Genelde gençlerin ürettiği tanımlamaları internet ortamında İTÜ Sözlük ya da Uludağ Sözlük’ten takip edebilirsiniz. İşte size her iki sözlükte İzmir metrosu üzerine yapılan bazı tespitler. Şehr-i eminimiz Aziz Kocağolu üzerine de hoş tespitler var tabii ki…
1 - İnşaatında İnönü Caddesi olaylarında çökük meydana gelmiş olan, 3 sene öncesine bitiş tarihi verilen, Ankara’daki örneklerine kıyasla çok fazla gürültü çıkaran alet.
2 - 1998 yılında liseden mezun olduğumda ilk kazmayı vurdular, üniversiteye gittim, işimi kurdum üstüne bir de evlendim, şimdi 30 yaşındayım hala Fahrettin Altay’a kadar gelemediler. Üçkuyular’a da gitmem için yine bir vasıtaya binmem gerekiyor. Neyse ona da razıyım.
Hatay semti şimdi Bağdat’tan farksız. Ama olsun Kordon’da rahat rahat rakı içebiliyoruz, gerisi hikaye. Bizim çağdaşlık parametrelerimiz farklı gerçekten.
3 - Bornova, Sanayi, Bölge, Stadyum, Halkapınar, Hilal istasyonları yer seviyesinin üstünde; Basmane, Çankaya, Konak ve Üçyol istasyonları ise altındadır. Konak ve Üçyol istasyonları arasındaki 80 metrelik yükseklik farkı nedeniyle bu arada yüzde 4’lük bir eğim verilmiştir.
4 - Bindikten sonra atacağınız her adım için komut vermeyi ihmal etmeyen metro.
* Tren üçyol yönüne gider…
* Bir sonraki istasyon Konak…
* Son istasyon, lütfen trenden ininiz…
5 – Üçyol’da duran güvenlik görevlilerinin tam olarak mal tanımına uyduğu metrodur. İstanbul metrosundan daha sevecendir. İstasyonun içindeki küpecide güzel küpeler bulunur…
6 - O kadar alakasız yerlerde durur ve öyle konforsuzdur ki, dolmuşun rayda gideni de diyebiliriz. Güzel İzmirimize en az yakışan şeylerden biridir bence…
7 - Bunun Üçyol-Üçkuyular hattı 2007’de bitiyordu. Bi de "Ohoo o zaman kim öle kim kala!" diyorduk. Meğersem 2009 gelmiş de yarılanmış bile. Peki tamam, geç bitmesi bittiği sürece kabul edilebilirdi. Fakat bizimkinde çalışmalar durmuş durumda. Şu an İzmir metrosunun tek işlevi(!) İnönü Caddesi’ndeki yolları labirente çevirmiş olmasıdır.
Hal böyle olunca körüklü otobüsler o dolambaçlı yollardan gidemediği için bu caddeden geçen bütün otobüs hatlarına küçük otobüsler verildi. Bu da ne demek biliyor musun sözlükçü? Ben artık otobüsün numarasını görmek için uzaktan baktığımda ön camda en az iki insanın poposunu da görüyorum her gün. Sonra ayağımın ucu otobüsün basamağına değdiği an uzanıp kentkartımı basıyorum ki şoför indiremesin. Beni o otobüse sığdırmak zorunda kalsın. Sonra turşu kavanozu misali süzülüyoruz girintili çıkıntılı yollarda. Ve emin olun sıkış tepiş olan o otobüslerde "İzmir insanı"nın o sıcaklığından eser kalmıyor.
8 – Tren Üçyol yönüne gider: Ergonomiklikten nasibini almamış tasarımı ile ulaşımı oturarak sağlamak yerine yolcularını ayakta taşımayı amaçlamış olan İzmir metrosunda, zıplayan sinirlerinizi daha da ayaklandıran anons. Anonsu yapan ablamızın sesi ne kadar güzel olsa da, mekanik bir tonda olduğu için insanlar üzerinde ters etkiler yaratmaktadır.
YENİGÜN 27 - 05 - 2009
27 Mayıs 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder