İzmir medyası Kocaoğlu’na olan desteğini sürdürüyor. Bu ilişkinin ne kadar derin olduğu önümüzdeki dönemde netleşecek tabii ki… Süreçte çok kişinin başının ağrıyacağı ise bir başka gerçek… Kocaoğlu’nun başı bu konuda ne kadar ağrır bilemem. Şimdi ayağının ağrısı ile uğraşıyor da…
Yeni siyaset yazarlarımız var bu arada. Bir de yazmayı başarsalar sorun kalmayacak ya. Ama bunun için arka plan lazım, bilgi birikim lazım, yılların deneyimi lazım, kalemi iyi kullanmak lazım, sağlam ilişki ağı lazım. Ama hepsinden önemlisi bu yapıyı yorumlayacak doğuştan gelen bir yeti lazım.
Bunlar olmaz ise maalesef sadece sütun işgali ile karşılaşıyoruz ki, işgalci sütuncuların ithal malı kereste olup olmadıklarını benim algılamam mümkün değil, alanıma girmiyor.
Hele CHP gibi hareketli bir zeminde yazı yazmak, karda beyaz takımla gezmeye, mutfakta yemek tatmaya benzemez.
İşte size hareketli bir zemin örneği ve bu zeminde hip hop dansı yapan Kocaoğlu’nun 4.5 yıllık geçmişi…
18 Şubat 2005: CHP İzmir İl Başkanlığı görevinde bulunurken, Genel Merkez kararıyla görevinden alınan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, genel başkan gibi karşılandığı İzmir’de yaptığı konuşmada, Deniz Baykal’a yüklendi. CHP’de yeni yönetimin kurulması gerektiğini söyleyen Yüksel, "CHP’nin önceliği; CHP’yi bu beceriksiz yönetimden kurtarmaktır" dedi. Basın toplantısına, İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan, Disk Bölge Temsilcisi Azat Fazla ve Ahmet Sarışın katıldı.”
Kocaoğlu ise yaptığı açıklamada. “’Yüksel’in, yaşamı boyunca CHP’nin başarılı olması için çalışmıştır. İzmir’i hem genel hem de yerel seçimlerde birinci parti yapmıştır. İzmir’de, il başkanı olarak efsane olmuş arkadaşımızın görevden alınması doğru değildir. Böyle başarılı ve kıymetli insanlar bu şekilde görevden alındığı müddetçe, CHP içinde kurultay sonrasında hepimizin sağlamak istediği dirlik, beraberlik ve iç çekişmelerden sıyrılıp iktidara yürüme arzusu ile çalışmalarımız güç kaybedecektir...”
20 Şubat 2005 - Kocaoğlu’nun kurultay öncesi İzmir’e gelen Genel Başkan Deniz Baykal’ı karşılamadığını ancak, il başkanlığı görevinden alınan Alaattin Yüksel’i havaalanına karşılamaya gittiğini belirten Bulgun, şöyle açıklamayı yaptı: "CHP’liler parti tüzüğüne ve ilkelerine göre hareket etmeli. Baykal’ı karşılamayan Kocaoğlu’nun Yüksel’i karşılamaya gitmesi hoş bir hareket değil. Yüksel’in görevden alınmasına ilişkin açıklama yapmasını da doğru bulmuyorum."
19 Ocak 2007: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu, İzmir Milletvekili Muharrem Toprak ve 48 CHP’li meclis üyesinin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ‘Gitmeyin’ talimatına karşın, 223 kişilik kafileyle Tayland gezisine gitmesi, partiyi karıştırdı.
Kocaoğlu’nun, Genel Merkez tarafından son 20 gündür geziyle ilgili uyarıldığı ortaya çıkarken, Baykal’ın son gün talimatına karşın 50 CHP’li, parti disiplin cezalarını göze alarak geziye gitti
07 Ekim 2007 : “Bugün bu faktörleri kafamda netleştirdim. Rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina’nın ardından Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini hangi ahlaki ve siyasi gerekçelerle kabul ettiysem; bugün de aynı gerekçelerle İzmir Büyükşehir Belediyesi bayrağını, Sayın Genel Başkanımızın da uygun görmesi koşuluyla, Cumhuriyet Halk Partisi’nin şemsiyesi altında daha yukarılara taşımak istiyorum.”
CHP Genel Başkanı bu çerçevede Kocaoğlu’na nasıl güvensin?
Siz hiç seçildiği takdirde sizden kolay kopabilecek, gel gitleri yüksek birini Türkiye siyasetine ve CHP’ye açılım sağlayabilecek bir kenti teslim eder misiniz?
NOT: CHP’de hamur kardığımı ve iyi bir fırıncı olduğumu iddia eden Ümit Yaldız’ın politika muhabiri ve köşe yazarı olmasına destek veren biri olarak şu soruma da yanıt vereceğini tahmin ediyorum: “Ben fırıncı isem herkesin okuduğu ünlü klasik roman “Fırıncının Kızı”ndaki kız rolünü kim oynuyor acaba?”
YENİGÜN 13 - 10 - 2008
13 Ekim 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder