Önceki gün CHP İzmir İl Yönetimi'nin, CHP İzmir 1. ve 2. Bölge adaylarını tanıtmak, ilişkileri geliştirmek için Haber Ekspres çalışanları için düzenlediği yemeğe katıldım. Adaylardan ilk 5 sırayı alanlar yemekte hazır bulundular. Bir anlamda seçilecekleri garanti olanları yemeğe çağırmış il yönetimi. 6. sıradan 12. sıraya kadar olan adaylar ise "belki seçilir" statüsünde anlaşılan. İl Başkanı Alaattin Yüksel'e göre, problemli gazeteci olduğum için, masanın bir köşesine atılmışım. Masanın ortasında yeralan il başkanının sağ yanına Haber Müdürü Macit Sefiloğlu'nu, sol yanına ise Politika Muhabiri Ahmet Çınar'ı oturtmuşlar. Bir anlamda il başkanını koruma görevi vermişler bu ikiliye. İkisi de ateşli Yüksel taraftarı olarak gülümsüyorlardı masada...
Neyse, benim yanımda birinci ithal aday Hakkı Akalın vardı. CHP'nin iktidara gelmesi halinde Sağlık Bakanı olarak değerlendirilen Akalın, aklı başında biri. Ancak bütün gün Bayındır, Kiraz, Beydağ arasında mekik dokuduğu için yorulmuş, "Benim buralarda işim ne" der gibiydi bakışları. Ünlü kalp doktoru, seçim heyecanından sigarayı da fazlalaştırmış.
Karşımda ise ikinci ithal aday Enver Öktem bulunuyordu. Daha İzmir'e gelmeden, ortaya çıkarılan dosyalar nedeniyle kamuoyunda çok tartışılan Öktem, doğal olarak çekingendi. "Siz gazetecilerden korkulur" diye başlıyordu sözlerine, "Sizinle uğraşmak zor" diye bitiriyordu.
İl Başkanı'nın CHP'nin dünü, bugünü ve yarını konulu uzun açıkhava söylevini dinlerken "ayıp olmasın" diye yemek yemekten vazgeçtik. Ancak konuşma giderek söyleve dönüştü. İlk isyanı Türkan Miçooğulları başlattı. Bir çatal, iki çatal derken, Miçooğulları'nın izinden ben, Akalın ve Öktem geldi... Zaten biraz daha beklesek, aç kalacaktık.
En Kemalist gazeteci Hasan Tahsin sürekli not tuttu. Anlaşılan çok beğendi Yüksel'in sözlerini.
Masanın orta yerinde "herşeyi bilen adam" İl Başkan Yardımcısı Kadir Sinan oturuyordu. Ergül Satıç ile konuştuğu tek konu tabii ki Ticaret Odası. Ancak Demirtaş hala başkan. Bir başkanı indirmeyi başaramadılar.
Masanın diğer ucu ise ayrı bir alem. Uğur İşven, Talat Kırcan ve Mustafa Yılmaz, diğer adaylarla "Ne olacak bu CHP'nin hali"ni tartışıyorlardı.
Mönü orta derecedeydi. Soğuklar, il başkanının söylevini dinlerken garsonlar tarafından yok edildi. İçki fena değildi. Siyasi atışma yüksekti. Alaattin Yüksel'in "erken yatalım, erken kalkalım, halkımız için çalışalım" baskısı nedeniyle erken dağıldık. Gece saat 03.00'e kadar "Ne olacak bu ülkenin hali" tartışması yaptığım Yücel Özen'i, Mehmet Yıldırım'ı aradı gözlerim...
HABER EKSPRES 25 - 09 - 2002
25 Eylül 2002 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder