Her ne kadar Ekrem Demirtaş, IZair’in Pegasus’a satıldığı konusundaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürse de, bir değişim sürecinin yaşandığı çok açık…
Birkaç gün önce yapılan Elda A.Ş. Genel Kurulu da bu değişimin sinyallerini açık ve net veriyor.
Elda A.Ş. Ekrem Demirtaş öncülüğünde 430 İzmirli’nin ortaklığında kurulan bir şirket. Önce elektrik dağıtımı ihalesine girmek için kurulan şirket nedense daha sonra rakı üretimine başladı. Elektrik dağıtımı ile rakı üretimi arasında bizim bilmediğimiz bir ilişki var herhalde.
Elda’nın ürettiği ve kamuoyunda İzmir’in rakısı Efe olarak lanse edilen bir başka geyik bu…
Elda A.Ş. üretim ve pazarlama olarak iki ayrı şirketten oluşuyor.
Birkaç gün önce yapılan genel kurulda dağıtılan bilanço bu iki şirketin durumunun hiç de parlak olmadığını gösteriyor.
Üretim 5 milyon litreden, 4 milyon litreye gerilemiş. Ancak bu gerileme, Türk insanının rakı içmekten vazgeçtiğini göstermiyor. Tam tersine şirketin pazarlama konusundaki başarısızlığını ortaya koyuyor.
Bilançodaki diğer önemli nokta ise rakı üretimini yapan şirketin 3 trilyon lira, rakı pazarlamasını yürüten şirketin ise 7 trilyon lira ile geçen yılı zararla kapaması…
Dolayısıyla İzmir’in rakısı Efe, geçen yılı toplam 10 trilyon zarar ile noktalamış.
Bildiğiniz gibi bu şirketlerin en tepesinde İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın oğlu Egemen Demirtaş bulunuyor.
Peki, şirket bu girdaptan nasıl kurtulacak?
Aslında genel kurulda bunun yanıtı verilmiş.
Sermaye artırımına gidilecek ve ortaklar şirketin zararını paylaşacak.
Ne güzel değil mi.
Sen şirketi zarar uğrat, sonra dön ortaklarına “Daha fazla para yatırın” de…
Tabii sermaye artırımını yapamayacak, yeni yatırıma girişemeyecek ortaklar da var Elda A.Ş’de… Onlar sermaye artırımına katılamayacakları için ellerindeki ortaklık paylarının küçülmelerini seyredecekler.
Şirketin yüzde 60’ı zaten 10 büyük ortağın elinde. Bu yolla geri kalan yüzde 40 da küçük yatırımcıdan satın alınacak.
Ardından zarar eden firmanın yabancı bir şirkete satışı için harekete geçilecek.
Tabii o zaman “İzmir’in rakısı”, “İzmirlilerin başarılı ortak girişimi” şeklindeki sloganlara da gerek kalmayacak.
Bu slogan, “Parayı kazanan düdüğü çalar” şekline dönüştürülecek.
***
İzmir İl Genel Meclisi’nde yeni meclis başkanlığı seçimi öncesi AKP-CHP protokolünün devam edip etmeyeceği tartışması sürüyor. Tartışmanın büyümesinin nedeni, bazı CHP’li il genel meclisi üyelerinin Meclis Başkanı olarak AKP’li İsmail Yılmaz’ı görmek istediklerini kamuoyuna deklare etmeleriydi.
AKP grubunda ise İsmail Yılmaz’ın başkan olmasına karşı tavır gösterenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktu.
Dün gece toplanan İl Genel Meclisi AKP Grubu seçimini yaptı ve 1 oy farkla İsmail Yılmaz’ın Meclis Başkanı olması kararını verdi.
AKP İl Başkanı Ali Aşlık protokölün sürmesi gerektiğini, grubun seçimine saygılı davranacağını söylemişti. CHP İl Başkanı Selçuk Ayhan da protokolün sürmesi lehinde görüş bildirmişti..
Eğer önemli bir gelişme olmaz ise Nisan ayı başında yapılacak Meclis Başkanlığı seçiminde AKP ve CHP’nin adayı İsmail Yılmaz olacak.
Şimdiki başkan Hakkı Berksü ise çok sevdiği ve bir basamak olarak gördüğü koltuğunu devrederek yeni koltuklar arayışına girişecek. Bu arayışın başında genel seçimler var. Milletvekili adaylığını net biçimde ifade eden Berksü’nün bu koltuğa sahip olamaması halinde alternatifi de hazır:
Çeşme Belediye Başkanlığı…
NOT: CHP İzmir İl Disiplin Kurulu, Tayland seferi nedeniyle aldığı kararı Ankara'ya gönderdi. Şimdi top Ankara'da... Biz bekliyoruz, beklemekten de sıkılmıyoruz...
http://www.suleymangencel.com/ 23 - 03 - 2007
23 Mart 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder