Önce ekibin il başkan adayı elinden alındı, il yönetimindeki yapısı sıfıra yakın konuma getirildi, sonra gözler İl Genel Meclisi Grup Başkanvekilliği seçimine çevrildi. Amaç ekibi burada da halletmekti. Çok Osmanlı bir tespit oldu ya neyse...
Dün yapılan seçimde ekibin adayı Mahmut Esat Aslan 43 oy alırken, rakibi Hüseyin Mumcuoğlu 46 oy ile ipi göğüsledi.
Süreci takip ettiğimizde aslında Mahmut Esat Aslan kötü oy almadı. Neden?
1 - İl Genel Meclisi üyelerinin bir bölümü kendilerine yapılan baskıdan rahatsız oldu.
2 - Kocaoğlu’nun bu konuda aktif rol almasından memnun olmayan yüksek sayıda il genel meclisi üyesi vardı.
3 - Mahmut Esat Aslan ekibin adayı olması dışında diğer adaya göre daha dinamikti ve AKP ile mücadele edecek bir görüntü çiziyordu.
4 - Hüseyin Mumcuoğlu’nun süreç içindeki performansının ne olacağı soru işaretiydi.
Eğer bu gerekçeler olmasa, Esat Aslan salt ekibin adayı olarak çıksa, en fazla 15 oy alırdı.
Şimdi ne olacak?
Tabii süreç burada bitmiyor.
Sırada Kurultay var. Kurultay sonrası olabilecek gelişmeler söz konusu.
Tabii ki onları daha sonra tartışacağız.
Son noktanın milletvekilliği adaylık sıralaması olacağını da buradan yinelemek isterim. 1. Bölge 4. Sıra’nın açığa çıktığı net. 1. Bölge 1. sıranın da boşalacağına parti kamuoyunda kesin gözüyle bakılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Marble Fuarı’nda CHP İl Başkanı Ekrem Bulgun için koltuk bulamaması da hayli ilginç bir durum. Nalbantoğlu olsaydı bir değil iki koltuk bulunurdu ya neyse... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Olaydan haberim yok. Özür dilerim” diyerek kurtulmaya çalışıyor da yeterli mi? Ama Kocaoğlu bunu hep yapıyor. Sürekli hata yapıyor ardından “Pardon” diyor. Bir, iki, üç... Çiftli hanelere geçen pardon sayısı biraz fazla olmuyor mu?
NOT: Adı, Türkiye Değişim Hareketi. Bir değişim hedefleniyor, bu kesin. Türkiye’yi yönetme talebi de var hareketin. Ancak anlamadığım nokta İzmir İl Başkanlığı ya da Karabağlar İlçe Başkanlığı panoları asılmış binalara. Ortada böyle bir yapı var mı? Şimdilik yok, “Birkaç ay sonra olacak” deniliyor. O zaman asılan bu tabelalar sanal. Yani belediyelere bu konuda bir şey ödenmiyor. Parti üyeliği için para toplanıyor. Bunun için bir belge ya da bir kağıt veriliyor mu? Hayır. Türkiye’yi bir hukuk devleti sistemi içerisinde yönetmeyi, Türkiye’yi değiştirmeyi vadedenler, burada hukuk dışı davranmış olmuyorlar mı? “Şimdilik böyle denilerek de altından kalkılamaz bu sürecin. Yarın, öbür gün sorarlar bu soruları insanlar. Nitekim Ankara’da sormaya başladılar bile...
YENİGUN 26 - 03 - 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder