Bugünlerde siyasetin her noktası karışık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yaklaşan genel seçimler nedeniyle siyasi partilerin sergilediği duruşlar, aday adayları ve bu isimlerin siyasi parti genel merkezleriyle olan ilişkileri, aday adaylarının beklentileri, halen mecliste olan milletvekillerinin performansları, yerel yönetimlerin genel seçimlere yönelik hesapları… Aslında gerçek anlamda bir siyasi analize giriştiğinizde hiç de kolay olmayacak çok bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor karşınızda…
Bu durum sadece iktidar ve ana muhalefet partileri için değil, meclise girmek için yarışta olan diğer partiler için de geçerli.
Bu ilişki ağlarının hepsini saydık da genel seçimler arifesinde il genel meclislerinin performanslarını dikkate almadık şimdiye kadar….
Özellikle İzmir İl Genel Meclisi dengelerinin siyasete ne kadar etki edeceğini, ya da İl Genel Meclisi’nin genel seçimler öncesi genel merkezlerin sergileyecekleri tavırlardan ne kadar etkileneceğini tartışmak gerekiyor açıkçası.
Çünkü İzmir İl Genel Meclisi diğerlerine göre farklı bir yerde duruyor.
Öncelikle şu tespiti yapmamız gerekiyor. Türkiye’de iktidar ile muhalefet partilerinin ittifak yaptığı tek nokta İzmir İl Genel Meclisi…
Bunun bazı nedenleri var tabii ki…
Öncelikle il genel meclisinde AKP ve CHP’de siyaset yapan bazı isimlerin milletvekillikleri adaylıkları için alan yaratmaya dayanıyordu bu ittifak.
CHP’den özellikle Meclis Başkanı Hakkı Berksü, milletvekilliği adaylığı için meclis başkanlığı koltuğunu kullanmak istedi. CHP Grup Başkanvekili Yücel Özen de kendine özgü siyasetini ve İzmir’de siyasi varoluşunu bu ittifaka bağladı.
Bu isimlerin dışında Dilaver Koğ, Muhterem Ağababaoğlu ve Güler Tunçoku gibi isimler de bu ittifakın sonuçlarından aday adaylıklarının tescillenmesi konusunda hareket etme olasılığı yaratmaya çalışıyorlar.
AKP’de ise eski Grup Başkanvekili İsmail Yılmaz protokol gereği Mayıs ayında yapılacak seçimlerde AKP’den Meclis Başkanı olmak için hareket halinde. Yılmaz’ın AKP’den ne kadar oy alacağını tespit etmek zor. Ancak CHP’den hayli oy toplayacağı da açık. AKP’nin kendi adayının kim olacağı ise henüz belli değil.
Tabii bu denkleme ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçeceğini ve genel seçimlere gideceğini ekleyince İl Genel Meclisi’ndeki tablonun nerelere dayanacağını şimdiden tespit etmek gerçekten zor.
Üstelik İl Genel Meclisi yeni sancıları içinde barındıracak ilginç bir döneme de giriyor.
Bu sancıları önümüzdeki günlerde daha çok tartışacağız tabii ki…
Ancak öncelikle şu tespiti yapmamız gerekiyor.
İl Genel Meclisi’nde önümüzdeki süreçte yaşanacak tartışmalar aslında kendi kabuğu içerisinde kimseye görünmeden hareket eden ve zemin hazırlayan bazı siyasetçilerin açığa düşmesine neden olacaktır.
Bu açıdan hayli önemli önümüzdeki 2 ay…
İl Genel Meclisi’nde ortaya çıkacak yeni durum, bu alanda siyaset yapanları çok yakından etkileyecektir.
Olumlu mu olumsuz mu…
Tabi bunun sonuçlarını önümüzdeki 2 aylık süre içerisinde daha iyi görmeye başlayacağız. Ancak olumsuzluk daha ağır basıyor gibi görünüyor bugünden baktığımızda.
Ama unutmayalım siyasette 24 saat bile çok önemlidir.
http://www.suleymangencel/ 12 - 02- 2007
12 Şubat 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder