Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Ocak 2006 Cumartesi

Ülker'in şansı hala yüksek

Eline gelen bir fırsatı bu kadar kolay tepen başka bir takım var mı, bilemiyorum. Ülker eğer Real Madrit maçını kazansaydı, bugün ilk 5'e kalmanın rahatlığı içerisinde hareket edecekti. Ancak fikstür avantajı hâlâ Ülker'in elinde…
Bu hafta grubunun son sırasındaki Partizan ile oynayacağı maçı kesinlikle kazanması gerekli. İlk 5 sıra için mücadele eden diğer iki takıma göre çok büyük avantajı var Ülker'in. Pau Orthez'i iki maçta da yendiği için ikili averajda önemli bir şansa sahip. Üstelik Pau iki hafta içeride oynayacak, Siena ve Unicaja Malaga ile… Tek deplasmanı ise lider Panathinaikos ile Atina'da… İşi çok zor Pau Orthez'in…
Grubun 6'ncı takımının da son takım olarak finallere kalma şansı yok denecek kadar az.
Ülker'in en büyük avantajı, kendisinin en büyük rakibi olan Siena'nın Pau Orthez ve Ülker ile deplasmanda, Real Madrit ile kendi sahasında oynaması. Ülker kendi sahasındaki iki maçı kazandığı taktirde hiç bir sorun kalmayacak kendisi için.
Ancak görülen, Siena maçının bir ölüm-kalım maçına dönüşeceği yönünde…
Ülker'in bu iki maçı da kazanabilecek gücü var. Öncelikle daha takım havasında oynamaya başladılar. Üstelik Gulyas'ın takıma katkısı beklenenin çok üstünde. Mirsat'ın da takıma dönmesiyle bir sorun yaşanacağını ben açıkçası beklemiyorum. Real Madrit maçında iyi oynayamayan Stefanov'un Siena ve Partizan maçlarında daha rahat olacağını, kendisine yönelik savunmanın bu kadar etkili olmayacağını bekliyorum.
Ancak Ülker ikinci grupta neler yapabileceğini şimdiden düşünmek zorunda.
Yükselişe geçen bir takım olmasına rağmen 4 maç kaybetmiş C Grubu 4'üncüsü Real Madrit'e İstanbul'da yeniliyorsa, ikinci grupta karşısına çıkacak güçlü takımlara karşı ne kadar etkili olacağını şimdiden hesaplamak zorunda Ülker. Aksi taktirde ikinci turda bu organizasyona veda eder.

Efes 3'üncü bitirir

Kazanmasını kimse beklemiyordu Efes'ten İsrail'de… Nitekim beklenen oldu. Bu hafta oynayacağı Lietuvos Rytas maçının sonucu hakkında da "şimdiden belli" diyebiliriz. Her ne kadar Rytas'ta bir düşüş yaşansa da, hızlı oyunuyla Efes'in önünde hâlâ favori. Efes'in bu maçı bırakarak Prokom Trefl ve Cibona maçlarına konsantre olmasında yarar var.
Efes'i 3'üncülük için takip eden Barselona'nın, bu hafta Cibona deplasmanına çıkacağını, ardından kolay kazanacağı İtalyan takımı Milano ile evinde oynayacağını, son maç için de Maccabi'ye gideceğini düşündüğümüzde, Efes'in önüne geçmesinin zor olduğunu görürüz. Barselona'nın tek şansı, ikili averajda 2 sayı önde olması. Ancak bu işin ikili averaja kalması da zor görünüyor bu saatten sonra.
Cibona ise tam cehennem maçları oynayacak. Barselona ve Efes ile içeride, Olimpiakos ile deplasmanda. Cibona kendi sahasındaki maçları kazanırsa bu grupta 6'ncılıktan daha yükseğe çıkabilir.
Olimpiakos'un da avantajı yüksek. Ligi artık bırakmış olan Prokom Trefl ve Milano ile deplasmanda karşılaşacak olan Olimpiakos, evinde ise Cibona ile oynayacak. 3'te 3 yapma olasılığı yüksek Olimpiakos'un.
Eğer 4 takım sadece kendi evlerindeki maçları kazanırsa, Efes 3'üncü sırada kalır. Olimpiakos'un 3”te 3 yapması halinde ise bugünkü verilere göre yine Efes 3'üncü sırada görünüyor. Olimpiakos ile aynı puanda olsa da, iki maçta da kazandığı için 3'üncülüğü alır Efes.
Barselona ekstra maç kazanmadığı taktirde Efes'in bir korkusu yok. Bu hafta deplasmanda oynayacakları Cibona maçı, kendileri kadar Efes'i de ilgilendiriyor. Ancak Cibona'nın gözünün daha yukarılarda olduğunu dikkate alırsak, bu maçı kazanmak için ter dökeceklerini söylemek yanlış olmaz.Üstelik şu ana kadar evinde tek maç kaybettiler, o da Maccabi'ye karşı.
Bu grubun 6'ncı takımının otomatikman finallere kalacağı net biçimde görülüyor. Çünkü diğer gruplarda o sırayı alacak takımların en azından 6 galibiyete ulaşmaları hiç de kolay görünmüyor.

Bamberg'e destek geldi

A Grubu'nun sürpriz ekibi Alman Bamberg, evinde Climamio Bologna'ya boyun eğdi. Bundan sonra oynayacağı 3 maç da çok zorlu Bamberg için. Ancak kendisini 5'incilik için takip eden Strasburg'un Olimpija deplasmanından puan çıkaramaması ve AEK'in Tau”ya kaybetmesi, aradaki farkın azalmasını engelledi. Bamberg'i takip eden üç takımın da son üç maçlarından sadece birini kaybetmeleri bile Bamberg”i bir üst tura geçiriyor. Bu takımlar arasında Bamberg'i yüzde 1 ile zorlama olasılığı olan tek takım AEK… Bamberg önümüzdeki iki maçı kaybeder, AEK iki maçı da kazanırsa son maç Atina'da Bamberg-AEK arasında… AEK'in 5'inci olarak bir üst tura çıkabilmesi için Bamberg'i 10 sayının üzerinde bir farkla yenmesi gerekecek. Üstelik AEK'in iki hafta sonra deplasmanda oynayacağı Benetton maçını da kazanması gerekiyor. Zor, hatta imkansız gibi görülüyor bu.
Önümüzdeki hafta her şeyi ortaya çıkaracak gibi görülüyor. Bundan sonra ikinci gruplara bakmak daha yararlı olacak gibi…

http://www.batug.com/ 21 - 01 - 2006

20 Ocak 2006 Cuma

Ülker ikinci tura kalır

Avrolig'in son haftalarına girerken, ikinci tura çıkacak takımların çoğu belli oldu. Geriye sadece üç takım kaldı belirlenecek olan. Onların da ikisi, bu hafta yapılacak maçlarla netleşecek gibi...
C Grubu'nda Ülker, geçen hafta oynadığı Partizan maçını farklı kazanarak ilk 16 için önemli avantaj elde etti. Ülker'in 5'incilik için yarıştığı iki takım olan Pau Orthez ile Montepaschi Siena arasındaki maçı Pau kazandı ve Siena'yı zor duruma soktu. Ülker ile aynı puana sahip Pau Orthez'in son iki maçı sırasıyla grup ikincisi Panathinaikos ile Atina'da ve grup birincisi Unicaja Malaga ile kendi sahasında. Pau'nun, bu iki maçtan birinden bile puan kaybetmesi halinde, 5'inci olması mucize!
Ülker bu konuda çok daha rahat. Bu hafta deplasmanda CSKA ile karşılaşacak olan Ülker, son maçında evinde, 5'incilik şansını iyice zora sokan Siena ile karşılaşacak.
Siena ise bu hafta kendi evinde Real Madrit'i ağırlayacak.

CSKA maçı çok önemli!

Form grafiği giderek yükseldiği iddia edilen, takım oyununu kavramaya başladığı belirtilen Ülker'in güçlü bir ekip olan Moskova ile yapacağı maçta sergileyeceği performans önemli… Ülker şu ana kadar kendi altındaki takımları deplasmanda da, evinde de yenmeyi başardı. Ancak grubun ilk dört sırasındaki takımlara karşı hâlâ galibiyeti yok.
Eğer Ülker bu hafta CSKA deplasmanında kazanırsa, iki noktada önemli ışık yakmış olacak:
1- İlk 16'ya katılma şansını yüzde 99'a yükseltmiş olacak. Kendisini takip edenlerin kaybetmesi halinde bu oran yüzde 100 olacak.
2- İkinci grupta kötü bir sıralamada yarışa başlamasına karşılık, güçlü takımları deplasmanda bile yenebilecek ölçüde güçlü bir takım olduğunu ortaya koymuş olacak. Böylece başarı çıtasını daha yükseğe çekebilecek.
Ancak iki hafta önce İstanbul'da Real Madrit'e yenildiğini dikkate alırsak, Ülker'in güçlü ekipler karşısında deplasmanda ne yapabileceğini şimdiden kestirmek zor. Yine de son iki haftada oynanan oyuna bakıldığında ve TBL'deki performansı dikkate alındığında, Ülker'de önemli bir çıkış yaşandığını görmek gerekiyor.

Efes sürprizi

Efes Pilsen'in deplasmanda grubun flaş ismi Lietuvos Rytas'ı mağlup edebileceğini açıkçası hiç beklemiyordum. Rytas'ın ardı ardına aldığı üç mağlubiyeti iyi okumak gerekiyor. Bu hafta yine kendi evinde Maccabi'yle, gelecek hafta ise Polonya'da Prokom Trefl ile karşılaşacak olan Rytas'ın yeniden yükselişe geçmesi halinde Efes bu grubu 3'üncü sırada bitirir.
Efes bu hafta diğerlerine göre çok daha kolay bir maça çıkıyor. Polonya temsilcisi Prokom Trefl'i İstanbul'da zorlanmadan yenebilecek güçte Efes. Ancak yapacağı son maç olan Cibona karşılaşması çok önemli. Sadece Efes açısından değil, Cibona açısından daha önemli bu maç. Cibona bu hafta Atina'da kendisiyle aynı puanda olan Olimpiakos ile oynayacak. Deplasmanda başarılı olamayan Cibona'nın bu maçı kazanması zor. Ancak En İyi 6'ncı Takım mücadelesinde 6 galibiyete ihtiyacı olduğu düşünüldüğünde, Cibona'nın bu son maçını, evinde oynayacağı Efes'e karşı kazanması gerekiyor. Bu bilinçle sahaya çıkacak Hırvat ekibi…
A Grubu'nda bundan sonra sıralamada bir değişiklik beklenmiyor. Sadece Olimpija'nın 6 galibiyete ulaşması ve En İyi 6'ıncı Takım olmak için Cibona ile gireceği mücadele önem kazanıyor bu grupta. Olimpija'nın dışarıda Climamio Bologna ve kendi evinde Benetton gibi grubun iki güçlü ekibiyle karşılaşacağını unutmamak gerekiyor bu arada.

Yükselen takımlar

İki hafta sonra ikinci tura çıkacak olan takımlar arasında form grafiği yükselenleri dikkatle izlememiz gerekecek. 22 Şubat'ta başlayacak ikinci turda kim daha favori görülüyor?
Ülker ve Efes Pilsen'in son maçlarda gösterdikleri performanslar, ikinci tur için de umut veriyor…
Son 9 maçını kazanan, geçen hafta da Panathinaikos'u Atina'da yenmeyi başaran Unicaja Malaga formunun zirvesinde.
İki yenilgisini de sadece Malaga'dan alan Panathinaikos da yine favori ekiplerden biri..
CSKA Moskova ve Real Madrit ise mağlubiyet alabilecek iki takım.
Maccabi'nin grupta şimdiye kadar dört yenilgi alması sürpriz. Rytas ise son üç maçını kaybederek ciddi form düşüklüğü yaşadığını gösteriyor.
B Grubu'nda form grafiği yükselen tek takım, son dört maçını kazanan Barselona…
A grubu'nun lideri Tau da etkili oyunuyla ikinci grubun favorilerinden. Grubun diğer üç takımı Climamio Bologna, Benetton ve Zalgiris Kaunas, mücadele edildiği taktirde yenilmeyecek takımlar değil. 5'inci olarak ikinci tura çıkan Bamberg ise şu aşamada ümit vermiyor.

http://www.batug.com/ 30 - 01 - 2006

14 Ocak 2006 Cumartesi

Müslüman Mahallesi

Noel işe yaramadı ancak Kurban Bayramı bizi biraz olsun toparladı. Efes Pilsen ve Ülker'in ölüm kalım maçlarından galibiyetle ayrılmaları, en azından ikinci tur için ümit verdi.
C Grubu'nda Ülker'in rakibi, kendisi gibi Top 16'ya kalmaya çalışan Fransız takımı Pau Orthez'di. Deplasmanda oynanan maç, belki de ilk kez bu kadar kolay geçti. Ülker saha içi organizasyonu ve kendini bir takım gibi hissetmeye başlamasıyla maçı kazanmayı bildi. Kendini takım olarak tanımlamak bu aşamada çok önemli. Zaten son maçta 19 asist ile oynamaları da bunu en büyük göstergesi…
Ülker'in son dört maça girerken avantalarjı gerçekten fazla. Şöyle ki;
1- Üç maçı içeride, sadece tek maçı dışarıda oynayacak.
2- İçeride oynanacak maçlar, 4'üncü Real Madrid, 5'inci Siena ve son sıradaki Partizan ile… Deplasmanda ise sadece 3'üncü CSKA Moskova ile oynayacak. Ülker'in, grupta şimdiden ikinci tura geçmeyi garantileyen iki favori takım Unicaja ve Panathinaikos ile maçı yok…
3- Ülker'in kendi gibi 5'incilik için mücadele eden rakibi Pau Orthez, CSKA ve Panathinaikos ile deplasmanda, Siena ve Unicaja ile de sahasında mücadele edecek. Üstelik Pau, iki maçta da Ülker'e mağlup oldu.
4- Yine 5'incilik için hareket eden Siena, Unicaja ve Real Madrid ile evinde, Pau Orthez ve Ülker ile de deplasmanda oynayacak. Siena'nın, bu hafta kendi evinde oynayacağı Unicaja ve sonraki hafta deplasmanda oynayacağı Pau maçlarında puan kaybetmesi halinde çok zorlanacağı açık. Üstelik son hafta İstanbul'a gelecek.
5- Grubun son sıradaki takımı Partizan'ın işi mucizeye kaldı.
6- Takımın en büyük sorunu olan pivot mevkiindeki rotasyon sığlığı, Robert Gulyas'ın gelmesiyle çözülmüş görünüyor. Pau maçında az süre aldı. Ancak Fransız takımının genelde kısa beş ile mücadele etmesi ve ilk beşte sahaya çıkan Oğuz Savaş'ın tecrübe kazanmasıyla, bundan sonraki maçlarda boyalı alanda daha mücadeleci bir Ülker görebiliriz. Marcus Haislip kalın pivotlar arasında sıkışıp kalıyordu.
6- En önemlisi, yazının başında da belirttiğim gibi, Ülker'in kendini bir takım gibi hissetmeye başlaması. "Bu takımı sadece ben kurtarırım" mantığı kırılmış görülüyor. Mirsat ile Stefanov Vrbica'nın takım oyununa adapte olmaları ile bu durumun daha ileri gideceği açık. İlk maçlarında bir veya iki asist ile oynayan Vrbica'nın, Pau maçında 9 asist yapması durumu özetliyor.
7- Ülker yönetiminin takımı sadece bir reklam aracı görmek anlayışından kurtulup kurtulmadığını şu aşamada bilmek mümkün değil. Ancak sezon ortasında takımda çözümüne gerek duyulan pivot sorununu halletmek için harekete geçmeleri, en azından Final Four için bir beklentileri olduğunu gösteriyor. Bu beklentiyi basketbol mantığı içerisinde takıma yansıtmaları, ikinci tur için önemli açılım sağlayacak.
Her şeyden önemlisi, bu hafta İstanbul'da oynanacak Real Madrid maçından çıkarılacak bir galibiyetin Ülker'in işini gerçekten kolaylaştıracağı açık. Madrid'ten alınacak ekstra galibiyet, belki de mücadeleyi son haftaya bırakmayacak. Takım olarak oynayacaklarsa neden olmasın? Madrid'in iki hafta önce evinde Pau Orthez'e kaybettiğini unutmamak gerekiyor…

Son bir hamle

Efes Pilsen için gerçekten bir ölüm-kalım maçıydı. Sezon başında gösterdiği performans sonrasında kimse böyle bir durumu beklemiyordu. Ancak İstanbul'da alınan iki mağlubiyet, bir anda soru işaretlerini arttırdı Efes'te.
Olimpiakos maçı da hiç kolay geçmedi. Son çeyreğin başında 64-57 gibi bir skorla geri düşüldüğü an, yine "eyvah!" dedirttiler. Ancak klasik defansı ile üstesinden gelmeyi başardı Efes…
En büyük avantajı Efes'in, Prokom Trefl ile içeride oynayacak olması. Olimpiakos galibiyeti sonrası bu maçı kazandığı takdirde ilk 5'e girme sorunu yok takımın. Ancak Rytas, Maccabi ve Cibona ile deplasmanda oynayacağını dikkate alırsak, Yunan takımının bize büyük avantaj sağladığını not etmek gerekiyor.
"Ne oluyor Efes'e?" sorusunun yanıtı aslında çok basit:
Eğer bir takım sadece güce dayalı şiddetli defans yapıyorsa, aynı oyuncular ortalama 30 dakika süre alıyorsa ve yine aynı oyuncular takımın sayı yükünü omuzluyorsa, "Bu oyuncular robot değil" demek gerekiyor.
Efes'in sorunu özellikle ikinci tur. Bu kadar dar bir kadro ile daha nereye kadar?
Bu grupta ilk 3 sonrası hayli karışık. Barselona haftanın sürprizini yaptı, Rytas'ı deplasmanda yenerek ilk 5 için büyük adım attı. Barselona'nın grubun dibindeki Prokom ve Milano ile kendi sahasında oynayacak olması en büyük avantajı…
Cibona eğer bu hafta Milano'yu deplasmanda yenerse ilk 5 için önemli adım atar. Zira bir hafta sonra Barselona ile kendi evinde oynayacak. Ardından Olimpiakos deplasmanına çıkacak ve son maçını yine evinde Efes ile oynayacak. Fikstür lehine Cibona'nın…
Olimpiakos ise bu hafta ligin yaralı takımı Rytas ile kendi evinde oynayacak. Aslında Olimpakos için dönüm noktası maç, bir hafta sonra oynayacağı Prokom Trefl karşılaşması. Bu maçı kaybederlerse işi zor Kırmızıların.

Bamberg efsanesi

Son dört maçını kazanan Alman ekibi, özellikle son iki maçında, kendisi gibi ilk 5'e kalmak için mücadele eden Olimpija ve Strasbourg'a karşı, hem de deplasmanda galip gelmesiyle, A Grubu'nun flaş ismi olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bamberg bu hafta kendi sahasında aynı puandaki Climamio Bologna maçını da kazanırsa, ilk 5'i garantileyecek. Belki de hedef büyütecek Bamberg…
Bu grapta bu haftadan itibaren yükselişe geçmesi beklenen diğer takım AEK… Yunan takımının en azından En İyi 6'ncı Takım olabilmek için Olimpiakos ile mücadeleye gireceği kesin. Atina'da süren mücadelenin Avrolig'e de yansıyacağı açık.
A Grubu'nun ilk iki takımının bile yerleri kesin değil. Ancak hem takım derinliği, hem de Avrolig tecrübeleriyle bu sıraları kaybedecek gibi görülmüyorlar. Ancak Climamio Bologna ile Benetton'u daha aşağılarda görürsek şaşırmamak gerekiyor.

http://www.batug.com/ 14 - 01 - 2006

9 Ocak 2006 Pazartesi

Noel bize yaramadı

Noel tatilinden sonra herkes sürpriz yapmaya başladı. Ancak sürpriz yapmayan iki takım var: Ülker ve Efes Pilsen…
Ülker kendi evinde Unicaja Malaga'ya 83-76 yenilerek “İlk 16 beni ilgilendirmiyor. Neden beni bu kadar zorluyorsunuz?” mesajını çok açık ve net vermeye devam etti. Efes Pilsen ise Barselona'ya deplasmanda 79-74 mağlup oldu. Bu saatten sonra "Türk takımlarından ne olur?" sorusunu herkes sormaya başladı.

Almanlar işi öğrendi

Alman Milli Takımı'nın Dirk Nowitzki'nin desteği ile Avrupa Şampiyonası'nda gösterdiği başarının ardından Bamberg iyi gidiyor. Geçen hafta 4 maçını deplasmanda oynaması dolayısıyla sıkıntı yaşayabileceğinden söz ettiğimiz Bamberg, son maçında grubun dibindeki ekip Olimpija'yı deplasmanda 2 sayı farkla yenmeyi başardı. Bamberg bu galibiyet ile 5'inci sırayı garantiledi. Bu hafta deplasmanda Strasbourg'u yenebilirse, Bologna ile kendi evinde A Grubu'nda 4'üncülük için mücadele edebilir Bamberg.
Burada AEK'in fikstür avantajını kullanmaya başladığını da unutmamak gerekiyor. AEK en azından En İyi 6'ncı Takım olma umudunu son maça kadar taşıyacak gibi görünüyor.
Bu hafta Strasbourg için ölüm-kalım haftası. Bamberg ile kendi sahasında oynayacak olan Strasbourg bu maçı kaybederse, gruptan çıkması olanaksız… Kalan 4 maçın 3'ünü dışarıda oynayacak olan Fransız takımının işi hayli zor.

Efes şaşkın

B Grubu'nda Lietuvos Rytas fırtınası Noel sonrasında da hız kesmedi. Deplasmanda Milano'yu deviren Rytas, bu hafta evinde Barselona ile oynayacak. Kendi sahasında kaybetmeyen Cibona'nın bu haftaki rakibi ise Maccabi… Bu maçı kazanmayı başarırsa, kendisine daha üst noktalarda yer bulabilecek durumda Cibona…
Bu grup son dakika sürprizlerine açık görünüyor. Cibona'nın Maccabi maçı sonrasında eli çok rahat. Rytas'ın da öyle… Maccabi ise grubun kendi ayarındaki takımlarıyla evinde karşılaşacak.
Önümüzdeki maçları da dikkate aldığımızda, Efes Pilsen'in 4'üncü olma olasılığı yüksek. Bu hafta kendi evinde oynayacağı Olimpiakos maçını kazanacağını varsayıyoruz. Eğer bu maçı da kaybederlerse durum gerçekten vahim olur. Ancak Efes'in İstanbul'da Olimpiakos'a maç verme ihtimali gerçekten zayıf.
Efes'in grubun tepesinde bulunan Maccabi, Rytas ve Cibona ile deplasmanda karşılacacağını dikkate aldığımızda, Olimpiakos maçının neden çok önemli olduğu da ortaya çıkıyor. Çok dar bir kadro ile oynayan Efes'in, ikinci tura kalsa bile nereye kadar gidebileceği soru işareti.

Grupta Milano ile Prokom Trefl havlu attılar bile.

En kalın pivot

Yeşiller, C Grubu'nun ağabeyi olmayı sürdürüyor. Panathinaikos'un bu saatten sonra grup birinciliğini bırakması zor görünüyor.
Ülker bu hafta Pau Orthez ile oynayacak. Bu maçı kaybetmesi halinde sondan ikinci olarak bitirir bu grubu. Ülker'in bu konuda en büyük avantajı, son 4 maçını kaybeden ve bu hafta Panathinaikos maçını da kaybetmesi olasılık dahilinde olan Montepaschi Siena… Siena'nın son maçını İstanbul'da oynayacağı dikkate alınırsa, Ülker'in en azından En İyi 6'ncılık için mücadele edeceği ortaya çıkıyor.
Takıma yeni monte edilen Macar Robert Gulyas, kalın eni ile en azından pivot sorununa geçici bir çare olarak dikkat çekti. Takım ile ilk maçında 6'da 5 şut isabetiyle hücuma katkı koyan Gulyas, 19 dakika süre aldığı maçta, defansta da etkili olabileceğini gösterdi. Takım setlerini bilmemesine ve uzun süre idman yapmamasına karşılık, bu kadar kalın bir oyuncunun ilk maçtaki performansı bana göre oldukça iyi idi. Ülker, Gulyas'ın idman yapması en az 5 kilo vermesi (15 olsa daha iyi) halinde biraz daha derli-toplu oynayabilir. Ancak takımı bu saatten sonra toplamak hayli güç…
İyi de, bizimkiler dışarıda kalırsa, biz ne yazacağız?!

http://www.batug.com/ 09 - 01 - 2006