Operasyonun birinci ayağı bitti.
Gerek CHP gerekse AKP kanadından gelen tepkiler operasyonun dallanıp budaklanmasını, daha da büyümesini şimdilik engelledi…
Seçimden sonra ne olur?
Seçim sonrası bu iş büyür, dallanıp budaklanır, genişler, geçmişe de döner…
Anladığım kadarıyla tutuklama kararı tamamen yeni suçlar üzerine gerçekleşti. Bizim yazdıklarımız, çizdiklerimizin dışında, telefon konuşmaları ile sabit, belki de görüntülerin bulunduğu suçlar net kanıt olarak ortaya kondu.
Savcı bu kanıtlar üzerinden bazı isimleri mahkemeye sevk etti. Mahkeme de yine bu net kanıtlar üzerinden kararını verdi.
Şimdi savcılık iddianamesi hazırlanacak… Artık 3 ay mı sürer 5 ay mı bilinmez…
Geçmişe yönelik işlere de bakacak, bunların kanıtlarını ortaya koymaya çalışacak.
Seçim sonrası yeni operasyonlara da hazırlıklı olmak gerekiyor.
Belki bu arada birkaç kişiyi yeniden alacak…
Millet neden bu kadar gergin?
Sokaklarda nümayişler yapılıyor, basın açıklamaları gerçekleştiriliyor…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bile birtakım sıkıntıların olduğunu kabul ediyor.
Nitekim benim görüşlerime başvurulduğu sıralarda Organize Suçlar Birimi’nde beni bekleyen Hasan Tahsin’e Kocaoğlu’nun söyledikleri ilginç:
“Kültür işlerinde bir kaç sıkıntı var…”
Bir kentin belediye başkanı bunu diyor ise, oturup bir düşünmekte yarar var sanırım.
Operasyonu kutuplaştırmanın da bir yararı yok.
“Seni hırsızın kötü, benim hırsızım iyi” tanımlamasıyla bir yere varılamayacağı açık ve net.
Bu işin içinde AKP’li oldukları iddia edilenler var ise, onlara şimdilik dokunulmadı ise, dokunulmayacak anlamına gelmiyor.
En azından ben AKP’ye yakın isimlerin de ciddi derecede izlendiği kanısındayım.
İzmir bu çerçevede ilginç bir kent…
Bakıyorsunuz, en olmadık yerlerde AKP’liler ile CHP’liler anlaşıyor, ortak hareket ediyorlar.
Madem 1,5 yıldır süren bir takip var. AKP’li büyükşehir belediye meclis üyeleri ne yaptılar ki…
Siz hiç büyükşehir meclisinde alınan kararları eleştiren AKP’li meclis üyesi gördünüz mü?
NOT 1: İlçe belediyelerinin de tetikte olmaları gerekiyor. Çünkü bu hareketin daha sonraki adımları ilçe belediyeleri içinde olacak.
NOT 2: Kocaoğlu liderlik sevdasını bırakıp kentin sorunları ile ilgilenir ise daha çok sevilir.
NOT 3: Büyükşehir belediye başkanına destek veren Başkanlar Kurulu’nu ise hiç anlamadım. Zaten yasal olarak da böyle bir kurum yok. Uyduruk bir tanımlama… Bu başkanlara üyeleri tarafından verilen görev ne? Kendi meslek gruplarının sorunlarını çözmek… Onlar bu işleri bırakmış, ülkenin sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. İyi de günün birinde birileri size sorar, “Siz nesiniz kardeşim” diye… Öyle uyduruk kurumlarla kenti yönetme sevdanızdan vazgeçmeniz gerekiyor. Kentin nasıl yönetileceğine halk karar verir, sizler değil… İzmir Valisi de bu garip kervana katılmamalı…
NOT 4: Mülkiye müfettişlerinin soruşturması için 2,5 ve organize şube soruşturması için 7 saat bilgime başvuruldu. Devletin bana 9,5 saat borcu var…
NOT 5: Milleti sokağa dökmek için içşileri işten atma, memurlara da sürgün tehdidinde bulunan sendika temsilcilerinin de ciddi biçimde "uyarılması" lazım. Israr etmeyi sürdürürlerse isimlerini de açıklarım...
PAUSE HABER: 06 - 05 - 2011
6 Mayıs 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder