Basın toplantısından vazgeçen ya da vazgeçirilen Kocaoğlu dün sabah basına geçtiği açıklamada aday adayı bile demeyerek kafalarda yepyeni soru işaretleri yarattı.
Baykal’dan transit vize talebinde bulunan Kocaoğlu’nun, bana gelen otobiyografik açıklamasını şöyle okuyabiliriz:
“Sayın İzmirliler,
Bugüne kadar size verdiğim sözleri yerine getirmeyen, metroyu bitiremeyen, arsenikli su konusunu kamuoyundan saklayan, Piriştina döneminden kalan tüm projelerini engellemeye çalışan, kent ormanı projesini bile bir takım baskılar sonucu bitiren, EXPO’yu kaçıran, büyükşehir ekibini tuzla buz eden, televizyon programlarında iki kelimeyi bir araya getirme konusunda zorlanan, yanlış medya ilişkileri konusunda doktora yapan biri olarak, CHP bayrağını bir üst noktaya taşımak için Genel Başkan Deniz Baykal, Genel Sekreter Önder Sav ve dahi tüm genel merkez yöneticilerine internet ortamından sesleniyorum. Aslında bu seslenişi bir basın toplantısı şeklinde yapmak isterdim. Maalesef İzmir medyasına sızmış bazı abur cuburlardan dolayı açıklamamı internete çektim. Ben bir dönem daha ………..!!!!!
Sayın İzmirliler,
Bu açıklamam sonrası yazılacak yorumlara aldanmayın. Onlar bu kenti yamuk hale getirmeye çalışıyorlar. Ben ise düzeltmeye çalışıyorum. Yukarıdaki meziyetlere sahip bir belediye başkanı olarak sizi ne kadar sevdiğimi bir kez daha bu satırları kaleme alan yazarın üzerinden söylemek istiyorum. CHP bayrağını daha ileri taşıyacağımı saygılarımla belirtmek isterim. Bir dakika, CHP neredeydi, il binası taşındı mı? Konak ilçede mi taşındı? Nereye ya!!! Neden ben bilmiyorum bunu. Alaattin il başkanı değil mi? Kim, Kemal Karataş mı il başkanı? O da kim?
Sayın İzmirliler,
Biliyorsunuz genel başkan İzmir’e geldiği zaman hep beraber oluruz. Genel başkanım beni sever. Genel sekreterim ile de bir sorunum yoktur. Herkes ile iyi geçinmekteyim. İzmir örgütü de beni çok sever. Hep arkamdadır. O kadar adam aldım işe ama bazılarına hala yaranamadım. Olsun, yarın hepsini atarım gerekirse.
Sayın İzmirliler,
Çok konuşmak istemiyorum. İşim gücüm var benim, çalışıyorum. Daha okuyacağım 1341 dosya var. Büyükşehir bürokratlarına güvenmediğim için tüm dosyaları da okuyorum. Sırf sizin için. Bir dakika… Genel Sekreter Yardımcım Urla’ya gidecekmiş. Onun araba fişini imzalıyorum. Nerede kalmıştık. İşte durum böyle…
Sayın İzmirliler,
Sözlerime nihayet verirken bizzat ben bir kez daha genel başkanımı çok sevdiğimin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Çizmek fiilinin aktif, çizilmek fiilinin ise pasif olduğunu gayet iyi biliyorum. Araya bu tür açıklamalar koyan yazarı da bizzat kınıyorum. Baykal’a karşı bir zamanlar yönelttiğim olumsuz tespitler için şimdi başımı taşlara vuruyorum.
Sayın İzmirliler,
Son bir kez daha yinelemek istiyorum, Sayın genel başkanım biricik siyasi arkadaşım ve dahi siyasi büyüğüm Deniz Baykal’ı çok seviyorum…
NOT 1: Hasan Tahsin’in bu açıklamayı nasıl yorumlayacağını şiddetle merak ediyorum.
NOT 2: Kocaoğlu açıklaması sırasında İstanbul’a kaçan bu nedenle yazı yazmayan Ümit Yaldız’ın bu seyahati planlarken açıklamanın yapılacağı günden haberi mi vardı yoksa.
YENİGÜN 07 - 10 - 2008
7 Ekim 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder