Aziz Kocaoğlu tatile çıkmadan önce gazetecilere uzun bir röportaj vermiş. Gazeteler parça parça giriyorlar bu röportajı. Böylece tatilde olan Kocaoğlu’nu İzmir’de hissetmeye devam ediyoruz. Bunu kim düşünmüş ise Kocaoğlu açısından doğru yapmış.
Mesele tüm gazetelerin, amiralin isteğine uyarak bu röportajı parçalamaları…
Röportajda konu edilecek ve eleştirilecek çok şey var.
Birinci eleştirim iki gün önceki manşetlere yönelik.
“Gerekirse belediye çalışanların maaşlarını indiririm” sözü…
Kocaoğlu eğer belediye bütçesinde ekonomik kriz nedeniyle sorun yaşandığını iddia ediyor ise, seçimden önce işçilere neden yüzde 20 zam yaptı?
Yardım adı altında ekonomik sorunu olan vatandaşlara neden para dağıttı?
Bu maaş indirimi belediyede kimleri etkileyecek?
Memurları mı?
Hayır. Çünkü yasal olarak memur maaşını indirmek mümkün değil.
Sendikalı işçileri mi?
Sendika bu konuya hiç de olumlu yaklaşmıyor. Çünkü burada yapılacak böyle bir anlaşma Türkiye’ye örnek olabilir. Dolayısıyla sendikanın var olma nedeni ortadan kalkar.
O halde kim etkilenecek?
1 – Sözleşmeli personel.
2 – Sendikasız işçiler.
Yani durum öyle Kocaoğlu’nun attığı hava gibi değil açıkçası…
Kocaoğlu bugün çıkan haberde de sütten çıkmış ak kaşık olmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Bizim de kabahatlerimiz olmuş olabilir. Ben de insanım. İl başkanımız uyumlu, siyaseti bilen, beyefendi. İdeal bir arkadaşımız. Onunla güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum.”
Kocaoğlu sürdürüyor önemli açıklamalarını:
“İmar komisyonunda imarda işi olan arkadaşların olması sıkıntıdır. Doğru bir dosya olsa bile malzeme olabilir. Bu insanlar proje yapıyor, dosyayı takip ediyor ve buradan para kazanıyor. Bu onun işi. Ama daha sonra gelip bunu belediyeye anlatıyor. Savunuyor. Bunu bir meclis üyesi ve dosyasını takip eden bir insan olarak planlamanın karşısında oturmak var, birde mesleğini icra eden bir adam olarak oturmak var. Bu yanlış olabilir, eleştirilebilir ama bana göre piyasada iş yapan arkadaşların imar komisyonu gibi hassas bir komisyona seçilmeleri yanlış…”
Tüm bu net açıklamalardan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, arada bir sorduğum iki soruya yanıt verir umarım. Bu kadar açık ve net konuştuğuna göre:
1 – Sayın Kocaoğlu seçimden iki ay önce Giraud Ailesi’nin Buca’daki arsasının imar değişikliğinde belediyede kimler ön ayak oldular? Bu konuya bir müdahaleniz var mı?
2 - Sayın Kocaoğlu siz mason musunuz?
3 – Sayın Kocaoğlu, Güven Ailesi’ne bu kadar güvenmenizin nedenleri nelerdir?
YENİGÜN 29 - 04 - 2009
29 Nisan 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder