Öncelikle sayın okuyucularımın Egenin Sesi sitesine geçişim ile verdikleri destek için teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum yazıma. Özellikle yazımın altına gelen yorumların çokluğu ve bir bölümünün haber niteliğinde olması gerçekten çok önemli… Hep birlikte bu kentin sorunlarına eğilecek, hatalı olanları kamuoyunda birlikte paylaşacağız. Belki de yeni bir sistem yaratmaya çalışacağız bu çerçevede. Tek ricam, bu yorumların belli bir seviyede olması…
Önümüzdeki bir ay içerisinde bu sitenin İzmir kamuoyunda oluşturacağı ağırlığı şimdiden fark ediyorum.
Nesnel duracağız, eleştireceğiz, çözüm önerilerini ortaya koymaya çalışacağız, geçmişi irdeleyeceğiz, yapılan hataları tartışıp yeniden aynı hatalara düşülmemesi konusunda kentin yöneticilerini uyaracağız.
Bu sadece benim işim değil. Hepimizin işi. Ben, sizden gelen bilgiler ile süreci kaleme alacak, siz de yazdığınız yorumlarla bizlere yön vereceksiniz.
İzmir’in kalkınması, bir hedefe ilerlemesi, üzerindeki ölü toprağından kurtulması epemizin ortak çalışması ile mümkün olacak.
Siteden önümüzdeki günlerde yayınlayacağım “Ekibin tarihi” adlı dizi yazısı şimdiden tepkilerini vermeye başladı.
Burada amaç ekibi kötülemek ve eleştirmek değil.
Bu yazı dizisi ile aslında CHP’nin Meclis dışında kalmasından itibaren bugüne kadar İzmir siyasi hayatında oluşan gündemi yeniden hatırlamak?
Geçmişi unutarak, sadece bugün üzerinden siyaseti değerlendirmek bizi kısır bir döngüye atar.
2000 yılları başında bugün siyasette bir yerde olanlar ne yapıyordu?
Kim neredeydi, kimlerle ilişki içerisindeydi? Bugün önemli olarak gördüğümüz siyasi figürler dün hangi pozisyonlardaydı?
Kimleri bıraktı, kimlerle siyasete devam etti?
Bunları bilirsek, bugün karşımıza geçip uzun siyasi nutuklar atanlara, “Kardeşim daha dün bunları yapıyordun, şimdi ne değişti?” diyebiliriz.
Dolayısıyla ekibin tarihini yazarken sadece ekibi değil o dönem CHP içinde hareket edenlerin de tarihini yazmış olacağız.
Tabii bunu kaleme alırken atlayacağım noktalar olabilir. Sizin yorumlarınız ile bu karanlık noktaları dolduracak, belki de CHP İzmir’in son 10 yılının kapsamlı bir araştırmasını hep birlikte kamuoyu ile paylaşmış olacağız.
NOT 1: İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır ve Kocaoğlu EXPO’da olduğu için yerine vekalet eden Sırrı Aydoğan önceki akşam Asansör Restoran’da judoculara yemek vermişler. Yoksa genel sekreterimiz daha sonra gerekli olur düşüncesi ile judo dersleri almaya mı karar verdi? Değil judo diğer Uzakdoğu sporlarını da öğrense nafile… Deniz bitti, kara göründü… Tabii Aziz Kocaoğlu’nun tavrı önemli. Ancak başkanın tavrının lodosa benzediğini, bir esip bir gürlediğini, sonra hiç birşey olmamış gibi davrandığını unutmamak gerekiyor. Kocaoğlu’nun elini kolunu bağlayan isim acaba Çağrı Çavuşoğlu mu? Hani apar topar askere gönderilecek kişi. Depremden ilk kurtarılacak malzeme gibi… Neden acaba?
NOT 2: Bornova’da Manisa yolu üzerindeki bir benzin istasyonu demiştik bir önceki yazımızda. İstasyon öyle bir durumda ki, bir an önce yıkılması gerekiyor. Tabii büyükşehir belediyesi bu konu ile ne kadar ilgili, Kocaoğlu dönünce soracağız.
NOT 3: Konak – Basmane arasındaki yolun kazılmasına başlandı. Büyük borular “Bakın ne kadar çalışıyoruz” ifadesinin verilmesi için kazılan alanın yanına getirildi. İyi de cadde bir kazılıyor, sonra iki gün ara veriliyor. Bir çukuru açmak bu kadar mı zor?
NOT 4: Bu hafta sonu İzmir'den Ankara'ya gidecek uçaklara dikkat edin. Kim hafta sonu Ankara'ya gidiyor ise biat etmeye gidiyordur. Çünkü cumartesi akşamı Önder Sav'ın kızı evleniyor. O düğüne katılanların İzmir bölümünün listesini alsak ekibin içinde olanları, ekibe yanaşmaya çalışanları net biçimde tespit edebiliriz.
Ege'nin Sesi 25 - 06 - 2010
25 Haziran 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder