Millet dertli…
Birinci sorun her zamanki gibi işsizlik. Belediyelerin önünde kuyruk var. İlçe belediye başkanları da çok dertli. Her bir belediyede en az 1000 CV var iş isteyen.
Tabii ki bu konu başta hükümet ve devlet sorunu… İstihdam verileri de ortada… Hükümet de bu konuda çok çare olamıyor.
Metropol alandan uzaklaştığımızda karşımıza çıkan sorunlar da farklılaşıyor.
Tarımsal alanların bulunduğu bölgelerde en büyük sorun üreticinin para kazanamaması.
Bir dönem üzüm iyi kazanıyor diye, bağ yapanlar şimdi üzümün para etmemesinden dolayı kar etmeden mal satmaya çalışıyorlar. Büyük şarap firmaları da üreticinin boğazına yapışmış, malı daha ne kadar ucuza alırım derdindeler.
Üzüm yerine alternatif tarım yapmak isteyenlere de öylesine bir mevzuat var ki, altından kalkmak mümkün değil.
Seferihisar bölgesi sera tarımı için oldukça önemli. Öncelikle jeotermal kaynakların kullanılması mümkün. Ancak bölgenin bugüne kadar bir master planı bile çıkarılmamış. Dolayısıyla bu bölgede ne yapılacağı konusunda karar bile verilmemiş.
Birileri mandalina ekmiş, para kazanınca diğerleri de ekmiş… Ama sonra mandalina kar etmemeye başlamış, Ağaçlar 10 yıllık. Öyle kolay sökülüp bir başka yatırıma da dönüştürülemiyor...
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, turizm konusunda son 20 yılda Antalya’nın gelişimini de yapılan master planı ile açıklıyor. Soyer, “30 yıl önce bölgede nelerin yapılacağı ve nasıl yapılacağı konusunda plan hazırlandı. Yatırımcı geldiğinde neyi nasıl yapacağını biliyordu. Tüm destekler de sağlandı ve bugün herkesin gıpta ile baktığı bir turizm merkezi oluşturuldu. Ancak bizim bölgemizde böyle bir plan yok. Dolayısıyla yatırımcı neyi nasıl yapacağını bilemiyor. Acil bir master plana ihtiyaç var” diyor.
Seferihisar’ın denize bağlandığı Sığacık Limanı’nda ise bölgeye gerçekten canlılık getirecek son derece modern bir marina kuruluyor. Ancak mayıs ayının ortalarında işletilmeye başlanacak bu marinanın yeterince tanıtımı bile yapılmıyor. Genellikle zengin turistlerin yatlarıyla geleceği Seferihisar, bu konuda biraz daha organize olur ise bölgenin lokomotif ilçelerinden biri olabilir. Büyükşehir Belediyesi’nin bu marinadan haberdar olup olmadığından bile şüpheleniyorum.
NOT 1: Urla’nın 5 binlikleri ile diğer ilçelerin 5 binlikleri arasındaki fark herkesin dikkatini çekmiş durumda. Bazı ilçelerde 5 binlik planlarında Büyükşehir Belediyesi’nde büyük değişiklikler yapılırken, nedense Urla’nın 5 binlik planı olduğu gibi geçti. Teknik nedenlerine daha sonra değineceğim. Tabii teknik nedenler dışında karşımıza başka şeyler çıkarsa da hiç şaşırmayacağım.
NOT 2: Siyaset durgun… 22 Mayıs’a kadar da durgunluğunu sürdürecek gibi görünüyor. Ancak 22’sinden sonra düğmeye basılacağı kesin.
YENİGÜN 28 - 04 - 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder