İki hafta önce davullu zurnalı alınan, "Ne iyi bir iş yaptık" diye öğünülen bir karardan kuzu kuzu dönülmesi için toplanmıştı belediye meclisi... Kararın alınmasında önayak olan, bir hafta önce DSP grubu tarafından verilen iptal önergesini hiçe sayan ANAP Urla grubu, aynı kararın yeniden tartışılması yasalara göre mümkün olmadığı için yeni bir önerge ile geldiler Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu'nun karşısına... Belediye Başkanı, İskele'deki sokağa Yorgos Seferis adının yeniden verilmesini içeren önergeyi okudu... ANAP Grubu'nda ses yoktu... Gözlerini oturdukları masaların beyaz örtülerine dikmiş, meraklı bakışlardan gizlenmeye çalışıyorlardı. Karaosmanoğlu sokağa yeniden Seferis adının konulması için oylamaya geçileceğini söylediğinde, zaten eğik olan başlar biraz daha öne eğildi, eller yavaş yavaş havalandı... O birkaç saniye hiç geçmeyecek gibiydi. Ve önerge oy birliği ile kabul edildi...
Daha birkaç gün öncesine kadar "Aldığımız karardan rahatsız olanları şiddetle kınıyoruz" diyerek kamuoyu yaratmaya çalışanların, İskele mahallesinde "Bu sokağın isminden rahatsısız, değiştirilmeli" yazılı kağıt dolaştırarak imza kampanyası başlatanların, barış çabalarını sürdürenlere "Bunların çoğu Yunan ajanı" diyenlerin yüzleri kızardı...
Yerlerinde olmak istemezdim... Ama ben böyle bir ikilemde kalsaydım ya da bırakılsaydım düşüncelerimin arkasında durur, her türlü baskıya göğüs germeye çalışır, olmuyorsa "istifa ederdim" hiçbir "kişisel ve politik" çıkar düşünmeden... Bakalım Urla ANAP Grubu'nda politik kimlik krizi yaşamayan kaç kişi böyle kişilikli bir tavır sergileyebilecek? Düşünceleri bana ters gelse de salt kendi fikirlerinin arkasında durduğu için ve genel merkez baskısına boyun eğmediği için kendilerini tebrik edeceğim...
YENİ ASIR 29 - 06 - 1999
29 Haziran 1999 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder