Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Ocak 2009 Cuma

Dikkat!

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer dün İzmir’deydi. CHP’de Kocaoğlu ismi netleşmeye başlayınca aday adaylarından biri sanırım DSP’ye dönüyor. “Ben DSP’nin eski bakanlarındanım Sezer niye bana da uğramıyor” diyerek DSP liderini davet etmiş. Ne güzel değil mi?
Önce DSP’den milletvekilliği ve “çok uzun” dönem bakanlık, ardından CHP’den aday adaylığı, olmadı DSP’den Büyükşehir adaylığı…
Bu iş DSP’ye yarar mı?
Aslında çok yaramaz. Ancak DSP’nin İzmir’de CHP oylarını az da olsa bölme ihtimalini unutmamak gerekiyor.
Eğer AKP ile CHP arasındaki fark AKP’nin anket sonuçlarına göre yüzde 6 ise, DSP bir aday çıkarıp CHP’deki küskünleri toplayacağını iddia ediyorsa, sol birlik önceki gün toplantı yapıp aday çıkaracağı yolunda görüş bildiriyorsa, yerel seçimler öncesi İTO seçimleri varsa, AKP gündem değiştirmek için Irak’a girerse, IMF anlaşması yerel seçim sonrasına kalıp hükümet 29 Mart’a kadar para musluklarıyla oynama şansına sahip ise, AKP İzmir’de oy artırabileceği bir adayı seslendirirse, Güzelbahçe gibi kamuoyu önüne yeni tartışma konuları konulursa, kentte sabah ve akşam trafiği İstanbul’u bile sollamışsa, Deniz Baykal’ın “Ne oluyor oralarda” deyip İzmir’e gelip ciddi şekilde bakmasında yarar olduğu kanısındayım.
“Ben her şeyi çok iyi biliyorum, işinize bakın” diyorsa, kendisine iyi bir dalış kıyafeti önermek zorundayım. Kendime de alacağım. Bu havada Rodos’a yüzmemiz öyle kolay olmayacak sanırım. Bir de Yunan hükümetinden oturma izni talep etmemiz gerekecek, 5 yıl geriye dönemeyeceğimize göre…

* * *

Alaattin Yüksel, İTO seçim çalışmalarına önceki akşam düzenlediği kokteyl ile hız verdi. Yıllar sonra “Çalışan Gazeteciler Günü”nü hatırlayan Yüksel’in kokteyline ne kadar gazeteci gitti? Arşive baktım, CHP İzmir il başkanlığından zorunlu olarak ayrıldıktan sonra Çalışan Gazeteciler Günü kutlamamış Yüksel. Seçim nelere kadir… Bu tür günler hemen anımsanıyor işinize gelince…
Kokteyle katılım düşükmüş. Öyle pek bir heyecan da yokmuş ortalarda. Kokteyle katılanların ortak tespiti şu: Alaattin Yüksel’in nev-i şahsına bir destek yok ortada. Yüksel’in arkasına geçilmesinin asıl nedeni İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın tavrı. Arkasına geçmek ve yanında durmak tanımlamaları anlambilimin ilgilendiği bir konu. Böyle entelektüel bir tartışma, bu yazı için uygun düşmez pek tabii…
Anlaşılan İTO seçimleri Ekrem Demirtaş – Alaattin Yüksel yarışı olarak algılanmıyor. Ekrem Demirtaş yanlıları ile Ekrem Demirtaş karşıtları olarak adlandırmakta yarar var bu seçimi…
Demirtaş cephesi de çalışıyordur herhalde. Tabii ki AKP cephesi de bakıyordur bu seçime. Şimdilik herhangi bir adım yok o cephede. AKP komisyon seçimlerinin sonuçlarını bekliyor. Ondan sonra adım atacak gibi görünüyor.

NOT: Karabağlar ve Bayraklı CHP’ye ilçe başkanları atanmış. CHP Karabağlar’ın yeni ilçe başkanı Swiss Otel’de Kocaoğlu’nu toplantıya almayan dönemin il yöneticisi Birol Ağırbaş. Hani Kocaoğlu’nun kameralar karşısında Türkçesinin kalitesini bozduğu isim… Bir tarafta tüm örgüte rağmen Kocaoğlu’nu destekleyen genel başkan, diğer tarafta Kocaoğlu ile karşı karşıya gelen bir ismi Karabağlar’ın başına atayan genel başkan. Tüm bunların üzerine il başkanı Kemal Karataş da Konak’a aday gösterilir ise şu soruyu sormadan geçemeyeceğim. “Birileri bizle dalga mı geçiyor?”

YENİGÜN 09 - 01 - 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder