Geçen hafta yapılan uluslararası bir toplantıya İzmir milletvekillerinin büyük bölümü davet edildi. Bir kısmı mazeret göstererek katılmadı.Ancak aralarından birinin organizasyonu düzenleyen ekibe ilettiği istek çok ilginçti. Milletvekili, Ankara-İzmir seferini özel bir havayolu şirketi ile yapacağı için HAVAŞ’ın VİP hizmetlerinden yararlanamayacağını, kendisinin bir milletvekili olarak uçağa VİP kapısından binmediği taktirde bu toplantıya katılamayacağını, bunun için gerekli şartların yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Organizasyon komitesi bu çok önemli sorunu toplantıyı düzenleyen başkana bildirdi. Başkanın yanıtı başlıkta yazılanın aynıydı.
“Kendisi VİP’te mi doğmuş?”
İzmir’in bir ilçesinden başlayan ortalama bir yaşam biçiminin, “VİP olmazsa olmaz“ şekline dönüşmesi gerçekten çok ilginç.
Önümüzde seçimler var. Havaalanında VİP dışında bir başka çıkış kullanmayan vekilimizin, kendi genel başkanının dirsek göstermesi halinde genel seçim sonrası yaşadığı eski kente döneceğini ve VİP yaşamını sadece anılarında yaşayacağını bilmesi gerekiyor sanırım.
Üstelik yeniden adaylığının bıçak sırtında olduğu genel merkeze karşı yürüttüğü kampanya nedeniyle genel başkanın gözünden düştüğü şu sıralar, “VİP’ten başka başkan tanımam” tavrı ile nereye ulaşmak istediği de çok anlaşılmıyor milletvekililinin…
Son dönemlerde gerek Ankara’da gerek İzmir’de fazla görünmemesi de bu yüzden olmalı sanırım. Meclis’te Genel Kurul’a da fazla itibar etmeyen vekilimiz aslında VİP’te yaşıyormuş da kamuoyunun bundan haberi yokmuş.
Kendisini merak eden arkadaşlarının veya partililerin milletvekiline ulaşmaları için çaba göstermelerine gerek yok. Ankara’da Esenboğa Havaalanı VİP salonunda kendisini bulabilirler. Sayın milletvekilimizin uluslararası toplantıda nasıl bir performans gösterdiğini de önümüzdeki günlerde bu sitede tartışırız.
Aslında tartışılması gereken diğer nokta, milletvekilinin katıldığı uluslararası toplantının ne kadar başarılı geçtiği üzerine olmalı. Zira bize gelen bilgi karşı tarafın çok da etkili bir şekilde toplantıya katılmadığı yönünde.
Bu tür uluslararası toplantıların mutlaka siyasi arka planları vardır. Dolayısıyla siyasi iradenin desteği alınmadan bu tarz toplantıların başarıya ulaşması mümkün değildir. Sadece medyada bir iki gün haber olunur, ancak devamı gelmez. Tabii kurumun bu toplantılar için harcadığı bütçe ise kurumun meclisini bağlar.
http://www.suleymangencel.com/ 20 - 11 - 2006
20 Kasım 2006 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder