İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır konusunda herkesin söyleyecek o kadar çok şeyi varmış ki…
Arayan arayana… Mesaj atan atana… E-mail gönderen gönderene…
Nasıl bir kaynak bulmuşuz biz?
Aslında bilinen bir kaynaktı da, kaynak suyunun nereden geldiğini öğrenmek gerekiyordu.
O da birkaç işaret fişeği ile halloldu. İşaret fişekleri o kadar farklı yerlerden atıldı ki, bazen “Acaba yanlış mı yönlendiriliyorum” hissine kapılmadım değil.
Kaynağı bulunca işin doğruluğu net bir biçimde ortaya çıktı.
Kaynak suyunun yerüstüne birden fazla noktadan çıkış yaptığını eklememiz gerekiyor bu arada…
Bir önceki yazımda Aziz Kocaoğlu’nun, Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser’in bilgisine başvurması gerektiğinin altını çizmiştim… Şimdi yineliyorum. Hem de üzerine ekleyerek. Kocaoğlu diğer Genel Sekreter Yardımcısı Pervin Şenel Genç’in de bilgisine başvurmalı.
Neden?
Çünkü her ikisi de İzmir Büyükşehir Belediyespor’un yönetiminde…
Ferda Eser Yönetim Kurulu Üyesi. Polis kökenli bir Genel Sekreter Yardımcısı olarak Büyükşehir’deki sorunlu işleri toparlaması için bizzat Kocaoğlu tarafından görevlendirilmişti. Yönetim Kurulu Üyesi olarak Belediyespor’un hesaplarının doğru denetlenmesi konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı’na yardımcı olabilir…
Pervin Şenel Genç ise Belediyespor’un Başkanı… Kocaoğlu’nun güvendiği diğer isim. Üstelik Belediye Başkanı’nın sınıf arkadaşı.
Kocaoğlu bu ikiliden Belediyespor’da yaşanan gelişmeleri net biçimde öğrenebilir.
Ancak öğrenmek ister mi? Bilemem…
Nereye kadar öğrenmek ister, ne kadarını kabul eder, hangi noktaya kadar gidebilir?
Onu da bilemem…
Aslında Belediyespor’un yönetiminde bir isim daha var. Negatif yönde bu işleri gerçekten çok çok iyi bilen bir isim.
Belki onunla konuşur Kocaoğlu, kendisine güvenmese bile!
Sonuçta iş gelecek Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği koltuğu üzerinde düğümlenecek.
Bu koltuk konusunda Kocaoğlu ne yapacak?
Önünde iki alternatif var:
1 - Her zaman yaptığı gibi işi sürece yayacak, koltuğun sağını solunu budayacak, işlev göremez hale getirecek
2 - Herkesin önüne çıkıp, “Kardeşim, bu koltuk beklediğim gibi çıkmadı. Bana çok rahatsızlık veriyor” açıklamasını yapıp garaja kaldıracak.
Yumruğunu masaya vurma konusunda adale özürlü Kocaoğlu’nun birinci yolu seçme olasılığı yüksek.
Anladığım kadarıyla sağını solunu budamaya başladı bile koltuğun.
Ben yine de dirayetli ve dürüst bir başkan olarak ikinci alternatifi seçmesini dilerdim Belediye Başkanı’ndan.
Çok şey istediğimin farkındayım. Ancak vallahi kendim için bir şey istemiyorum. Sadece toplum için bir şeyler yapılması gerektiği kanısındayım.
Yeni genel başkanı ile farklı mesajlar vermeye çalışan bir partinin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kendinin de bazı mesajları vermesi gerekiyor Kocaoğlu’nun…
İzmir 1922’de yanmıştı. Böyle giderse başlayan ikinci yangın tüm İzmir’e yayılacak. Şimdiden önlem alınmaz ise bunu söndürme girişimleri de bir işe yaramayacak.
Good morning sayın Başkan…
YENİGÜN 09 - 06 - 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder