İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin Büyükşehir Belediye eski Başkanı Yüksel Çakmur ve arkadaşlarının açtığı davalarda Alsancak Limanı ve Turan arasında hayata geçirilmek istenen Yeni Kent Merkezi imar planlarına yönelik verdiği iptal kararı kimleri üzdü?
1 – Burada daha önce arsa toplayan ve yerel yönetimlerin alacağı karar ile yatırıma başlamak isteyenleri.
2 – Projeyi bir türlü başlatamayan yerel yöneticileri
3 – Bir grubun sözcülüğünü yapan medyayı…
İyi de kararın iptal edilmesinin gerekçesi ne?
Deprem riskinin yüksek olduğu, gökdelenlerin yapılacağı arazide zemin etüdlerinin bulunmaması…
Belediye yetkilileri ne diyor?
“Zemin etütlerinin Mart ayında tamamlanmasının ardından İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin iptal ettiği 5 bin ölçekli Nazım İmar planları Nisan ya da Mayıs ayında tekrar Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelecek ve onaylanacak. Mart ayı sonunda zemin etütleri biteceği için İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin planı ana iptal gerekçesi de ortadan kalkmış olacak.”
Mahkemenin verdiği karar doğru. Yani ortada bugüne kadar zemin etüdü yok.
Dünkü gazetelerden bir haber… Hem de iktidar kaynaklı.
“Başbakanlık’ın hazırladığı deprem senaryosuna göre, İstanbul’daki deprem en az 7 büyüklüğünde olacak, 32 bin kişi ölecek, 1 milyon 219 bin kişi de evsiz kalacak…”
“Sorun değil canım. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. Bütün mesele daha çok para kazanmamızdır” mantığı ile bakılacak ise meseleye; haklısınız.
İşadamlarımızdan biri ise daha da ileri gidiyor açıklamalarında:
“Geçen hafta Çin’deydim. Orada denizi doldurarak üzerine 100 katlı binalar inşa ettiklerini gördüm. Biz İzmir’de yıllardır Yeni Kent Merkezi’nin imar sorununu çözemedik. Bu bölgeye 20 katlı bina yapamıyoruz.”
Sanırım işadamının kendisi aynı zamanda jeoloji mühendisi. Üzerine 100 katlı gökdelenler dikmek için denizin doldurulmasında kullanılan teknoloji ile bir derenin yüzyıllarca biriktirdiği alüvyon arasında fark yok işadamına göre. Üstelik Çin’de yaşanacak felaket Çin’i bağlar. 1 milyar nüfusa sahip Çinliler kendilerini denize atacaklar diye biz de atmak zorunda değiliz. Bugünlerde dünya iklimini etkileyen ozon gazının yırtılmasına neden olan zararlı salınımı atmosfere en çok veren ülke hangisi? Çin… O zaman bırakalım Türkiye’de arıtma tesisi yapmayı… Yaşayalım pisliğin göbeğinde, hepimiz kanser olalım.
Bu ülkede hukuk doğru dürüst uygulanmadığı için büyük kentler gecekondu çöplüğü durumunda. Ancak hukuksuz yapılan sadece güzel göründüğü için dikkat çeken çürük çarık gökdelenler ile 4’er katlı tuğla gecekondular arasında ne fark var ki?
Deprem onları da yıkacak, gecekonduları da…
Hep aynı tespit: “Millet uçtu gitti, İzmir yerinde sayıyor…”
Yıllardır krizde olan Türkiye’de karşılığı olmadan yapılan bu kadar yatırımın altında ne var sizce?
Kara para…
Silah ve uyuşturucu ticaretinden kazanılan milyarlarca dolar nereye gidiyor ki? Güneydoğu’da yıllardır süren karışıklığın arkasında sadece Kürt meselesi mi var?
Şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz. Türkiye’de büyük kentler arasında kara para yatırımına en kapalı kent İzmir’dir.
Bu durum bugün için kayıp olarak görülebilir, ama gelecekte bu kent geçmişteki duruşundan dolayı kazanacaktır.
Lütfen birilerini suçlarken çok yönlü bakın. Tabii ki eğer nema üzerinden siz de payınızı almak istiyorsanız, ona bir şey diyemem.
YENİGÜN 12 - 02 - 2010
12 Şubat 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder