Bir önceki yazımda göçmen dernekleri ve onların izledikleri siyaset üzerinde durmuş, bazı derneklerin yaklaşan yerel seçimler öncesi adayların belirlenmesinde etkili olmak için bazı girişimlerde bulunduğunun altını çizmiştik.
Deniz Baykal’ın İzmir ziyaretinde etkili olan göçmen derneği Ege Balkan Rumeli Dernekleri Federasyonu’ydu. Bu ekibin yemek organizasyonunda en hareketli ismi yönetim kurulu üyesi Adnan Hocaoğlu idi.
Bir önceki dönem CHP’den Bornova Belediye Başkan adayı olan Hocaoğlu siyasi kariyerini CHP içinde sürdürüyor. CHP’nin İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam’ın göçmen olması ve esnaf birlikleriyle sürdürdüğü ilişki bu yemeğin bu kadar başarılı geçmesinde etkili oldu.
Batı’daki bütün STK’lar politiktir. Daha doğrusu bir parti ile yakın ilişki içersindedir. Alman vakıflarının en güçlüleri ilişkide oldukları siyasi partiler ile birlikte anılırlar.
Dolayısıyla Türkiye’de de buna benzer bir gelişme yaşanıyor. Eskiden olduğu gibi "Ben her partiye eşit mesafedeyim" demek yetmiyor. Eşit mesafede olurken, alt taraftan aday belirleme sürecine katılma dönemi ise tamamen geçti.
Bugünün siyasi konjoktörü sivil örgütlerin tavır sergilemesini gerektiriyor.
Eğer başbakanın yemeğini siz organize ediyorsanız, siz, "Ben taraf değilim" deseniz de geçerli değil. Bu noktada toplum sizi zaten bir yere koyuyor.
Yine önceki yazımda belirttiğim gibi bugünden itibaren her camide aynı imam görev yapmıyor. Caminizi belirleyin ki, kıblenizin ne olduğunu öğrenelim.
NOT 1: Yenigün dün ilginç bir haberi sütunlarına taşıdı. Kocaoğlu - Baratalı gerginliğini... Ben büyükşehir belediye başkanına hiç yakıştıramadım bu tavrı. Böyle bir tartışmanın yaşanmadığı açıklaması ile daha vahimdi.
NOT 2: Her koyun kendi bacağından asılır. Önümüzdeki süreçte ayaklarından asılan çok koyun göreceğiz gibi...
NOT 3: Bornova her geçen gün karışıyor. Umarım birileri neşteri hazırlamıştır.
YENİGÜN 14 - 07 - 2008
14 Temmuz 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder