22 Mayıs günü saat 18.00’e kadar CHP aday adayları başvurularını tamamlamış olacaklar. İzmir’de aday adayı sayısı hayli fazla. Gündoğdu mitinginin de gösterdiği gibi solun kalesi olan İzmir’de bu seçimde de CHP’nin yüksek oy alacağı tahmin ediliyor. İl ve ilçe yöneticileri ile il genel meclisi üyelerinin bir bölümü istifa ederek aday adaylıklarını net biçimde ortaya koydular.
Bazı öğretim üyeleri üniversitelerdeki görevlerini terk edip aday adayı olduklarını kamuoyuna deklare ettiler.
Şimdi herkes istifa etme zorunluluğu bulunmayan aday adaylarını bekliyor. Bunların arasında güçlü isimlerin olduğu gözden kaçırılmamalı.
Bu isimlerden biri dün Ankara’daydı. CHP Genel Merkezi’nde ziyaretler yapan İzmir kamuoyunun iyi tanıdığı bu isim, CHP’den aday olmak istediğini net biçimde ifade etti.
Bugüne kadar teklif beklediğini ancak CHP’de işlerin biraz farklı işlediğini gördüğünü, bunun için Ankara’ya gelerek tavrını net biçimde belirlediğini söyledi.
Bakalım Ankara bu ismi listelere koyacak mı?
Yine kamuoyunun çok iyi bildiği bir başka isim bugün Ankara yolcusu. Daha önce farklı partide siyaset yapan bu ismin de beklentisi 1. bölgeden sıra bulabilmek. CHP Genel Merkezi’ndeki bazı yakın tanıdıklarının desteği ile Baykal’a ulaşmaya çalışan bu ismin ne kadar başarılı olabildiğini de 4 Haziran günü öğreneceğiz.
Bugüne kadar kamuoyunda yazılıp çizilen isimlerin büyük bölümünün bu listelerde yer almayacağı açık. Ancak nedense bazı basın organları tarafından öne çıkarılıyor, tartıştırılıyor. Basında yeralmak ile listelerde yeralmak arasında bir ilişki olduğunu sanmıyorum. Dolayısıyla basında daha fazla yeralmanın, kamuoyu yaratmanın listeleri hazırlayanları etkileyeceğini de sanmıyorum.
Listeleri hazırlayacak olan ekip, listelerin YSK’ya verilmesinden birkaç gün önce toplanacak, ellerindeki dosyaları elden geçirecek ve çeşitli dengeleri gözeterek bir liste ortaya çıkaracaklar.
YSK’ya verilecek olan liste bazıları tarafından mutlaka eleştirilecektir. Zaten bu listenin herkesi memnun etmesi mümkün değildir.
***
Mitinglerin gözde sloganı “birleşin” solda birlik için yeterli olmayacak gibi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in liderlik konusundaki zafiyeti ve partisine hakim olamaması, bazı DSP’lilerin aşırı istekleri birlik umutlarını tüketiyor. Eğer halk DSP ve CHP’ye ayrı ayrı oy vermek zorunda kalırsa tercihini CHP’den yana kullanacaktır. Çünkü solda birlik konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, her şartı kabul eden taraf bu kez CHP oldu. Baykal üzerine düşeni yaptı, ancak kariyerist anlayış galip geldi ve DSP bu birleşmeye karşı durdu.
http://www.suleymangencel.com/ 15 - 05 - 2007
15 Mayıs 2007 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder