Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Mart 2000 Cuma

Akıl ile doğruya ulaşmak

Türkiye-Avrupa Birliği, Türkiye-Yunanistan ilişkileri İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi David Logan ile İzmir Konsolosluğu'nda yaptığım görüşmede öne çıkan konular oldu. Uzun süre Türkiye'de yaşayan bir diplomat olan Logan, AB'nin Türkiye'yi adaylığa almasından memnun. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin globalleşen dünya, değişen Avrupa, kabuk değiştiren Türkiye çerçevesinde kaçınılmaz olduğunu belirten Logan, konuya akılcı yaklaşılması gerektiğinin altını çiziyor ve şunları söylüyor: "Uzun süredir Türkiye'deyim ve Türkleri çok seviyorum. Kalbim Türklerin AB üyeliğinden yana. Aklım da, kendi ülkemin çıkarları doğrultusunda Türkiye'nin üyeliğini destekliyor. Tabii aklın öne çıkardıkları benim için daha önemli."
Türk toplumunun kendini AB'ye hazırlaması gerektiğini, bunun için bazı tarihsel önyargılardan kurtulması gerektiği, konuşmamızın ana eksenlerinden birini oluşturdu.
İngiliz Büyükelçisi'ne Türk toplumunun Batı'yı samimi ve güvenilir bulmadığını, Kemalist düşüncenin ürettiği bazı ideolojik yaklaşımların günümüz Türk toplumunu şekillendirdiğini ifade ettiğimde aldığım yanıt Türkleri iyi tanıyan bir diplomatın doğru analiziydi:
"Türk toplumu bazı önyargılarla hareket ediyor. Tarihten gelen bu önyargılardan kurtulması, geleceği daha objektif olarak değerlendirmesi gerekli."
Evet, önyargılar... Atasözlerini bile şekillendiren önyargılar... "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur", "Ayıdan post Yunan'dan dost olmaz" gibi...
Bazen bu önyargılar nedeniyle bir adım bile ilerleyemiyoruz. Çünkü herkes bize düşman, çünkü herkes bizi bölmek istiyor, çünkü herkesin Kurtuluş Savaşı'ndan kalan kuyruk acıları var, çünkü herkes Türkiye'nin güçlenmesine karşı, çünkü, çünkü, çünkü...
Batı, üzerinde Kurtuluş Savaşı'ndan çok daha büyük izler bırakan İkinci Dünya Savaşı'nı yaşadı, sosyalist bloku gördü, soğuk savaş dönemini atlattı... Batı'nın Kurtuluş Savaşı gibi bir takıntısı yok. Tam tersine bizde var bu takıntı. Bu da uzun süredir kapalı bir toplum olarak yaşamamızdan kaynaklanıyor. Bu takıntılardan kurtulmanın tek yolu dışa açılmak "dışarıyı" tanımak, akıl ile doğruya ulaşmaktır.

YENİ ASIR 03 - 03 - 2000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder