Ahmet Piriştina Kent Müzesi Müdürü Yrd. Doç Dr.Oktay Gökdemir’in Buca Belediye Başkanlığı için önce adaylığını açıklayıp, daha sonra “pardon” demesi kafaları karıştırdı. Gödemir’in adaylık açıklaması internet üzerinden tarafıma ulaştığında, “Bu işe Kocaoğlu nasıl izin verdi” diye düşünmüş, hatta yazının başka birileri tarafından kamuoyuna açıklandığı hissine kapılmıştım. Yenigün Gazetesi de aynı düşünce ile hareket edip açıklamanın doğruluğunu teyid ettikten sonra haberi sayfalarına aktardı. Şimdi neden böyle bir açıklamaya gerek duyuldu?
Gökdemir açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“Benim ağzımdan, aday adayı olduğum yazılmıştır. Bu doğru değildir. Ben yalnızca, Buca’daki aday bolluğunun, partiye zarar verdiğini dile getirdim. Adaylığı düşünmüyorum. Hem öğretim üyeliğime ve hem de İBB bürokratı olarak görevime devam edeceğim.”
Gökdemir’in çok uzun süredir adaylık istediği, bunun için çalışmalar yaptığı hatta müze müdürlüğünü de CHP ilişkisini sağlamlaştırmak için kabul ettiği biliniyordu.
Ne oldu da 180 derece dönüldü?
Nedeni çok açık.
Aziz Kocaoğlu…
Kocaoğlu’nun bürokratlarının aday adaylıklarından rahatsız olduğu çok açık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yakın çevresine bu rahatsızlığını aktarıyordu. Ancak kimse resmi açıklama yapmadığı için yakalanmıyordu doğrusu.
Konu hakkındaki sorulara, “Basın yazıyor, benim bir bilgim yok” deniliyordu.
Ancak Gökdemir net açıklaması ile açığa düşmüştü.
Kocaoğlu hemen telefona sarıldı ve bazı arkadaşlarının önünde Gökdemir’i aradı.
Tansiyonu yükseldiğinde ya da şekeri çıktığında Kocaoğlu’nun yanına yaklaşmanın doğru olmadığını herkes bilir. Hatta Alaattin Yüksel için Deniz Baykal’ı bile kürsüden eleştirmişti, böyle bir kriz sonrası…
Telefonda neler dediğini sadece tahmin edebiliyorum.
Gökdemir telefondaki sesin kendisine söylediklerinden hemen sonra harekete geçti. Bazı medya kuruluşlarını bizzat aradı ve kısa bir açıklama yapıp tüm televizyon ve gazetelere faksladı.
Bu süreç içerisinde ortaya bazı dersler çıktı.
1 – Erken öten horozun başı kesilir.
2 – Kocaoğlu aday olabilecek hiçbir bürokratının arkasında durmayacak.
3 – Öncelikle kendini kurtarma peşinde.
4 – Bürokratlar potadan düşünce diğer adayların şansı yükseldi.
NOT 1: Ekipte kopuşlar sürüyor. Ama bu durum gizli tutulmaya çalışılıyor.
NOT 2: Ekibin kendilerini parlatacak gazeteci arayışları sürüyor. Ancak bu talebe hiçbir gazeteci olumlu yanıt vermiyor.
NOT 3: Ümit Yaldız ile Kemal Karataş arasındaki yakın diyalog gözlerimi yaşartıyor. Keşke bu durum Ümit magazin yazmadan gerçekleşseydi.
NOT 4: Hasan Tahsin radyo programında konuğu ile ilgili kendisine tüm soru ve mesajları dinleyicileri ile paylaştı. Ancak benim sorularımı pas geçti. Buradan şahsen kendisini kınıyorum.
YENİGÜN 11 - 08 - 2008
11 Ağustos 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder