datça’dan Simi’ye de geçsin ve adalardaki kültürü yaşasın. Bir önceki yazımda Kocaoğlu’nu alkışlayacağımı yazmıştım. Datça tatili Kocaoğlu’nun bu alkışı daha çok hak ettiğini gösteriyor.
Su krizinin önümüzdeki 3 ayın lokomotif konularından biri olacağı kesin. Başbakanından, ana muhalefet liderine, bakanlardan belediye başkanlarına kadar herkes bu konuda ahkâm kesmeye başladıysa, ulusal kanallar her gün “İzmir’in suyu” başlıklı haberleri gündemlerine alıyorlarsa su krizi konusunda daha çok tartışma izleyeceğiz.
Bakalım şehrin emini ne zaman bu krize bir çare bulacak?
CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş yerel seçim süreci için ilginç açıklamalarda bulundu. Aday belirlenmesinde eş dost akraba ekip mantığının dışında hareket edeceğini, aylardır bunun mücadelesini verdiğini kaydeden Karataş, “Kim ile kazanılacak ise onunla meydana çıkılacak. Belediye başkanlarından meclis üyelerine kadar herkes dikkatli seçilecek. Bunun için hummalı bir çalışma var zaten ortada. Baykal da haberdar bu çalışmadan” dedi. Genel merkezin desteği ile İzmir’de doğru adaylarla 30’da 30 yapabileceklerini belirten Karataş istemeyerek de olsa iki önemli sinyal verdi.
1 – Her başkanın yeri sağlam değil. Değişimler olabilir.
2 – Dışarıdan isimler de gelebilir.
NOT 1: Sevgili dostum Hasan Tahsin’i kaybediyorum. Şimdilik hükümsüzdür demeyeceğim. Benim ile yüz yüze konuşursa durumu düzeltebiliriz.
NOT 2: Ümit’te tatil sonrası bir düşüş görüyorum. Üzerine Ramazan rehaveti de eklendi galiba. Ekip ile arasını düzeltince kendini geri çekti gibi. Bir de 9 Eylül’ü bekliyor. Kendisiyle röportaj yapacaklar varmış.
NOT 3: Ekip ile arasını düzeltme eğilimine bir gazetecinin daha girdiğine şahit oluyoruz. Macit Sefiloğlu. Hayrola, ufukta bir şey mi var?
YENİGÜN 05 - 09 - 2008
5 Eylül 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder