Evet, ben bir yemek yedim… Her gün yemek yiyorum ki ben. Sizlere ne yahu… Yemektekiler 4 kişiydi.
Güney Kore otomotiv devinin patronu Chung Mong-Koo’nun danışmanı Hong Al Yung, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski bir genel müdürü, Bornovalı bir esnaf ve ben…
Konuşulan konular…
1 – N’olacak bu İzmir’in hali?
2 – N’olacak bu bizim halimiz?
3 – Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik de neden aniden başa döndük?
4 – 3. İzmir hazır, 4. İzmir projesini de devreye sokalım, gerekirse 5. İzmir projesini hazırlatalım.
5 – Benzin istasyonlarının son durumlarına bakalım. Bazı dosyalara gaz verelim, bazılarına fren koyalım.
6 – Tüm medya mensuplarıyla görüşelim, olayı anlatalım ki bu yemek de muğlâklaşmasın. Yine tersoya gelmeyelim.
7 –Gerekirse gecenin anısına birlikte fotoğraf çektirelim. Kamera kayıtlarına da bakalım. Hatta güvenlik kameraların önünden birkaç kez geçelim.
8 – Belediyeye alınacak iş makinelerinin markalarını saptayalım. Çok satalım, çok kazanalım.
9 – Eski büyükşehir genel müdürüne yeni işler yaratalım. Adamın bize anlattığı yemek hikayelerini çevreye yayalım, yerimizi korumaya çalışalım.
10 – Bize karşı olan Süleyman Gençel’in yazılarını anlamaya çalışalım. Birkaç kitap okuyalım, kendimizi geliştirelim. Milletin bizimle dalga geçmesini engelleyelim.
11 – Ses kasetleri çıkaralım, onların üzerinde tepinelim. Tepinirken dikkat edelim. Adam yeniden ayağımızı kaydırmasın.
12 – Körfez manzaralı bir yerde toplanalım. Kenti oradan yönetelim. Soyluları yanımızda bulunduralım.
13 – Konu hakkında Ankara’yı bilgilendirelim. Bizi ciddiye almazlar ise ne yapalım? Hemen Önder ağabeyimize koşalım.
14 – Ve size işte gerçek. O gün yemek yediğim kişi eski genel müdür Birol Soylu idi. Baş başa yenen bu yemekte ortaya çıkan gerçek şuydu. Beni bir taraftan Ersu Hızır’a karşı kışkırtıyor, diğer taraftan da tahmin ettiğim kadarıyla Hızır’ı bana karşı hazırlıyordu. O yemekte bunu dile getirdi ve büyükşehirde yaşananları net biçimde ifade etti. Ben farklı ruhları olan o kadar insan tanıdım da böyle bir örneğe ilk kez rastlıyorum. Ancak bu eski genel müdürün arkasında kimlerin olduğunu tahmin ediyorum. Kanıtlarına ulaştığım gün tüm gerçeği net bir biçimde ifade edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.
NOT 1: Ersu Hızır beni mahkemeye mi vermiş? Vallahi çok korktum. N’olacak şimdi? Ya Hızır Bey, ben her gün seninle mi yemek yiyeceğim anlayamadım. Ama söz eğer istersen mahkeme sonuçlandıktan sonra Alsancak’ta yemek yeriz.
NOT 2: Olayı kaleme alan ve yorumlayan sayın medya mensubu arkadaşlarıma… Bana dua ediniz. Yoksa bugün de konusuz kalacak, börtü böcek yazacaktınız. Size bu süreçte daha çok ekmek çıkacak. Yukarıdaki yazımı da iyi okuyup, kodlarını iyi çözünüz lütfen. Da Vinci şifresi kadar zor olmasa gerek.
NOT 3: Büyükşehir Teftiş Kurulu’nun oluşturduğu dosyayı merak ediyorum. Bakalım bu dosya ne zaman medyaya düşecek. Büyükşehir’deki muhabir arkadaşları esefle kınıyorum.
Egenin Sesi: 20 - 10 - 2010
20 Ekim 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder